DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Yolsuz Tescile Dayalı Tapu İptali ve Tescil, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda "illilik", diğer bir anlatımla "sebebe bağlılık" prensibi esas alınmıştır. Ayni haklar tescil ile doğmakla beraber (TMK. m.705/1, 1021), tescilin ayni bir hüküm ve sonuç doğurabilmesi için geçerli bir hukuki sebebe dayanması gerekir. Bu bakımdan tescil illi bir hukuki muameledir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1015. maddesinin birinci fıkrasına göre tapu sicilinde tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır....
DELİLLER : Tapu kaydı, Konut satış sözlemesi ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava konut satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine göre açılan aile konutunun davacı eşin rızası alınmaksızın satışa çıkarıldığı ve tapu kaydı üzerine ipotek konulduğu iddiası ile açılan satışın iptali ve ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması davasının niteliği itibariyle ipotek şerhi ancak ipoteğin günümüz koşullarına uyarlanması ve uyarlanan ipotek bedelinin davalı tarafından müvekkillere ödenmesi amacıyla depo edildikten sonra kaldırılabileceğini; taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin tarihi 25.12.1954 olup taşınmazın T1 hükmen tescil edilmesinden önce tesis edildiğini; davacı tarafından ipoteğin terkini için müvekkillerine talep ve ihtar yazısı gönderilip gönderilmediği, eğer davacı tarafından bu yola başvurulmayıp doğrudan dava ikame edilmişse dava açılmasına davalıların sebebiyet vermemesi nedeniyle yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılması, talep ve ihtar yazısı gönderilmişse yalnızca muhatap kılma davaya cevap açısından yargılama giderine hükmedilmesi hususunun göz önünde bulundurulması gerektiğini; öne sürerek, “...öncelikle ipotek bedelinin günümüze uyarlanmasına, uyarlanan ipotek bedelinin müvekkillere ödenmek üzere depo edilmesine...
Noterliğinin 02/09/2015 tarihli, 51925 yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davacıların bu ihtarname ile ipoteğin kaldırılmadığından haberdar olduklarını ve eksik harç sebebi ile iade edilen fek yazısına itibarla ipoteğin fekkini iddia etmiş ise de ; imza edilen resmi ipotek senedi kapsamında bankanın riskinin devam ettiği ,davalı bankanın ipoteğin fekki yazısının ibra niteliği taşımadığı , dosyada borcun ödendiğine dair yazılı kanıt olmayışı bir arada değerlendirildiği" gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davacılar istinaf etmiş ve dilekçelerinde "..... Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek '' fekki bildirilinceye kadar '' süreli olup, İpoteğin fekki Nisan 2014 tarihin Davalı Banka tarafından bildirilmiştir. Dolayısıyla dava konusu ipoteğin süresi bitmiştir. Süresi biten ipoteğin kaldırılması gerekir. Çünkü ipoteğin fekkine ilişkin yazı Tapu Sicil Müdürlüğüne ulaşmıştır....
DELİLLER : Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Tapu senedi, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin, takyidatların fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile imzalanan konut satım sözleşmesi ile konut satım sözleşmesinin devir ve temlik sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ve hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin, takyidatların fekki istemine ilişkindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/599 Esas KARAR NO : 2021/1036 DAVA : İpotek (İpoteğin Fekki) DAVA TARİHİ : 10/09/2021 KARAR TARİHİ : 19/11/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İpotek (İpoteğin Fekki) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ilişkinin teminatı olarak davalı şirket lehine İzmir ili, ... İşçesi, ... Mah., ... Ada, ... Parselde kayıtlı, ... numaralı bağımsız bölüm üzerine 1. Derece , 250.000,00-tl bedelli , süresiz ipotek tesis edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, davalının davacıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, davalıya ipoteğin fekki için talepte bulunulduğunu ancak yapılan ihtara rağmen davalının ipoteği tapu sicilinden terkin etmediğini belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....
ye taşınmazı ipotek olarak verdiğini, davalı ... lehine yapılan tescil işleminin, kooperatif üyeliğinden istifa etmesi nedeniyle hukuki dayanağını yitirerek, yolsuz tescil niteliğini kazandığını, yolsuz tescil nedeniyle iptal edilen tapu kayıtlarının eski hale iade edildiğini, yolsuz tescile dayanarak hak kazanılması olanaklı olmadığından ipotek ve benzeri kayıtların da iptali gerektiğini, davalı bankanın, taşınmazın üyelik ilişkisinden kaynaklı olduğunu ve üzerine ipotek konulduğu sırada henüz kat mülkiyetine geçilmediğini kendi yaptığı ekspertiz incelemesiyle öğrendiğini, üyenin, kooperatife olan borçlarını ödemede güçlük çektiğini bildiğini, bu durumu bile bile taşınmazın üzerine ipotek koyduğunu, davalı, ... ile kooperatif arasındaki ilişkiyi bildiğini ve bilmesi gerektiğini, davalı tarafın iyi niyetli olmadığını, iyi niyet iddiasında bulunmasının yasal şartlarının da bulunmadığını, davalının lehine verilen ipoteğin iptali gerektiğini, Yargıtay'ın içtihadında da belirttiği gibi asıl...
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar uygulamasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; açılacak kadastral parselin ihyası davası sonucunda, dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. İmar uygulamasıyla tesis edilen kanuni ipoteğin dayanağı da idari işlem olup, bu idari işlemin iptaliyle ipotek tesisinin de illetten mücerret, yani "yolsuz" hale geleceği ve iptal edilmesi gerektiği açıktır....
Davalı iflas idaresi vekili, davacının borcunu ödediğine dair resmi bir belgenin dosyada bulunmadığını, müflis şirketin defter kayıtlarında da ödemeye ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların mevcut ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 26442 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 19.09.2002 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ...'ün 197/206 payı mevcut iken yapılan intikaller sonucunda bu payı tapudan başkalarına devrettiği, halen tapuda payı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar müteselsil kefil olan davacı ... tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de ipotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak taşınmaz malikleri tarafından ipotek lehtarına husumet yöneltilerek ipoteğin kaldırılması istenebilir....