nın 68. maddesinde belirtilen belgelerden olduğu, davacı tarafın dava konusu edilen kredi sözleşmesini ve içeriğini kabul etmiş sayıldığı,davacıların yıllardır süren iş bu kredi sözleşmesine ilişkin takipten de uzun süredir haberdar olduğu, ancak takip kesinleştikten sonra iş bu menfi tespit davasını açtığı, iptalini istediği kredi sözleşmesine süresinde itiraz edilmemesi sonrası kredi sözleşmesinin içeriğini kabul etmiş sayılmakla birlikte bu durumun aksini gösteren delil ve belge de ibraz etmeyerek davasını ispatlayamamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşmiş olan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davasıdır. Alacağın ispatı ilamsız icra takiplerinde alacaklı bankaya ait olup davalının, dava tarihi itibariyle dava konusu edilen icra takibinden dolayı alacaklı olduğunu kanıtlamak ile yükümlüdür....
in açıkça "kefalet " yetkisi vermediği, dolayısıyla kefalet yetkisi verilmeden yapılan kefalet sözlemesinin davalıyı bağlamayacağı, ayrıca mahkemece bekletici mesela yapılan 2011/197 Esas 2011/324 Karar sayılı ilamında, davalının açtığı aynı sözleşmeye dayalı menfi tespit davası sonucunda da, kefilin özel yetki vermediği, vekaletname ile kefil yapılması mümkün bulunmadığından, kefilin bankaya borcu olmadığı açıkça tespit edilmiş olup, bu kararın davalı banka tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 19.HD'since sair temyiz itirazları red edilmek suretiyle, bankanın harçtan muaf olmadığı gerekçesiyle yalnızca harç açısından bozulmuş olduğu, diğer yönlerden kesinleşmiş olduğu, dolayısıyla menfi tespit hükmü gereği, davalı kefilin bankaya borcu olmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın ve davacı bankanın takip yapmakta kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalıya kötü niyet tazmınatı verilmesi talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen asıl ve birleşen davalar tapu iptali ve tescil, tazminat, sözleşmenin feshi davalarının sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.04.2014 gün ve 2014/224 Esas, 2014/2986 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davacı ve birleşen davada davalı ... vekili ile asıl davada davalı ve birleşen davada davacı... vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİNİN AÇTIĞI MENFİ TESPİT KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİNİN AÇTIĞI MENFİ TESPİT KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7 . Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİNİN AÇTIĞI MENFİ TESPİT KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 7 . Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin cirosundan sonra, diğer davalı ... Boya Kimya…Ltd. Şti.’nin cirosu ile geçmiştir. Zaten davalı ... Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı .... arasında faktoring ilişkisi de bulunmamaktadır. Bu durumda davacının davalı ... Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında açtığı menfi tespit davası kabul edilse bile, bu çek bakımından 6361 sayılı Yasa’nın 9/3 maddesi hükmü uyarınca, davalı .... hakkında açılan menfi tespit davası kabul edilemez. Zira davacı şirket çekin lehtarı olan davalı ... Teks. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne karşı ileri sürebileceği şahsi def’ileri, ancak davalı ....’ne karşı bile bile davacının zararına hareket ettiğini ispat ederek ileri sürebilir. Dosya kapsamına göre bu çek bakımından davacının davalı .... hakkında açtığı menfi tespit davasının reddi gerekir. Davacının diğer davalı ... Boya Kimya…Ltd. Şti.’ne verdiği 12.01.2015 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çeke gelince, bu çek faktoring ilişkisi bağlamında davalı ... Boya Kimya…Ltd....
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle menfi tespit davalarının mahiyetine kısaca değinmek gerekir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenleme yeri bulan bu dava borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının, gerçekte var olmayan bir borç nedeniyle kendisini tehdit eden veya kendisi aleyhine icra takibi yapan kişiye yani alacaklıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti amacıyla açtığı dava olarak tanımlanabilir. Borçlu aleyhine yürütülen takibin ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi takip hukuku yönünden sonuç doğurur; ödeme emrine konu borcun kabul edildiğine veya borç ilişkisinin ikrar edildiğine dair maddi hukuk yönünden bir karine oluşturmaz (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 712)....
Davalı karşı davacı, aralarındaki sözleşmenin bilerek ve isteyerek imzalandığını, hatta davacının sözleşmede parafının dahi bulunduğunu, kaldı ki aralarındaki sözleşmeninin yazılı delil teşkil ettiğini ve aksinin yazılı delille ispatlanacağını savunarak davanın reddini dilemiş; açtığı dava ile tellallık ücretine hak kazandığını ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 kötüniyet tazminatının tahsiline hükmedilmesini talep etmiştir....
Tüm dosya kapsamına göre davacı vekilinin -----bono sebebiyle başlatılan icra takibinde, davacı ile davalı ------- Esas sayılı dosyalarından hacizli olması nedeni ile davalı işlemden vazgeçmeme karşılığında düzenleme tarihi ve vade tarihleri boş bırakılan icra takibine konu senedi almış iş bu senet karşılığında hiç bir ödeme yapmadığını, takibe konu senedin iş bu temel ilişki nedeni ile alınıp verildiğini iddia ederek iş bu menfi tespit davasını açtığı, yapılan-----kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, menfi tespit davasında kural olarak ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu, ancak davalının cevap dilekçesinde davacı ile taşınmaz satışı hususunda anlaştıklarını, tapu harç ve sair masrafları da karşıladığını, ancak parayı alıp da daireyi devretmemesi riskine karşılık kendisinden ve yanındaki -------- şahıstan senet talep ettiğini ve sonrasında parayı alıp karşılığında anılan bononun verildiğini beyan ettiği, bu durumda davalının temel ilişkiyi kabul ederek ispat külfetini...