"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından kesinleşen yenileme kadastrosu ile taşınmazda oluşan miktar eksikliğinin giderilmesi istemi ile dava açtığı, böylece genel kadastro sonucu oluşan tapu kaydının tespitten önceki tapu kaydına dayanılarak iptali istenmediği anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi görevi Dairemize ait bulunmayıp 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.09.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "olayları anlatma görevinin davacıya, hukuki vasıflandırmanın hakime ait olduğu vurgulanmak suretiyle davanın on yıllık hak düşürücü süre içinde tespitten önceki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olduğu belirtilerek; mahkemece bu doğrultuda toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken vasıflandırmada hataya düşülerek davanın Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı olarak açılan sınır düzeltmesi istemine yönelik kabul edilmek suretiyle usulden reddine karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Hal böyle olunca; davacıya anılan maddenin 2. fıkrası uyarınca usuli eksikliğin tamamlaması için süre ve imkan tanınması, davacı tarafça bu işlemlerin süresi içinde yerine getirlememesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmesi; diğer yandan dava dilekçesi içeriğinin son derece soyut ve olayları anlamaktan uzak olduğu anlaşılmakla, davacıya dava dilekçesi açıklattırılarak talebinin mülkiyete yönelik tapu iptal ve tescil davası mı olduğu, yoksa adına tespit ve tescil edilmiş taşınmazlar hakkında bölgede yapıldığı anlaşılan uygulama kadastrosu sonucunda komşu taşınmazlar ile arasında sınır ve yüzölçümlerine yönelik ihtilafa ilişkin mi olduğunun açıklığa kavuşturulması; mülkiyete yönelik olduğunun anlaşılması halinde, talebinin tesis kadastrosundan önceki sebeplere dayalı olarak mı açıldığı, yoksa tespitten sonraki olaylara dayalı olarak mı açıldığının belirlenmesi gerekir....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sonucunda, Pervari ilçesi ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz 51.045.864,50 metrekare yüzölçümü ve orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar vekili 18.10.2019 tarihli dava dilekçesi ile, ......
adına, 1/2'sinin ..., ..., ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 14.10.2019 tarih 2016/12273 2019/6365 Esas, Karar sayılı ilamıyla; davanın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ilişkin kadastrosu tutanağının 17.09.2004 tarihinde düzenlendiği ve tespitin itiraz edilmeksizin 02.02.2005 tarihinde kesinleştiği, davacıların tespitten önceki hukuki nedene dayalı olarak 03.03.2015 tarihinde dava açtıkları, buna göre, tespitin kesinleştiği 02.02.2005 tarihi ile dava tarihi olan 03.03.2015 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduğu, Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, esasa girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacılar vekili...
Yasa'da tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmemiştir. Kadastro öncesi nedene dayalı olarak her zaman dava açılabilir. Dava niteliği ve içeriği itibariyle kadastro öncesi nedene dayalıdır. Bu nedenle tespitten sonraki hakka dayalı davada dava tarihine kadar aranacak 20 yıllık sürenin somut olayda uygulanma yeri yoktur. Ayrıca, dava dilekçesinde irsen intikale dayanılarak dava açıldığına göre davacı tarafın miras bırakanı Sabit mirasçıları belirlenerek davaya muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci atanması, bu şekilde dava şartı sağlanarak davanın esası hakkında araştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair ...... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 13.03.2009 gün ve 114/216 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait 11.000 m2’lik taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edilen 417 ada 18 sayılı parsel içerisinde kaldığını, taşınmazın halen kendisi tarafından kullanıldığını açıklayarak tapu kaydının kısmen iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı KARAR Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak istekte bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı K A R A R Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak istekte bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının ortaklığın giderilmesi ilamına ve tespitten sonra hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Kanunun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....