Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak önemle belirtmek gerekir ki, mirasçılık belgesinin geçersiz bırakılması yolu dışında, menfaati zedelenenlerin maddi hukuk bakımından sonuç doğuran diğer miras davalarına başvurmaları halinde kanunda bu davalar (Ölüme bağlı tasarrufların iptali davası için; 4721 s. TMK m. 559; Tenkis davası için; 4721 s. TMK m. 571; Miras sebebiyle istihkak davası için; 4721 s. TMK m. 639; Vasiyet alacaklısının dava hakkı için ise; 4721 s. TMK m. 602) için öngörülen hak düşümü veya zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması gerektiği açıktır. Mirasçılık belgesinin, çekişmesiz yargı yoluyla alınabilmesi ve aksi ispat edilebilen geçici bir belge niteliğinde olmasına karşın, terekede yer alan taşınmazların mirasçılar adına intikalinin ve açıklayıcı tescilinin sağlanmasında tapu memurları bakımından bağlayıcı bir yönü vardır....

Ancak önemle belirtmek gerekir ki, mirasçılık belgesinin geçersiz bırakılması yolu dışında, menfaati zedelenenlerin maddi hukuk bakımından sonuç doğuran diğer miras davalarına başvurmaları halinde kanunda bu davalar (Ölüme bağlı tasarrufların iptali davası için; 4721 s. TMK m. 559; Tenkis davası için; 4721 s. TMK m. 571; Miras sebebiyle istihkak davası için; 4721 s. TMK m. 639; Vasiyet alacaklısının dava hakkı için ise; 4721 s. TMK m. 602) için öngörülen hak düşümü veya zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması gerektiği açıktır. Mirasçılık belgesinin, çekişmesiz yargı yoluyla alınabilmesi ve aksi ispat edilebilen geçici bir belge niteliğinde olmasına karşın, terekede yer alan taşınmazların mirasçılar adına intikalinin ve açıklayıcı tescilinin sağlanmasında tapu memurları bakımından bağlayıcı bir yönü vardır....

Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, TMK.'nun 712.maddesinden kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 8.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....

    Mahkemece verilmiş olan kararda her ne kadar TMK 713/2 maddesinden bahsedilmişse de kararın içeriğinde TMK 713/2. maddesi yönünden kesin hüküm oluşturacak şekilde karar verilmemiş olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu 13/B-b ve 14. maddeleri ile TMK 713/ 1 maddesindeki kadastro tespiti öncesi tapulu olan taşınmazın haricen satın alınıp zilyetlik hukuki nedenine dayanılarak açılmış iptal tescil isteğine ilişkin hüküm içermektedir. Görülmekte olan davada ise; dava bu sefer ..., ... ve ... tarafından açılmış olup kadastro tespiti sonrası devam eden zilyetliğe, TMK 713/2 maddesindeki “ tapu m...kinin ölmüş “olması nedenine dayanılarak iptal ve tescil isteminde bulunulmuştur. O halde ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/512 esas ve 2012/694 karar sayılı dava dosyası görülmekte olan davaya kesin hüküm oluşturmamaktadır. Mahkemece, iddia ve savunmalar çerçevesinde, toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle Medeni Kanun madde 1007'ye göre tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tüm zararlardan devletin sorumlu olacağı, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve anayasanın mülkiyet hakkını koruyan maddeleri gereğince mülkiyet hakkında sınırlama yapılamayacağı, verilmiş olan tapu kaydının iptalinden doğan zararlardan devletin sorumlu bulunacağı belirtilmiştir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....

      Dava, tescil harici bırakılın tapusuz taşınmazın TMK 713/1 maddesi gereğince zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun 01/09/2021 tarihli kararı gereğince; "Kadastro çalışması yapılmayan alanlarda, tapusuz taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak (TMK m. 713/1; 3402 sayılı Yasa m. 14, 17) açılan tescil davaları ile mülkiyetinin ve zilyetliğin tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanında olduğu, iş bölümü kararı gereğince dairemizin açıkça görevli olmadığı anlaşılmakla dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve açıklanan nedenlerle aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir. Bu durumda bile iyi niyetli üçüncü kişiler bakımından, tescilin olumlu hükmü uygulanır.Yani, iyi niyetli üçüncü kişilerin böyle bir tescile güvenerek kazandıkları ayni haklar korunur.(...m.1023)Üçüncü kişinin yolsuz kayda dayanarak ayni hak kazanımının korunabilmesi için tescilin yolsuzluğunu bilmemesi veya bilebilecek durumda olmaması gerekir. Bu bağlamda, üçüncü kişilerin Medeni Kanun’un 3. maddesi çerçevesinde iyiniyetli olması esastır....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/84 Esas 2017/238 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava TMK 713/2 maddesi "ölüm" nedenine dayalı tapu iptal ve tescil veya tazminat isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilip, davanın reddine karar verilmiş ise de, iş bu değerlendirme hatalı olmuştur. Dava dilekçesi ve aşamadaki beyanlar dikkate alındığında davacının harici satış nedenine dayanmadığı, dava dilekçesinde açıkça TMK 713/2 maddesine dayandığı anlaşılmaktadır. Maddi olayları açıklamak taraflara nitelendirme ise hakime aittir....

        Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....

          UYAP Entegrasyonu