Dosya kapsamından, davacının haksız olduğunu iddia ettiği haczin yapıldığı İcra Müdürlüğü'nün 2008/19456 esas sayılı dosyası nedeniyle, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/296 esas sayılı dosyası üzerinden açtığı menfi tespit davasının lehine sonuçlandığı, borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, yine davalılar tarafından davacı aleyhine, Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/445 esas, 2010/907 karar sayılı dosyası üzerinden açılan, tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verildiği ve bu kararın da kesinleştiği anlaşılmaktadır. Anılan tapu iptal ve tescil davası ile menfi tespit davası davacı lehine sonuçlandığına ve kesinleştiğine göre, takip ile haczin haksız olduğunun kabulü gerekir. Ancak, davalıların zarar ile yükümlü tutulabilmeleri için, haczin haksız olması tek başına yeterli değildir. Doğduğu iddia olunan zarar ile, haciz işlemi arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat, menfi tespit, tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, davacı yüklenicinin inşaatın kabasını tamamladığında bir adet bağımsız bölümün devrinin yapılacağının kararlaştırıldığını ancak, bu seviyeyi geçtiği ve ihtar da gönderildiği halde devir yapılmadığı gibi teminat senedinin de iade edilmediğini ileri sürerek, 3 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini ve teminat senedinin davacıya iadesi ile dava dışı üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini istemişlerdir....
Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244E sayılı dosyasından menfi tespit davası açtığını yapılan yargılamada usule uygun defter incelemelerini içerir 05.03.19 tarihli Bilirkişi raporunda, karşı tarafın borçlu olduğunun sabit hale geldiğini, menfi tespit talebinin reddolunduğunu, bilirkişi raporu ve menfi tespit talebinin reddolduğuna dair Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/244E ve 2020/527 K numaralı kararının dosya kapsamında bulunduğunu, Adana 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2343E dosyasına yapılan usulü tebligat itirazları kapsamında taraflarınca dosyanın kesinleşmesi için beklenildiğinden, itirazın iptali davası açılamadığını, istinaf aşamasının uzun sürdüğünü, Karşı tarafın haksız olarak açtığı menfi tespit davasının sonuçlanmasının ardından, taraflarınc,a tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işbu davada itirazın iptaline konu Adana 1....
Son dönemde kararlılık kazanan Yargıtay uygulamalarına göre, borçlunun açtığı menfi tespit davasının zamanaşımını kesmesi için, alacaklının alacağını def'i olarak ileri sürmesi gerekir. Menfi tespit davasını açan borçlu vekili iradesinin ve amacının 11.01.2008 vade tarihli senet için menfi tespit davası açmak olduğunu , 21.11.2011 tarihinde davayı açtığı Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusu üzerine, dilekçesine verilen derkenar ile göstermiştir. Yargılamayı yapan mahkeme, zamanaşımı itirazına konu senetlere ilişkin takip nedeniyle dava açılmadığını bildirmiş alacaklı vekili de bir senet için dava açıldığını düplik dilekçesinde belirtmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit- itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, menfi tespit davası yönünden davanın kabulüne, itirazın iptali talebi yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava ile menfi tespit isteminde bulunmuş; iş bu dosya ile birleşen İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davalı itirazın iptali isteminde bulunmuştur. Mahkemenin; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine ilişkin kararının, Yargıtay 6....
a ise 27/11/2008 tarihinde tebliğ edildiği, takibin borçlu ... yönünden kesinleştiği, alacaklının 24.11.2015'te takibi yenilediği ve yenileme emri ile birlikte ödeme emrinin borçlu şirkete 01.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 20.03.2009 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde alacaklı aleyhine menfi tespit davası açtığı, bu davada alacaklının alacağını def'i yoluyla ileri sürdüğü, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/465 E.-2013/186 K.sayılı kararı ile menfi tespit davasının reddine karar verildiği, kararın 03.12.2013 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda, menfi tespit davasının reddine yönelik anılan bu mahkeme kararının davaya karşı itiraz ve def'ilerini sunan alacaklı yönünden bağlayıcı olduğu ve alacaklı hakkında zamanaşımını keseceği kuşkusuzdur....
Menfi tespit davasından sonra karşılık dava veya ayrı bir dava olarak itirazın iptali davası açılması mümkündür (Kuru, B.: Icra ve Iflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve Istirdat Davası, Ankara 2003,s. 87- 88, 119).İtirazın iptali davası, menfi tespit davasından daha geniş talepli bir dava olduğu için aralarında derdestlik anlamında bir ilişki bulunmamaktadır....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Hukuki yararın dava şartı olduğu 6100 sayılı hmk'nun 114. maddesinde düzenlenmiştir. Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.(HMK'nun 106). Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasında hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir....
Somut olayımızda; tüm deliller dosya kapsamı, bilirkişi raporu, Tapu Müdürlüğü'nün mahkememizce yazılan müzekkerelere verdiği cevaplar birlikte değerlendirildiğinde ortada hukuken iptal ve tesciline veya tahsisine karar verilecek bir taşınmaz bulunmadığından davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı tapu iptali - tescil ve tahsis talebinin ayrı ayrı reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı-birleşen dosyada davalı vekili, müvekkilinin hurda kırma işi ile uğraştığını, ... tarafından tahakkuk ettirilen 17.292.44.-YTL. ... elektrik bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespitini, açılan itirazın iptali davasının ise reddini talep etmiştir. Davalı-birleşen dosyada davacı ... vekili, karşı tarafın ... elektrik kullandığını, yapılan takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, karşı tarafın açtığı menfi tespit davasının ise reddine karar verilmesini talep etmiştir....