WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK.nun 89.maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. İİK.nun 89, III.c.3.maddesine göre; üçüncü haciz ihbarnamesini alan üçüncü şahsın 15 günlük sürede menfi tespit davası açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda; davacı üçüncü şahsa haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun tebliğ edildiği, 3.haciz ihbarnamesinin de 06.06.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve ancak iş bu menfi tespit davasının yasal 15 günlük kesin süreden sonra 16.7.2007 tarihinde açıldığı bu suretle süresinden sonra açıldığı dikkate alınarak davanın bu nedenle reddi gerekirken, “konusu kalmadığından reddi” doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin ve davalılardan ...Rest.Kafeterya Büfe ve Gıda Mad.İşl.Tur. Tic.Ltd.Şti.nin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    iptali davalarında takip konusu borcun kesinleşmiş olması yanında alacağın da gerçek bir alacak olduğunun belirgin olması gerektiği, alacağın gerçek olmaması ya da ödenmiş olması gibi bir durum ortaya çıktığında tasarrufun iptali davasının temelinin kalmayacağı, uygulamada tasarrufun iptali davalarından sonra açılan menfi tespit davalarının sırf davayı uzatma amaçlı olduğu gerekçesi ile beklenmesine gerek görülmez iken iş bu davada menfi tespit davası ciddi bulunarak birleştirildiği ve yargılamaya devam olunduğu,bundan dolayı artık menfi tespit davasının sonucunun tasarrufun iptali davasını etkileyebileceğinin de kabulü gerektiği, somut olayda birleştirilen menfi tespit davası yazılı usule göre sürdürülecek bir dava olup tasarrufun iptali davaları ise basit yargılama usulüne tabi davalardan olması nedeniyle iki davanın birlikte görülme imkanı bulunmadığı, hal böyle olunca açıklanan hususlar nazara alınarak iki davanın tefrik edilerek menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl...

      Dava menfi tespit, tapu iptali ve tescil, tevdii mahalinin belirlenmesi istemlerine ilişkindir. Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü temyiz nedenleri de dikkate alınarak, davacı tarafın mahkemece 11.07.2014 tarihli tapu iptali ve tescil talebi yönünden harcın Harçlar Kanunu uyarınca ikmali için davacı tarafa süre verildiği, davacı taraf vekilinin ise 13.03.2012 tarihli oturumda harcı yatıramayacaklarını belirtmesi üzerine davalı ... yönünden açılan davanın (492 sayılı Harçlar Kanunu 28-29-30-31. maddeleri gereğince) sadece açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, husumetten reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, miktarı belirtilen menfi tespit davasının 156.750.10 TL'lık kabul edilen kısmı üzerinden davacı yararına, reddedilen 28.840, 40 TL'lık kısım üzerinden de davalı taraf yararına avukatlık ücret tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması; ayrıca HUMK'nın 416, 417....

        Mahkemece, alacaklının borçlu aleyhine zamanaşımına uğramış bono ile ilamsız icra takibine başladığı, borçlunun ödeme ve zamanaşımı defi nedeniyle takibin durduğu, borçlunun mahkemeye ödeme ve zamanaşımı nedeniyle menfi tespit davası açtığı, alacaklının ise bu dosya ile birleşen davasında borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı için talepte bulunduğu, bu suretle borçlunun ödeme savunmasını itirazın iptali davasında yapma imkanına sahip olduğu, bedelin ödenmesi isteminden kaçınma hakkı da bulunduğu, mükerrer takip yapılmadığı, hukuki yararın dava şartı olup, mahkemece re’sen değerlendirilebileceği, bu suretle senedin ödeme nedeniyle bedelsiz kaldığı ve zamanaşımına uğradığı iddiasıyla davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olmadığından davanın reddine, birleştirilen davanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, hüküm davacı (borçlu) vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı Nedret Demirsoy ile süresi içinde davacılar ve davalı-davacı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar İbrahim ve ... vekili ... Elektrik A.Ş aleyhine açtığı menfi tesbit davasında müvekkillerinin ticarethane aboneliği bulunan mülkünde plastik madde işleyen bir atölye işletmekte iken bu aboneliğe Ocak 2005'te 146.141.43 YTL bedelli revizyon faturası gönderildiğini, bu talebin haksız olduğunu ileri sürmüş ve gerçek borç miktarının tesbitini talep ve dava etmiştir. Birleşen davanın davacısı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; İbraz tarihinden önce ya da sonra açılan çek iptali veya menfi tespit davası sonucu verilen hükümlerin ancak şikayetçiye karşı açılmış davlar yönünden bağlayıcı olduğu dikkate alınarak, sanığın hasımsız olarak açtığı dava sonucu verilen çekin iptali kararının bağlayıcı olmadığı ve sanığın kollukta alınan ifadesinde; müştekiye iki parça halinde çek verdiğini, bedelini hazır edemediğini ve borcunun bir kısmını ödediğine dair beyanlarda bulunduğu gözetilerek, suç konusu çek nedeni ile katılana karşı açılmış menfi tespit davası bulunup bulunmadığı araştırılarak, açılmış dava var ise sonucun beklenmesi, dava açılmamış veya red edilmiş olması halinde katılanın çeki iyiniyetle iktisap ettiği dikkate alınarak yargılamaya devamla sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde...

              Ticaret A.Ş.nin davalı ...aleyhine açtığı birleşen menfi tespit davasına yönelik olarak davalı ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı ...nin davacı ...Ş. aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldıktan sonra davacı ...'nın aynı ticari ilişkiye ve delillere dayanarak borçlu olmadığını ileri sürerek menfi tespit davası açmıştır. Hukuki yarar, dava şartı olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Menfi tespit davasında ileri sürülen iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından mahkemece bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, somut olayda eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında da hukuki yarar bulunmadığının gözetilmemesi de isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali- tescil, alacak davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, yerel mahkemece davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, tapu iptal-tescil isteği bakımından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, alacak isteği bakımından davanın reddine dair verilen karar, davalı Müflis..... Katılım Bankası A.Ş. İflas İdaresi vekili ve davalı TMSF vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, davalı banka tarafından aleyhine Antalya 16. İcra Müdürlüğünün 2012/21920 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı açtığı menfi tespit davası sonucunda Antalya 5....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.12.2001 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit, tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; menfi tespit talebinin kısmen kabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilen 05.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.01.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, menfi tespit isteminden vazgeçildiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu