Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 31.05.1953 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazların 1953 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosunda kısmen tahdit içinde kısmen de tahdit dışında kaldığı, taşınmazlar daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet ......

    halde davanın esasını ve açmış oldukları dava konusu anlamında yok hükmünde olan bir idari işlem dolayısıyla davanın usulden reddedilmesi hukuken de uygun olmadığını, dava konusu yolsuz tescil sebebiyle tapu iptali ve tescil davası olup, yapılan tescil işleminin İptali ile ona dayanak olan idari işlemin de yok hükmünde olduğu, geçersiz ve hukuka aykırı olduğu sonucu Yargıtay kararlarında da sabit olduğunu, yolsuz tescil İle mülkiyet hakkı hiç doğmadığından, hatta tamamlayıcı nitelikteki tapu kayıtlarının dahi iptal edilebildiği bir konuda, dayanak idari işlemin varlığından dahi söz edilemeyeceğini, mahkeme kanaati ile yolsuz tescilin varlığı kabul edildiğine göre, tapudaki sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının hiç oluşmadığı, dolayısıyla iptal edilebilir hukuken uygun bir İdari işlemin de olmadığı sonucu çıktığını, zira, Yargıtay'ın kararlarında da; başlangıcından beri yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydı sicilinin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğamayacağını...

    Dava imar parsellerinin dayanağını teşkil eden idari işlemin, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkartılan alanlarda yapılan imar uygulamasının yok hükmünde olduğundan, imar parsel sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düşeceği gerekçesiyle taşınmazın imar öncesi kadastral mülkiyet ve geometrik durumunun ihyası ile 6292 sayılı Kanun uyarınca bedelsiz olarak iadesi, aksi takdirde bedeli ödenmek suretiyle tescili isteğiyle açılmıştır. İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğine göre, Medenî Kanunun 1025 - 1027. (933 - 935.) maddeleri gereğince ilgililerin yazılı bildirimleri dışında, kural olarak mülkiyetin belirlenmesine ilişkin tescil, tapu iptali tescil gibi tapu sicilinde değişiklik yapmayı gerektiren davalara bakma görevi adli yargı yerine aittir. Çünkü adli mahkemelerin kararı olmadan tapu sicilinde değişiklik yapılamaz....

      adına oluşturulan sicil kaydının yolsuz olduğu, açıklanan bu olgu karşısında davacının ihalenin usulsüzlüğünden bahisle İcra İflas Yasası'nın 134. maddesi hükmüne göre ihalenin feshini isteyebileceği gibi ihale sonucu kazanılan mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açmasına da yasal bir engel bulunmadığı, davalıların el ve işbirliği içinde hareket etmek suretiyle yolsuz tescili sağladıkları belirlenerek ve benimsenerek davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olmasında ve yargılama giderlerinden her iki davalının da müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1....

          Davacı ..., 19.11.2009 tarihli dilekçesiyle kadastro komisyonunca usulsüz olarak itirazın kabulüne karar verildiği ve kişiler adına yapılan tesbit ve tescilin yolsuz olduğu iddiasıyla, 384 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 21.03.1968 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazda dava dışı ... ve ...’ya ait 1/7’şer payların, anılan kişiler tarafından başka taşınmaz için verilen vekâletname kullanılarak sehven davalıya satış suretiyle temlik edildiğine ilişkin tapuda işlem yapıldığını, yanlışlığın düzeltilmesi için yapılan tebligata rağmen davalının müracaat etmediğini, işlemin yolsuz tescil niteliğinde olduğunu ileri sürerek tapuların iptali ile anılan payların ... ve ... adına tescilini istemiştir. Davalı ... herhangi bir beyanda bulunmamış, diğer davalılar ... ve ... duruşmada ileri sürülen hususları kabul ettiklerini belirterek haklarının verilmesini istemişlerdir....

              Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1970 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hatalı işlem sonucu ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026....

                Dava, kısmen kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, uzman orman ve ... bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1970 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hatalı işlem sonucu ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026....

                  hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...

                    UYAP Entegrasyonu