İdarelere Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteme hakkını veren Yasa hükmü, Anayasa Mahkemesinin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 10.04.2003 tarih ve 2002/112 Esas, 2003/33 sayılı kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen geçici 6. madde ile; kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma hakkı kalmadığından davanın reddi...
İdarelerin tapu iptal ve tescil davalarına dayanak yaptığı; Kamulaştırma Kanununun 38.maddesi Anayasa Mahkemesinin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kanuna eklenen Geçici 6.madde ile; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Kanununun 38.maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir." hükmünü, 797. maddesi ise, "İntifa hakkı, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona erer..." hükmünü amir bulunmaktadır. Bu itibarla, … Petrolcülük AŞ lehine tesis edilen intifa hakkı süresi 01/07/2014 tarihinde sona erdiğinden, davalı Konya Büyükşehir Belediyesince intifa hakkının 01/07/2014 tarihinde sona ereceği belirtilerek bu tarih itibariyle taşınmazın tahliye edilmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının belirtilmesi ve diğer davalı Karatay Kaymakamlığınca tahliye işleminin tesis edilmesi hukuka uygun bulunmaktadır....
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı, Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasına eklenen Geçici 6. madde ile; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
İdarelerin tapu iptali ve tescil davalarına dayanak yaptığı, Kamulaştırma Yasasının 38. maddesi Anayasa Mahkemesi'nin 04.11.2003 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı ile iptal olmuştur. 30.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5999 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasına eklenen Geçici 6. madde ile; Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması hallerinde, hak sahiplerine idare ile uzlaşma ve uzlaşılmaması halinde dava açma hakkı tanınmış olup, idarenin Kamulaştırma Yasasının 38. maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açma imkanı kalmamıştır....
Somut olayda; dava dilekçesinde davanın zorunlu geçit hakkı tesisi talebiyle açıldığı, dava değerinin 1.000 TL olarak belirtildiği ancak yapılan keşifte geçit hakkı tesis edilecek yerin değerinin 439,44 TL olarak belirlendiği, davacının davasını, aynı yer için tapu iptali ile buranın yol olarak terkini istemi şeklinde ıslah ettiği, tapu kaydında iptali istenen taşınmazın değerinin 439,44 TL olduğu anlaşılmış olmakla, 1086 Sayılı HUMK yürürlükte iken açılmış olan uyuşmazlığın, dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nun 22. ve 23. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vasisi tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı vasisi, ablası ...’ın ehliyetsiz olduğu halde maliki olduğu 25290 ada 6 parseldeki 16 nolu bağımsız bölümü davalıya satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ve ... adına tescilini istemiştir....
Bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazlar hakkında Nilüfer Belediyesinin 03.11.2021 tarih ve 427 Karar sayılı Meclis Kararı ile 5 yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesine karar verildiği, Nilüfer Belediyesi Meclis kararı ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesi kararı verilmesi intifa hakkı tesisi için yeterli olmayıp anılan karar kapsamında tapu siciline tescil yapılması TMK.m.795 uyarınca zorunlu olduğu, intifa hakkının tapu siciline tescil edilmemesi durumunda hukuken tesis edilmiş bir haktan bahsedilemeyeceği, bu kuralın istisnası kanuni intifa hakkı için geçerli olup dava konusu talep kanuni intifa hakkına dayanmadığı, dava konusu tapu kayıtlarında, Nilüfer Belediyesinin 03.11.2021 tarih ve 427 Karar sayılı Meclis Kararı ile 5 yıl süre ile davacı şirket lehine intifa hakkı tesis edilmesine dair karar uyarınca tapuya tescil işleminin yapılmadığı, bu doğrultuda TMK.m.795/1 uyarınca hukuken...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 103 ada 8 parsel sayılı 85437.05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Toprak Tevzi Komisyonunca 996 parsel altında taşlık olarak bırakılması nedeniyle ham toprak vasfı ile ... adına tespit edilmiş tespite itiraz edilmeyerek kesinleşmiş ve ... adına tescil edilmiştir. Sonradan petrol boru hattının geçirilmesi nedeniyle taşınmaz 102 ada 83, 84, 85 parsel olarak 3'e ifraz edilmiş ve 83 parsel 79855 metrekare 84 parsel 1235 metrekare, 85 parsel 4345 metrekare olarak ... adına tescil edilmiş, 84 parselde 43 yıllığına... Genel Müdürlüğü A.Ş. lehine bağımsız ve sürekli üst hakkı tesis edilmiştir....
ın resmi evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık yaparak ipotek ve intifa hakkını geçersiz kılmaya çalıştıklarını, ipoteğin lehine tesis edilenin isteği olmadan terkininin mümkün olmadığını, davalıların yapmış olduğu işlemler nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ileri sürerek, davalı ...'a ait taşınmaz üzerinde müvekkili lehine tesis edilen ipotek ve intifa hakkının geçerli olduğunun tespitine, ipotek ve intifa hakkının geçersiz sayılması halinde 60.000,00 TL alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, takibin iptali kararına karşı icra hukuk mahkemesine başvurulması gerektiğini, davaya konu ipotek ve intifa hakkına ilişkin harçlar yatırılmadığından tapu müdürlüğü işleminde bir yanlışlık bulunmadığını, ipoteğin geçersiz olduğu anlaşılması halinde tapu müdürlüğünün tazminat sorumluluğu da doğmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir....