Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. İlk derece mahkemesince dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtları, krokiler getirtilmiş taşınmazlar başında keşif yapılarak uzman bilirkişiden rapor alınmıştır. 24/08/2020 tarihli bilirkişi ek rapor ve krokilerine göre, A ve B harfi ile gösterilen kısımların tesis kadastrosu ile davacılar adına tescil edildiği, çapın kesinleşmesinden sonra ifraz ya da fiili kullanımla ilgili değişiklikler yönünden 3402 sayılı yasanın 22- a maddesi uyarınca herhangi bir talepte bulunulamayacağı anlaşıldığından davacı yanın, raporda C, D, E ve F ile gösterilen kısımlara yönelik davasının reddi, A ve B kısmına yönelik davasının kabulü isabetlidir....

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden sonra 1995 yılında yapılan ve dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 08/04/1986 tarihinde kesinleşmiştir. Dava her ne kadar tapu iptali olarak açılmışsa da yargılamanın devamı sırasında yapılan orman kadastrosu nedeniyle orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesinindir. Hal böyle olunca; mahkemece tapu iptali ve tescil istemi elde tutularak, orman kadastrosuna itiraz yönünden dava tefrik edilmeli ve kadastro mahkemesine gönderilmeli ve sonucu beklenmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 07/10/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece 141 ada 8 parsel numaralı taşınmazda 502,55 metrekare dışında oluşan diğer azalmaların 141 ada 7 ve 13 parsellerden kaynaklı olduğu değerlendirilmiş olup, 7 ve 13 parsellerin uygulama çalışması öncesi ve sonrasındaki durumuna göre 141 ada 8 parseldeki azalmanın nedeninin tam olarak açıklanamadığının görüldüğünü, yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin doğru olmadığını öne sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER Dava dilekçesi,cevap dilekçesi ,22- a uygulama kadastro tutanak asılları, tapu kayıtları, hava fotoğrafları, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı; GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava 22- a uygulamasına itiraza ilişkindir....

    Bu itibarla,… kararın temyize konu edilen tapu iptali ve tescil talebi yönünden yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından, davacı Orman Yönetimi vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.) denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ve orman kadastrosuna itiraz davalarında tapu iptali ve tescil kararında görev genel mahkemelere ait olduğundan bu istem yönünden görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      O halde mahkemece; tapu iptali ve tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden kadastro mahkemesi görevli olduğundan tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Kabule görede çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde “... lehine 2.081 m2 alanda daimi irtifak hakkı ve ... lehine 04.05.2006 tarihinde 200.000,00.- TL bedelli fekki bildirilinceye kadar ipotek “ şerhleri bulunduğu halde lehlerine şerh konulan kurumların davada yer almaları sağlanmadan yokluklarında yargılama yapılarak sonuca gidilmesi de doğru değildir....

        Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle, hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacı tarafa süre verilerek eldeki davanın mülkiyete ilişkin bir talep mi yoksa uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin bir talep mi olduğu, mülkiyete ilişkin ise tapu iptali ve özel yol olarak tescil mi yoksa tapu iptali ve genel yol olarak terkin mi talep edildiği hususları açıklattırılmalı, davacı tarafın talebinin mülkiyete ilişkin tapu iptali ve tescil (özel yol) olması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği gözönünde bulundurulmalı, eldeki davadaki talebin tapu iptali ve genel yol olarak terkin olması halinde çekişmeli taşınmaz bölümünün kadimden beri tüm köy halkı tarafından kullanılan kadim yol olup olmadığı hususu ayrıntılı şekilde araştırılarak tartışılmalı, davacının talebinin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olduğunun bildirilmesi halinde ise tesis ve uygulama kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın...

        İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.11.2002 gün 2002/5972-8965 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yargılama sırasında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapıldığından devam etmekte olan bu dava nedeniyle orman kadastrosu kesinleşmeyeceğinden tapu iptali ve tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davalarına bakma görevi kadastro mahkemelerine aittir....

          DELİLLER: Kadastro çalışmalarına ilişkin belgeler, tapu kayıtları, keşif, bilirkişi raporları, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava; Uygulama kadastro tespitine itiraz, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı; dava konusu Sakarya ili, Geyve ilçesi, Sarıgazi Mahallesi, 1133 ada, 24 parsel numaralı taşınmazda dilekçeye ekli krokide A ile gösterilen kısmının kendisine ait olmasına rağmen kadastro çalışmaları esnasında sehven davalı adına tespit ve tapuda tescil edildiğini, davalının dava konusu taşınmazın A ile gösterilen kısmında herhangi bir hakkı bulunmadığını, talep olunan kısmı uzun yıllardır kendisinin kullanımına olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve ... Kasap mirasçıları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Yörede 1978 yılında yapılan kadastro sırasında, ... Köyü 322 ve 323 parsel sayılı 15.500 m2-750 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, T. Evvel 1318 tarih 352 sıra numaralı tapu kaydı(80 dönümlük) ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla ve bağ nitelikleriyle ... Kasap adına tespit ve tescil edilmişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu