DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, davacılara ait Samsun İli Çarşamba İlçesi Vakıfköprü Mah. 101 ada 149 parsel ve aynı yer 101 ada 150 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edildiğinin belirterek kısmi dava olarak şimdilik toplam 2.500TL nin tapu iptal ve tescil kararlarının kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karar verilmiştir....
dan satın aldığı, nizalı taşınmazın kadastro tespitinin ise davalı adına 27.10.2005 tarihinde yapıldığı, davacının nizalı taşınmazı tapu sicilinden görerek ve niteliklerini bilerek satın aldığı, nizalı çaplı taşınmazın satın alan malikinin kadastrodan önceki kullanıma dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, satın alan davacının satın aldığı kişinin dayanması gereken kadastro öncesi nedenlere dayanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açamayacağıdır. Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde tespitten sonra satın alma iddiasının, önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir....
Gerekçe 7.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tapu iptali ve tescil istemi üzerine verilen kararın tavzihi talebine ilişkindir. 7.2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez....
Gerekçe 7.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık tapu iptali ve tescil istemi üzerine verilen kararın tavzihi talebine ilişkindir. 7.2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesinde "(1) Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, Mahkemece re'sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez....
Ancak bu Yasanın 26 ve 40. maddeleri hükümleri saklıdır. Yasa’nın 40. maddesinde, öncesi tapulu olan yerlerin tespitten sonra kayden satılması ve buna göre tutanağın düzeltilmesi halinde bu dönem için Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu düzenlenmiştir. 26. maddesi ise zaman bakımından görevi düzenler. Askı ilanı süresi içinde açılan davalarda Kadastro Mahkemesi görevli ise de, bu hakkın tespitten önceki hak olması zorunlu bulunduğuna ve davacılar tespitten sonraki hukuki sebeplere dayanarak dava açtıklarına göre uyuşmazlığa bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine aittir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/247 ESAS, 2019/776 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 22/a çalışması sonucu ekli renkli krokide 1- 2- 3- 4 harfleri ile gösterilen ve haksız yere hazine arazisi vasfından çıkarılarak nizalı 118 ada 1(950) parsele ve nizalı 101 ada 1699(426) parsele eklenen kısımların tapusunun iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tescilini, bu yerlerin yeniden 118 ada 2(425) parsel sayılı hazine taşınmazına eklenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 03.10.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine ilişkindir....
Davacı, kadastro sırasında orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın bir bölümü üzerinde zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Ne var ki; Kelkit Tapu Sicil Müdürlüğünün 26.03.2007 tarih 200 sayılı yazısı ile çekişmeli 729 parsel sayılı taşınmazın kadastro mahkemesinde davalı olduğu bildirilmiş, dosyaya gönderilen kadastro tespit tutanağı örneğinden de taşınmazın kadastro mahkemesinin 2006/1 E sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilmiştir. Bu husus, mahkemenin gerekçeli kararında da kabul edilmiştir. Bu durumda eldeki davanın açıldığı tarihte görülmekte olan bir dava (derdest) bulunduğuna göre, eldeki bu dava 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesi anlamında davaya katılmadır. 3402 Sayılı Yasanın 26/D maddesi gereğince tespitten önceki haklara dayanılarak asli müdahil olarak davaya katılan kişilerle ilgili olarak uyuşmazlıkları çözümleme görevi kadastro mahkemelerine aittir....
Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....
Şöyle ki; bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın/taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem, idari işlem niteliğinde 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satış işlemi olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın / taşınmazların Hazinenin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....