Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. 6.2.2. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, adına kayıtlı 145 ada 1 parsel ve 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını aldığı borca karşılık teminat olarak davalılara satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, borcunu ödemesine karşın taşınmazların iade edilmediğini, davalıların tefecilik yaptıklarını, haklarında suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. II. CEVAP 1....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, adına kayıtlı 145 ada 1 parsel ve 146 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını aldığı borca karşılık teminat olarak davalılara satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, borcunu ödemesine karşın taşınmazların iade edilmediğini, davalıların tefecilik yaptıklarını, haklarında suç duyurusunda bulunduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. II. CEVAP 1....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25/12/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, alacak isteğine ilişkindir. Davacı vekili, muris ...'in 05/02/2011 tarihinde vefat ettiğini, geriye oğlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Taraflar arasında görülen dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, kredi temin edilmesi ve kredi ödemesi bittikten sonra taşınmazın iade edileceği konusunda davalı ile anlaştıklarını ve kayden maliki olduğu 11 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 numaralı bağımsız bölümü davalıya devrettiğini, kredi ödemelerini yaptığını; ancak davalının anlaşmalarına aykırı davranıp taşınmazı iade etmediğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı taktirde taşınmaz bedelinin davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.05.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, davacı çekişme konusu taşınmazlarda malik olmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesinin 04.11.2020 tarihli ve 2020/3528 Esas, 6841 Karar sayılı ilamıyla özetle; “davacının, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, davanın Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2011/124 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, anılan davada yapılan yargılama sonucu tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilen kararın Yargıtay 8....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 7.10.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece, sözleşmeye bağlı kalınarak köyde olduğu anlaşılan 125 ada 112 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş bulunmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanununun 18 maddesi uyarınca davaya konu olan bölümün ifrazının mümkün olup olmadığı il Bayındırlık Müdürlüğünden sorulmuş, bu bölümün 5000 metrekareden küçük olduğu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/12/2014 NUMARASI : 2014/618-2014/544 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar T.. Ö.. ve A.. Ö.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı T.. Ö.. ile karı koca olduklarını, dava konusu taşınmazı kendisinin ziynet eşyaları ile satın aldıklarını, karı koca arasında geçimsizlik çıkmaması düşüncesi ile ileride taşınmazı geri almak amaçlı olarak eşi adına tescil edildiğini, aralarında geçimsizlik çıkınca davalı T.. Ö..'...