Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili talebine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihindin önce 11.08.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, davalıların orman kadastrosuna itiraz etmedikleri gibi karşı davada açmadıkları anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 23.02.2009 günü oybirliğiyle karar verildi....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı 18.05.1992 tarih cilt 14, sayfa 82, sıra no 2 sayılı tapu kaydı, harici satım sözleşmesi ve zilyetliğe dayanarak yörede 11.05.2005 tarihinde ilk kez yapılan ve 03.10.2005- 03.04.2006 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında ... köyü, ... mevkiindeki taşınmazın tamamının, orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptali ile adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında genel arazi kadastro çalışması yapılmış, dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi uyarınca 192 ada 1 parsel sayısı verilerek orman niteliğiyle tapu siciline aktarılmıştır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Orman Yönetiminin her zaman çekişmeli 958 sayılı parselin orman sınırları içinde kalan 2356 m2'lik bölümü hakkında tapu iptali ve tescil davası açabileceği gibi, davacı kişi de açacağı davada, kesinleşen orman sınırları içinde kalıp resmi belgelerin uygulanması sonucu da orman olduğu belirlenen bu bölümü ifrazen orman niteliği ile Hazine adına orman sınırı dışında kalan bölümün de orman şerhi olmadan kendisi üzerine bırakılmasını isteyebileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 03/07/2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Köyü ...Mevkii 134 ada 206 parsel sayılı taşınmaz hakkında yapılan uygulama kadastrosu işleminin yasa ve yönetmeliklere uygun yapıldığı belirlendiği ve uygulama kadastrosuna yönelik açılan davaların reddine karar verildiği halde, parselin tamamı hakkında uygulama tespiti gibi tescil karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilen B1 ve B2 harfli bölümleri dışında kalan bölümlerin uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, bozma nedeni ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK’nın 370/2. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının (3) nolu bendinin hükümden çıkarılmasına ve yerine 3 nolu bent olarak “... ili ... ilçesi ......

          Mahkemece, yargılama sırasında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının, aynı zamanda orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına itiraza dönüştügü gerekçesiyle, tapu iptali ve tescil davasının tefriki ile yeni bir esas sırasına kaydına, orman kadastrosuna ve 2/B uygulamasına itiraz davası yönünden mahkemenin görevsizliğine kararı verilmek suretiyle, tapu iptali ve tescil davası bakımından yeni esas sırası üzerinden yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, dava konusu 167 ada 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nce istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar bir kısım davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, ... Köyü 117 ada 1 parselin kısmen 2007 yılında yapılan ve 22.04.2008 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışmasında Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını bildirerek, davalılar adlarına kayıtlı tapunun iptalini ve Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleşen davanın davacıları ise, çekişmeli taşınmazın orman olmadığına ilişkin kesin hüküm bulunduğunu bildirerek, orman sınırlamasının iptaline ve 2/B şerhinin silinmesine karar verilmesini istemişlerdir....

              Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, davacının tapu iptal ve tescil niteliğinde ki mevcut davayı açtığı, tapu iptal ve tescil davalarının tapu kayıt malikine yöneltilmesi gerektiği, bu nedenle davalının mevcut davada pasif husumeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılarak 07/12/2005 tarihinde ilân edilmiş, 07/06/2006 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu 1984 yılında, uygulama kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre 2013 yılında yılında yapılmıştır. Bilindiği üzere; ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa (kullanım) hakkı Orman Yönetimine aittir....

                Davacı Orman Yönetimi, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan çalışmalarda bir kısmı kesinleşmiş orman sınırları içerisinde bulunan taşınmazın davalı adına tespit edildiğini belirterek tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, Orman Yönetiminin talebinin uygulama kadastrosuna itiraz yanında tescil talebini de içerdiğinden tescil talebine ilişkin talebin tefrikine karar verilmiş, yargılama sonucunda 22/2-a çalışmalarına itiraza ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17.04.1979’da ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları ile 1987 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına, davacının 221 ada 1 ve 219 ada 20 sayılı parselle yönelik açtığı tapu iptali ve tescil davasının yapılan keşfi sırasında davacı ve yerel bilirkişilerin yer göstermesi sonucu davalı parsellerin 221 ada 1 ve 219 ada 20 sayılı parseller olmayıp, 224 ada 2 ve 227 ada 1 sayılı parsellerin içinde kaldığı, 224 ada 2 sayılı parsel 2/B alanı olup, 5831 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın ek 10.maddesi gereğince bu taşınmazlar üzerinde orman sınırları dışına çıkartılma tarihinden sonra sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, 227 ada 1 sayılı parsel ise kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve ormanların zilyetlikle kazanılamayacağı belirlenerek ... biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre...

                    DELİLLER: Uygulama ve tesis kadastrosu tutanakları, tapu kayıtları, krokiler, ada raporu, ölçü ve sınırlandırma krokileri ile tüm dosya kapsamı....

                    UYAP Entegrasyonu