e atfedilen imzanın sahte olduğunun açılan menfi tespit ve takibin iptali davasında belirlendiğini, dava devam ederken ipoteğin paraya çevrildiğini, taşınmazın değerinin daha fazla olmakla birlikte kıymet takdirinde 221.101,75 TL olarak belirlendiğini, alacağa mahsuben taşınmazın davalı tarafından alındığını ileri sürerek şimdilik 221.100 TL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 234.803 TL'ye çıkarmıştır. Davalı vekili, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, davacıların mirasbırakının halen risklerinin devam ettiğini, müvekkilinin ipoteğe konu taşınmazı belirlenen değeri üzerinden değil %40'ı üzerinden satın aldığını, aradaki farkın müvekkiline dayatılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılardan A.. A..'ün ve diğer adi ortak M.. Y..'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 7.7.2009 Nosu : 358-843 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalının keşidecisi olduğu bonoyu ciro yoluyla devraldığını, davalının borcunu ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine, davalının bono bedelinin ödendiğini ve bononun zamanaşımına uğradığını belirterek itiraz ettiğini, ödeme iddiasının doğru olmadığını belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının açtığı menfi tespit davasının ve ihtiyati haciz kararının zamanaşımını kesmeyeceğini, davaya konu bonoların zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile davacı arasında hukuki ilişki olmadığını belirterek davanın reddini ve % 40 tazminat istemiştir....
Somut olayda davacı ile davalı arasında cemevi ve düğün salonu inşaatı yapımı konusunda eser sözleşmesi akdedilmiş ve davacı tarafından inşaat yapımını teminat altına almak amacıyla davalıya teminat bonosu verilmiş, bononun takibe konulması nedeniyle davacı tarafça takibin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açılmıştır. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde eser sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu ve bu sözleşmeden dolayı taraflar arasında meydana gelen uyuşmazlıkların tüketici mahkemesi tarafından karara bağlanacağı belirtilmiştir. Ancak, davacı köyün tüketici sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine 13/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin işyerinde kaçak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle davalı tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve faturaya göre, 20.03.2007 tarihinde yapılan protokol kapsamında belirlenen miktarın ödendiğini, müvekkilinin davalı kuruma karşı açtığı menfi tespit davası sonucu kesinleşen karara göre, sorumlu olduğu miktarın gecikme cezası hariç 1.210.59....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılardan Ahmet ...’in 04/05/1999 tarih ve 100,00 TL’lik senedin bedelinde tahribat yapılarak 5.000,00 TL bedel üzerinden Bayındır İcra Müdürlüğünün 1999/410 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını “senedin tahrip edildiği iddiasıyla açılan menfi tespit davasının reddine ilişkin kararın temyizi üzerine senedin tahrip edildiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verildiğini”, ancak davalı ... ...’in aleyhine sonuçlanması muhtemel olan “menfi tespit davasının” sonuçlarından kurtulmak amacıyla anılan icra dosyasında kayden maliki olduğu 198 ada, 34 parsel sayılı taşınmazı satışa çıkardığını, 21/01/2008 tarihli ikinci ihalede, değerinin çok altında bedelle, bekâr- öğrenci ve birlikte yaşadığı kızı ... adına tescilini sağladığını, davalı adına olan sicil kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar...
nin davalı banka aleyhine açtığı menfi tespit davasının kısmen kabulüne, davacının Malkara İcra Müdürlüğü'nün 1999/1331 sayılı takip dosyasında davalı bankaya 6.479,27-TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/360 Esas sayılı dava dosyasında davacı bankanın davalı ... aleyhine açtığı itirazın iptali davasında davanın kısmen kabulü ile, davalının Malkara İcra Müdürlüğü'nün 1999/1331 sayılı takip dosyasındaki itirazının iptali ile takibin 1.358,54-TL ana para ve ferileri yönünden devamına, kesin alacak miktarının saptanması mahkeme hükmüne ihtiyaç gösterdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, birleşen Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1999/284 Esas sayılı dava dosyasında davacı bankanın davalı .. aleyhine TTK'nun 644. maddesine göre sebepsiz zenginleşme nedeniyle açtığı alacak davasının kısmen kabulü ile, 1.358,54-TL alacağın 11.11.1998 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..'...
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının asıl aidat borcunu ödediği, uyuşmazlığın faiz borcuna ilişkin olduğunu, faiz borcu ile ilgili olarak da menfi tespit davası açtığı, bu dava devam ederken üyelikten çıkarma kararı verilmesinin yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olamak üzere, 07.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Otomotiv Sanayi ve Ticaret Kollektif Şirketi adına tesçil edilmiştir. 820 parsel sayılı 1275 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu ... adına tespit ve 05.10.1979 tarihinde tesçil edilmiştir. 821 parsel sayılı 1450 m2 yüzölçümündeki taşınmaz payları oranında ... oğlu ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit ve 05.10.1979 tarihinde tesçil edilmiştir. 1073 ve 1701 parsel sayılı 8263 ve 1770 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar payları oranında ... çocukları ... ve ... ile ... mirasçıları ... ve müşterekleri adına tespit ve 24.10.1979 ile 16.10.1979 tarihlerinde tesçil edilmiştir. ... mirasçısı ...'ın ortak miras bırakan ...'den gelen hakka dayanarak açtığı tapu iptali ve tesçil davası sonucunda çekişmeli taşınmazların miras payı oranında tapu kayıtlarının iptaliyle ... adına tesçillerine karar verilmiştir....
Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle menfi tespit davalarının mahiyetine kısaca değinmek gerekir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesinde düzenleme yeri bulan bu dava borçlunun icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığının, gerçekte var olmayan bir borç nedeniyle kendisini tehdit eden veya kendisi aleyhine icra takibi yapan kişiye yani alacaklıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının tespiti amacıyla açtığı dava olarak tanımlanabilir. Borçlu aleyhine yürütülen takibin ödeme emrine itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşmesi takip hukuku yönünden sonuç doğurur; ödeme emrine konu borcun kabul edildiğine veya borç ilişkisinin ikrar edildiğine dair maddi hukuk yönünden bir karine oluşturmaz (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara 2007, s. 712)....
İzmir Atatürk Organize Sanayi Şubesindeki ...IBAN no.lu hesaba ait 5776700 çek no.lu, 31.12.2022 tarihli, 80.000-TL bedelli, bir (1) adet çek için öncelikle ödeme yasağı konulmasına bilahare iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı Vekili 23/01/2023 tarihinde sunduğu beyan dilekçesinde; dava konusu çek davacının imza ve kaşesi taklit edilerek cirolandığını, kötü niyetli kişilerin eline geçerek icra takibine konu edildiğini, çeki elinde bulunduran olarak gözüken kişiye karşı menfi tespit ve istirdat davası açıldığını, ciranta olarak gözüken kişilere karşı da menfi tespit davası ve keşideciye karşı da alacağın tespitine yönelik İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/36 Esas sayılı dosya üzerinden yargılaması devam ettiğini beyan etmiştir. Davacı ciranta olarak gözüken kişilere karşı menfi tespit davası ve keşideciye karşı alacağın tespitine yönelik İstanbul 20....