"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Sigortalı ... avukatının açtığı dava, 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması ve menfi tespit; .... Başkanlığı avukatının açtığı ve birleşen dava, (menfi tespite konu Kurum alacağının tahsili için yürütülen) icra takibine sigortalı ... tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine; birleşen davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmü, tarafların avukatlarının temyiz etmeleri üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebepler ile özellikle temyiz nedenlerine göre, davalı/birleşen davanın davacısı olan .......
Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş...
Bankacılar Arsa ve Konut Yapı Koop., ve birleşen ... Esas sayılı dosyanın davalısının ... olduğu, davannı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile tapu iptali ve tescil davası olduğu, ana davada ihraç kararının iptali davası yönünden tarafların sulh oldukları anlaşıldığından esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen ... Esas sayılı dosya yönünden davacı ... tarafından davalı ... ve kooperatif aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası yönünden tarafların sulh oldukları davalı ...' un davacı tarafa tapuyu vereceğini beyan etmesi ve davacı tarafın sulh kapsamında hüküm kurulmasını talep etmesi sebebiyle, Antalya ... Köyü,... sinin iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya içeriğine göre davacının üyeliğinin iptali talepli açtığı davada sulh olunduğundan üyeliğin devam ettiği kabul edilmiştir, davacının üye olmadığı yönündeki savunmasına bu nedenle itibar edilememiştir....
nun, davacı adına kayıtlı 1327/1627 hissenin iptali için şufa davası açtığı, mahkemece 1327/1627 hissenin iptali ile ... adına tesciline karar verildiği, kararın 01.02.2008'de kesinleştiği, davacı Muhittin'in davalı sıfatı ile, mahkeme veznesine depo edilen 6.254,00 TL şufa bedelini 04.02.2008'de tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, dava dışı ... tarafından satın alınan 300/1627 hisse değeri ve bu hisseye isabet eden ev değeri bilirkişiye hesaplatılarak karar verilmiş ise de, dava konusu taşınmaz üzerindeki evin satış vaadine dahil olduğu ispat edilemediği gibi, davacı tarafından da bu husus iddia ve ispat edilmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, ev yönünden talep olmadığı halde bu kalem isteğin de kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkeme. taraflar arasında itirazın iptali davasının bulunduğu, davacı tarafın daha sonra aynı icra dosyası hakkında iş bu menfi tespit davasını açtığı, davacının iddia ve savunmalarını itirazın iptali davasında ileri sürülebileceği halde ayrıca iş bu menfi tespit davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, (emsal Yargıtay 6 HD'nin Esas No: 2022/2147, Karar No: 2023/834), hukuki yararın dava şartı olduğu, davanın her aşamasında resen dikkate alınabileceği gerekçesi ile; "Davanın usulden REDDİNE" karar vermiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiş,davalı ... vekili de tedbire itiraz etmiştir....
Asliye Hukuk ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerinin ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince HMK'nın 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, buna göre davalının adresinin ... mahkemelerinin yargı alanında kaldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın davalı ... açısından menfi tespit, davalı ... açısından ise tapu iptali ve tescil davası olduğu HMK'nın 12. maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu hususu dikkate alındığında davanın dava konusu taşınmazın bulunduğu ......
İpoteğin iptali hakkında dava açılması hâlinde İİK’nın 72. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” demektedir. Borçlu ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. İpotekli taşınmazın malikinin üçüncü kişi olması hâlinde üçüncü kişi de ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Bu hâlde asıl borçlu da gerek yalnız başına gerekse üçüncü kişi ile birlikte ipoteğin iptali için menfi tespit davası açabilir. Somut olayda ipotek veren üçüncü kişi mecburi takip arkadaşı olarak takipte gösterilmemiş olsa bile ipoteğin iptali için dava açabilir ve ayrıca borçlu olmadığının tespitini de isteyebilir. Açtığı davada ipotek hakkına veya güvence altına aldığı alacağa itirazlarını ileri sürebilir. İpotek veren üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurarak takip talebinde gösterilmediği iddiası ile süresiz şikâyet yolu ile icra takibini iptal ettirme hakkı bulunmaktadır....
geçirilmesi halinde üçüncü şahsın, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda olduğu düzenlenmiştir. 6183 sayılı Kanunun 79. maddesi uyarınca gönderilen haciz bildirisi, davacı/kamu borçlusunun bağlı bulunduğu alacaklı/davalı İdare tarafından, yine davacı/kamu borçlusunun alacaklı olduğu üçüncü kişilere gönderilen yazılar olup hukuki niteliği itibariyle, idari yargıda iptali talep edilebilecek bir idari işlem değildir....
(yenileme sonrası ... takip sayılı dosya) sayılı dosyasına ilişkin olarak takip borçlusu tarafından borcunun bulunmadığı vakıasına dayanılarak menfi tespit talebinde bulunulduğu, daha önce itirazın iptali davasına konu edilen takip dosyası ile işbu dava dosyasındaki takip dosyasının aynı olduğu, itirazın iptali istemli davada hüküm kurulduğu ve kurulan hükmün yasa yollarından geçerek kesinleştiği, menfi tespit davasına konu itiraz ve def'ilerin açılan itirazın iptali davasında dile getirilmesi mümkün olduğu, bu durumda itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kanaatiyle HMK'nın 114 maddesinde düzenlenen hukuki yarar dava şartının dava dosyamız açısından sübut bulmadığının tespiti ile dava şartı yokluğundan davanın usulünden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay ilamları: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/7982 Esas, 2023/1943 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 19....
Mahkemece, yapılan yargılama sırasında tapu iptal ve tescil taleplerine yönelik davanın bu dosyadan tefrikine karar verilmiş, diğer talepler yönünden ise benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ve davalı defter ve kayıtlarında davalı şirketin davacı ...'tan alacaklı olduğunun belirlendiği, davacıların ticari ilişki çerçevesinde davalılara açık senetler verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, menfi tespit davasıdır. Davacılar dava dilekçelerinde menfi tespit istemi dışında tapu iptal ve tescil talebinde de bulunmuş ve toplamda dava değerini 170.000,00 TL olarak bildirmişlerdir. Mahkemece bu miktar üzerinden harç alınmıştır. Mahkeme yargılama sırasında tapu iptal ve tesciline ilişkin dava konusunda ayırma kararı vermiştir....