"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2006 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Asıl ve birleşen davanın davalıları davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesinin 31.05.2012 tarihli ve 2010/712 Esas, 2012/491 Karar sayılı kararıyla; zamanaşımının geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Dairenin 17.12.2012 tarihli ve 2012/11518 Esas, 2012/15310 Karar sayılı kararı ile "... Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı yolsuz tescil nedeni ile açılan bir tapu iptali ve tescil davasıdır... Bu tür davalar ayrık durumlar hariç (3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi gibi) hiçbir zamanaşımı ya da hak düşürücü süreye tabi değildir... Somut olaya gelince; mahkemece bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. İnanç sözleşmeleri, tarafların karşılıklı iradelerine uygun bulunduğu için, onlara karşılıklı borç yükleyen ve alacak hakkı veren geçerli sözleşmelerdir. Anılan sözleşmelerde, taraflar, sözleşmenin kendilerine yüklediği hak ve borçları belirlerken, inançlı işlemin sona erme sebeplerini; devredilen hakkın inanılan tarafından inanana iade şartlarını, bu arada tabii ki süresini de belirleyebilirler. Bunun dışında, akde aykırı davranışın yaptırımına da sözleşmelerinde yer verebilirler. Buna dair akit hükümleri de TBK'nın 26 ve 27. maddelerine aykırılık teşkil etmediği sürece geçerli sayılır. İnanç sözleşmelerinin tarafları arasında,onların gerçek iradelerini ve akitten amaçladıklarını yansıtması bakımından geçerli olduğu; taraflarına Borçlar Kanunu çerçevesinde nispi haklarını talep etme olanağını verdiği tartışmasızdır....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kayden maliki olduğu 11333 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde vekil edenine ait bulunduğunu, davalının devam etmekte olan velayet davası nedeniyle müvekkilinden yardım istemesi üzerine söz konusu bu taşınmazın kayden satış gibi gösterilmek suretiyle iyi niyetli bir biçimde, daha sonra geri alınmak üzere bedelsiz olarak davalı adına tesciline imkan verildiğini, ancak davalının velayet davasını kazanmasına rağmen taşınmazı iade etmekten haksız bir biçimde kaçındığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile birlikte taşınmazın yeniden vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi; taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....
Hukuk Dairesi tarafından davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu, iddianın yazılı delil ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle kabul edilerek istinafa konu karar kaldırılıp, farklı bir gerekçeyle yeniden ret hükmü kurulmuştur. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında resmi biçimine uyularak yapılan sözleşme olmadığından bahisle, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Davalı ... vekili, müvekkilinin dava açıldığı sırada kalp ameliyatı geçirdiğini, davayı takip edemediğini, delil bildiremediğini, davacı ile arasında inançlı işlem bulunmadığını, gerçek bir satış işlemi yapıldığını, davacının icra borcu nedeniyle taşınmazın satışa çıkarıldığını, 85.000,00 TL bedel karşılığı anlaştıklarını, müvekkilinin 42.000,00 TL banka kanalı ile kalanı elden olacak şekilde ödeme yaptığını, ancak davacın eşinin işlemler nedeniyle sorun çıkarması üzerine davacının eşi ile arasının düzelmesi için sözleşme imzaladıklarını, asıl iradenin inanç sözleşmesi olmadığını, davacının 3 yıl aradan sonra dava açmış olmasının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, inançlı temlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....