WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Hâkim davacının bildirdiği maddi olaylar ve son istekle bağlı ise de, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca, ileri sürülen maddi olaylarda hangi hukuki sebebe göre karar vereceğini tayin ve takdir etmek durumundadır. Başka bir anlatımla, maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek yanlara, bildirilen bu olay ve olgular çerçevesinde hukuki nitelendirmeyi yapmak, uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hakime aittir. Öyle ki, hukuki sebep yanlış gösterilmiş veya hiç gösterilmemiş olsa dahi hakim tarafından en uygun hukuki sebebin bulunması ve ona göre karar verilmesi gerekir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen açılmamış sayılmasına kısmen reddine dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, alacak taleplerine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, tapu iptali ve tescil ile tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1221 ada 10 parsel sayılı taşınmazda davalı ile birlikte paydaş olduklarını, borçlarından dolayı hakkında başlatılan icra takibi sonucunda payına haciz konulduğunu, cebri ihaleyle taşınmazdaki payının bir başka kişi tarafından satın alınmasını önlemek için ihale bedelini davalıya ödeyerek ihaleden davalının satın almasını sağladığını, nitekim aralarındaki muvazaalı işleme ilişkin "Taahhhütname" başlıklı belge düzenlediklerini ancak, davalının inançlı işleme dayalı olarak edindiği payı iade etmediği gibi aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açtığını ileri sürerek, tapunun iptali ile adına tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli payı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.01.2012 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, yurt dışında çalışan davacının, dava konusu 560 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/6 payının satın alınarak ilerde davacıya devredilmesi için kardeşi olan davalıya bedelini ödediğini, dava konusu taşınmazdaki payı tapudan devralan davalının daha sonra davacıya devre yanaşmadığını öne sürerek tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.01.2009 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlara göre davacı taraf, inançlı temlik hukuki sebebine dayanmış ve bu kapsamda tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur. Davacı taraf inançlı temlik hukuki sebebine dayandığından istinaf incelemesi yalnızca bu kapsamda yapılmıştır....

          Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, inançlı işlem iddiasına dayalı davada, davacının sunduğu 11.11.2005 tarihli protokol niteliğindeki belgenin tarafların kabulünde olduğu ve 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen inançlı işlemin belgesi niteliğinde bulunduğu, işlem tarihinden sonra düzenlenmiş olmasının bu anlamda sonuca etkili olmadığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 445.50.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı zamanaşımının gerçekleştiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 140/3. maddesi şöyledir: "Ön inceleme duruşmasının sonunda, tarafların sulh veya arabuluculuk faaliyetinden bir sonuç alıp almadıkları, sonuç alamadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanakla tespit edilir. Bu tutanağın altı, duruşmada hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür." 2. Bilindiği üzere, inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder....

                  UYAP Entegrasyonu