İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının davalı kardeşine duyduğu güvenden 2011 yılında bankadaki 55.000,00 TL parayı havale ile kardeşine göndermek istediğini söylediğini, ancak davalının, davacı müvekkile parayı bankadan çekip getirmesini ve parayı elden nakit olarak taşınmazın malikine vermesi gerektiğini söylediğini bu konuda bilgisi olmayan müvekkilin davalı kardeşinin sözüne itimat ederek bankadan parayı çektiğini ve davalı ile birlikte taşınmazın maliki ile tapuda satış yoluyla devrini gerçekleştirdiğini, dava konusu taşınmazın(daire) maliki olarak tapuda davalı T3 yer aldığını, akrabalık nedeni ile tanıkla ispatın mümkün olduğunuve tanık beyanlarının davacı lehine olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER: Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; evveliyatta mülkiyet hakkı bulunmaksızın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise bedelin tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,24.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı kişisel hakdan kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, inançlı işlem, birleştirilen dava yolsuz tescil (satış vaadi sözleşmesinin yok hükmünde olduğu) iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Asıl davada davacı, kendisinin ve ortağı olduğu şirketin acil nakit ihtiyaçlarını gidermek amacıyla davalıdan aldığı borcun teminatı olarak maliki olduğu 171 ada 12 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı ile aralarında ... 4. Noterliğinin 17.10.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, borcun ödenmesine rağmen davalının geçersiz satış vaadi sözleşmesine dayanarak ... 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil talebidir. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar. Uygulamada mesele, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir....
davalı ... adına tescil edilip, sonradan kendisine iade edilmek koşulu ile ...’ye 09.09.2004 tarihli vekaletname verdiğini, ancak davalının taşınmazı tapuda 1/2’şer payı kendisi ile diğer davalı annesi ... adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 23.01.2020 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Az yukarıda açıklandığı gibi, kesin hükümden söz edebilmek için dava konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir. Eldeki davada inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmiş , daha önce açılan Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/110 Esas 2006/509 Karar sayılı davada ise ehliyetsizlik hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil istenmiştir. Tüm bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, her iki davanın konusu ve tarafları aynı olmakla birlikte dayanılan hukuki sebep farklı olduğundan kesin hükümden söz edilemez. Bu nedenle, mahkemece tarafların usulünce sundukları deliller değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar vermek gerekirken kesin hüküm nedeniyle davanın reddi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA , istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 550.00 Y.T.L....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir. İnananın, inanılana inançlı olarak kazandırdığı hak ya da nesne ise “inanç konusu şey” olarak nitelenir. İnançlı bir işlemde, kazandırıcı işlemin tarafları ile borç doğuran anlaşmanın tarafları aynıdır....