"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Muhdesatın Tespiti ... ve müşterekleri ile ... Bankası A.Ş., ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde muhdesat tespiti davasının kısmen kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... Bankası vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... ve müşterekleri vekili, ... ada ... parsel üzerindeki belli bölümlerin tapu dışı yollarla kayıt malikinden satın alındığını ve üzerine bina yapıldığını, bina değerinin açıkça arsa değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, yapıların bulunduğu bölümlerin tapu kayıtlarının iptaliyle müvekkilleri adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde üzerindeki muhdesatların tespitine karar verilmesini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne birleştirilen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen kararın davacı Hazine ve birleştirilen davanın davalısı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/453 Esas ve 2015/220 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı olan taşınmazların tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 16/03/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/410 Esas ve 2015/180 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı olan Kumluk Mevkii 1358 parsel sayılı 286,00 m²'lik taşınmazın tamamının tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 25/04/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Karacabey 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/463 Esas ve 2015/184 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davanın kabulü ile taşınmazın tamamının tapu kayıtlarının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 02/06/2016 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....
Bu açıklamalar karşısında mahkemece davacının tapu iptali ve tescille ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması da doğru değildir. Ancak, davacı tarafın tapu iptali ve tescil isteğinin yanında terditli olarak değer artış payı ve katılma alacağını içeren isteğinin de bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının dava konusu meskenle ilgili değer artış payı ve katılma alacağı isteği dikkate alınarak taraf delillerinin toplanması ve delillere göre TMK. nun 202 ve devam eden maddeleri gereğince olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen hükmün HUMK.nun 428. maddesi hükmü uyarınca BOZULMASINA ve 17,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 29.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/05/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vasisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili müvekkilinin 04.04.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalılardan ..., ..., ... ve ...'den, 28.03.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalılardan ... ve ...'dan, 29.03.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalılardan ...'dan hisse satın aldığını, satış bedelini ödediğini zilyetliğin teslim edildiğini, tapunun müvekkilinin devredilmediğini belirterek 177 parselde davalılar adına kayıtlı bulunan hisselerin tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde davanın aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil davası mı ( TMK m. 194) yoksa muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası mı ( TBK m.19) olduğu konusunda belirsizlik bulunmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun m.4,b.1 hükmü gereğince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun Üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler 20.04.2004 tarihinden sonra aile mahkemesinde görülecektir hükmünü içermektedir. Bu sebeple TMK'nun 194 ‘e dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin talepte görevli mahkeme Aile Mahkemesi, muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescilde ise Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, hakim tarafından yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/03/2011 NUMARASI : 2009/654-2011/69 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı Sinan vasisi, davaya itirazı olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bu haliyle ifa imkanı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/706 KARAR NO : 2023/991 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERBAA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2018/224 ESAS, 2021/430 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil ve Tazminat (Kadastro öncesi nedene ve TMK 713. Maddesine dayalı ) KARAR : Erbaa 2....
Ancak mirastan feragat sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davalar ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali istemli davalar hukuki mahiyetleri itibariyle tamamıyla aynıdır. Bu iki davanın farklı davalar gibi düşünülmesi ve iş bölümü kararında birinin adına yer verilmediği gerekçesiyle ilgili Dairenin görev alanına girmediğinin kabul edilmesi mümkün değildir. Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun iş bölümüne ilişkin kararındaki temel amacın ve düzenleme şeklinin mirastan feragat sözleşmesiyle ilgili davaların 4. Hukuk Dairesi'nce görülmesi yönünde olduğu açıktır. Kaldı ki, işbölümü kararında 527 ve 528. maddelerinde yer alan miras sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davaları Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin görev alanında sayılmış olup mirastan feragat sözleşmesine dayanan tapu iptal ve tescil talebinin aynı zamanda mirastan feragat sözleşmesinin iptali talebini de içerdiği de gözden uzak tutulmamalıdır....