Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; kayıtta yer aldığı şekilde; “...kızı ...” ve “...kızı ....” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları ilgili nüfus müdürlüğünden sorulmadığı gibi, kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı ve kayıt malikleri ile davacının aynı şahıslar olup olmadığının zabıta aracılığıyla araştırılmadığı görülmektedir. O halde; yukarıda değinilen ilkeler ve olgular çerçevesinde nüfus ve zabıta araştırmaları yapılarak talebe konu taşınmazların malikleri ile davacıların mirasbırakanlarının aynı kişi olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir....

    Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/1480 Esas sayılı veraset ilamındaki mirasbırakanları ... oğlu ...’in aynı kişi olduğunun tespiti iken; mahkemece yine davacıların mirasbırakanı olan ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/1032 Esas sayılı veraset ilamındaki ... oğlu ... ile dava konusu taşınmazların kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Açılan dava, tapu kayıt maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olmaması gerekir. Bu tür işlerde Mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

        nin aynı kişi olduklarının tespiti ile tapu kayıtlarının nüfus kaydına olarak düzeltilmesini istemiş; davacı vekili tarafından yargılama sırasında verilen 30.03.2016 tarihli dilekçe ile, yapılan başvuru üzerine tapu müdürlüğünce davadaki talepleri doğrultusunda düzeltme kararı verildiği, davanın konusuz kaldığı beyan edilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin karar Dairece; ″...yargılama sırasında tapu müdürlüğü tarafından davacının istemi doğrultusunda tapuda düzeltme işleminin yapıldığı, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.″ gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarih 2018/288 Esas 2018/505 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca, Hüsnü ve Ayşe’den olma 01/07/1866 İstanbul doğumlu Hüsniye Akbil’in yasal mirasçıları olup; esasen yukarıda değinilen taşınmazın kayıt maliki Esma Hüsniye ile müvekkillerinin murisi Hüsniye Akbil'in aynı kişi olduğunu bildirerek müvekkillerinin murisi Hüsniye Akbil ile kayıt maliki Esma Hüsniye’nin aynı kişi olduğunun tespitine, yeni 1220 ada 29 parsel sayılı taşınmazın kayıt maliki olarak gözüken Esma Hüsniye’nin adının Hüsniye Akbil olarak düzeltilmesine, eksik nüfus bilgilerinin tapu siciline işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu maliki ile kendi murisinin aynı kişi olduğunun tespitine dair davaların HMK....

          Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

            Bu tür işlerde mahkemece, sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

              Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, tapu kayıtlarında intikal yaptırılamaması nedeniyle zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, dava konusu taşınmazın dayanak kayıtları getirtilip gerekli inceleme yapılarak tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir. Somut olayda, davacının mirasbırakanı ... oğlu...’in nüfus kaydının bulunamadığı dosya kapsamı ile sabit olup, kayıt maliki “... oğlu ...” ile isminde düzeltme yapılması istenen “... oğlu...”in aynı kişi olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken tapu kaydının düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişikin olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) yürürlüğü zamanında açılmış; mahkemece, davada mülkiyet uyuşmazlığının doğduğu, bu nedenle yargılamanın asliye hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu