Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

banka lehine tesis edilmiş olan ipoteğin terkinini talep etmek hususunda dava ve taraf ehliyeti bulunduğunun söylenemeyeceğini, bu nedenle, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davası ile ilgili hüküm kurulmadan, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin davacıya dönüp dönmeyeceğinin belirsiz olduğu dönemde, müvekkili bankaya yöneltilen bu ipotek fekki davasının, davacının bu konuda dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesini, davacının ikame ettiği tapu iptal ve tescil davasında karar verilmesi gerekmekte olup; söz konusu davada müvekkil bankaya husumet yöneltilemeyeceğinden, mevcut davanın müvekkil yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkil bankaya yöneltilen ipotek terkini talepli davanın esas itibariyle de haksız ve mesnetsiz olduğunu, 2644 Sayılı Tapu Kanunu'nun, 26....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/423 Esas KARAR NO:2021/650 DAVA:İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ:30/12/2019 KARAR TARİHİ:05/07/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek İpoteğin Kaldırılması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kısıtlı ...'ın dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Sokak, ... Pafta ... Ada, 5 Parsel numaralı 4 bağımsız numaralı taşınmazın maliki olduğunu, kısıtlının oğulları olan... ve...'ın aynı zamanda yetkilisi ve sahibi oldukları H... San. ve Tic. A.Ş.'nin davalı şirketten aldığı ve alacağı malların teminatı olarak davalı lehine ipotek tesis edilmesi amacıyla.......

    bulunduğu ve dava dışı ------ dava tarihi itbarıyla kredi borcunun 570.345,37 TL olduğu, bu nedenle de, davalı banka yönünden ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ipotek terkini için gereken masrafların Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca davacı tarafın yükümlülüğünde olduğunu, davacının imzalanan kredi sözleşmesi hükümlerine göre ipotek fek harcını ödemesi gerektiğini, davacının dava konusu ipoteğin fekki için bankadan talepte bulunmadan, bankaya yazılı başvuru yapmadan davalı banka aleyhine davanın açıldığını, davacı tarafın bankaya başvurmuş ve ipoteğin fekki için tapu harcını yatırmış olsa idi davalı banka tarafından ipoteğin fek edileceğini, davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, ipoteğe neden olan borcun kapatıldığını ancak, ipoteğin fekki için çalışmalar başlatmasına rağmen tapu sicil müdürlüğünden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ipoteğin kaldırılamadığını belirterek süre verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında da ipoteğin kaldırıldığını davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; dava konusu ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu, söz konusu ipotek senedinden de anlaşılacağı üzerine 367.500 TL üzerine konulmuş anapara ipoteği olduğunu, zira alacak miktarının kesin olarak belli olmadığını, bu doğrultuda kurulan ipoteğin anapara ipoteği ve süresiz bir ipotek olduğundan borç miktarının tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak ipotek lehtarından; banka ise ipotek fek yazısı başka tüzel kişilik veya gerçek kişide ise lehtarın bizzat tapu müdürlüğüne gelerek yazılı terkin talebinde bulunmasının gerektiğini, teminata bağlanan borcun sona ermemesi sebebi ile ipoteğin müvekkili banka tarafından kaldırılamadığını, ipotek borcunu ödemeyen malikin ipoteğin fekki talebinin haksız olduğunu belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. TOPLANAN DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin kaldırılması isteminden ibarettir....

            sözleşmelerinin niteliği gereği diğer sözleşmelerden ayrı olup, bu sözleşmenin asli unsuru olan konutun üzerindeki ipoteğin, sözleşmenin kendisinden başka bir borç için teminat olarak kullanılmasının mümkün olmadığını, kullandırılan kredi ve ipotek birbirine bağlı olup, davaya konu konut finansman sözleşmesi uyarınca yüklenilen borcun bitimiyle, konut üzerindeki ipoteğin de teminat değerinin ortadan kalktığını, nitekim davaya konu ipotek tesisinin ana unsuru olan konut finansmanı kredisi ana para ve fer'ileri dahil olmak üzere dava dışı/eski malik tarafından eksiksiz ödenmiş ve akabinde davalı bankaya ipoteğin fekki için başvurulmuş ancak davalı bankanın ipoteğin fekkinden imtina etmiş olduğunu, oysa ki ipoteğin konusunu oluşturan borç ver fer'ileri ödenmiş bulunduğundan tapu sicilinde şekli olarak bulunan ve teminat değeri kalmayan ipoteğin fekkinin gerektiğini, bu nedenle işbu davanın açılmasının zaruri olduğunu, ipotek tesis edilen taşınmazın tapu kaydının İzmit'de bulunması nedeniyle...

            İnceleme konusu Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, harici satım sözleşmesi ile yükleniciden konut alımı nedeniyle tapu iptali tescil talebine ilişkin olup, yukarıda sözü edilen Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu ... Bölümü kararına göre, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin görevi içine girmektedir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bilindiği gibi ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek, taşınmaz maliki ve alacaklının rehin sözlemesi düzenlemeleri ve bunu Türk Medeni Kanunununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi ile tesis edilir. İpotek bedelinin rehin sözleşmesinde kararlaştırılan kuşullarda ödenmesi halinde, ipoteğin terkini gerekir. Alacaklı ipoteği terkin ettirmezse, ona karşı yöneltilecek davada, ipoteğin fekki istenebilir. Eldeki davada da 10.000 Osmanlı Lirası karşılığı davacı taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilmiştir. Ne var ki, 1919 (1335) yılında tesis edilen ipotek alacaklısının halen var olup olmadığı saptanmadığı gibi, ticaret sicilinde kaydına da rastlanmamıştır. Bunun doğul sonucu olarak da bedelin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi olanağı da bulunmamaktadır....

                Tüketici Mahkemesince 2008/115 E. sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılaması sonucu davanın kabulü ile 18 nolu bağımsız bölümün ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verildiği ve hükmün temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek 23.02.2010 tarihinde kesinleştiği, bu karar üzerine taşınmaz tapuda davacı ... adına tescil edilmişse de, yargılama sırasında 01.03.2006 tarihinde tapu kaydına, ...'ın ... Bankasından çektiği konut kredisi sebebiyle 1. derece akdi ve 240.000 TL bedelli ipotek şerhi işlendiğinden, davacı ... tarafından bu defa ipoteğin fekki istemiyle ... Bankası ve ... ve Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılan dava sonucu ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/647 E. - 2010/189 K. sayılı kararıyla, ipotek tesisi tarihinde taşınmaz üzerinde yolsuz tescil kaydı bulunmadığından iyiniyetli bankanın ipotek hakkının kaldırılmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve ... ... Bankası A.Ş. tarafından ... 22....

                  UYAP Entegrasyonu