WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; asıl davada muris muvazaası, birleştirilen davada ise inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. 6.2.2. Bilindiği gibi, inanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa bedel isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki dava, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür....

      Davaya konu olay, “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....

        Öte yandan dava; inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olsa bile dava konusu 294 parsel sayılı taşınmaz 5403 sayılı Yasa uyarınca sulanabilir tarım arazisi vasfında olduğundan ve bölünerek paydaş adedi arttırılamayacağından davalıya ait hissenin 2/3'ünün 1/3'er hisse şeklinde davacılar adına tapuda intikali de mümkün değildir. Mahkemece bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken taşınmaz devri içeren sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak hüküm sonuç itibarı ile doğru olduğundan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilerek düzeltilmesine ve kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Öte yandan dava; inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olsa bile dava konusu 294 parsel sayılı taşınmaz 5403 sayılı Yasa uyarınca sulanabilir tarım arazisi vasfında olduğundan ve bölünerek paydaş adedi arttırılamayacağından davalıya ait hissenin 2/3'ünün 1/3'er hisse şeklinde davacılar adına tapuda intikali de mümkün değildir. Mahkemece bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken taşınmaz devri içeren sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak hüküm sonuç itibarı ile doğru olduğundan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesinin açıklandığı şekilde değiştirilerek düzeltilmesine ve kararın düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

            Öte yandan, uyuşmazlığın çözümünde dayanak yapılan İçtihadı Birleştirme Kararı, konusuyla sınırlı, gerekçesiyle açıklayıcı ve sonuçlarıyla görülmekte olan benzer davalar için bağlayıcıdır. Davacının “mülkiyet hakkına” dayanarak, inançlı işlem iddiasıyla açtığı tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanarak, inançlı işlem iddiasıyla açtığı tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır. Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözlemesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığından tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir....

              Hukuk Dairesinin 21.04.2022 tarihli ve 2022/428 E., 2022/571 K. sayılı kararıyla; dava dilekçesinde açıkça uyuşmazlığın inançlı temlik hukuki sebebine dayalı olduğunun açıklandığı, 13/10/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlık tespitinin inançlı devir sözleşmesi bulunup bulunmadığına dair olduğunun belirtildiği, aşamalarda ve istinaf dilekçesinde davanın inançlı temlik hukuki sebebine dayalı olduğunun açıklandığı, bu nedenle mahkemece inançlı temlik hukuki sebebine dayalı olarak inceleme ve araştırma yapılmasında isabetsizlik olmadığı, ilk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davacı tarafın inanç ilişkisinin ispatı için yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı sunmadığı, yemin deliline dayanmadığı, inançlı temlik iddiası usulünce kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu...

                Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil nitelendirmesi yapılmışsa da mahkemenin hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığını, taraflar arasındaki hukuki nitelendirmenin vekalet görevinin kötüye kullanılması olması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin hatalı olduğunu, hukuki nitelendirme hususunda bir değerlendirme yapılmadığını, hukuki nitelendirme için ıslaha gerek olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık,inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 05.02.1947 tarihli ve 1945/20 Esas, 1947/6 Karar sayılı kararı. 3. Değerlendirme 1....

                  UYAP Entegrasyonu