WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/91 KARAR NO : 2021/689 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İNEGÖL SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2020 NUMARASI : 2019/1608 ESAS 2020/299 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : DAVA DİLEKÇESİ : Davacı 18/09/2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa ili İnegöl ilçesi Hocaköy Mahallesi 124 ada 18 parselde kayıtlı taşınmazın önceki tapu kaydının 2350 m² olduğunu, daha sonra kadastro çalışmaları sırasında ölçüm ve çalışmalar sırasında tapu kaydının 2270 m² olarak tescil edildiğini, tapu kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVANIN AÇILDIĞI MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İŞLEMLER: Dava İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/231 Esas sayısında açılmıştır....

Asliye Hukuk Mahkemesinde Hazine ve Beypınar Köyü Tüzel Kişiliğini hasım göstererek çekişmeli 101 ada 42 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptal ve tescil istemiyle dava açtığı, davanın açıldığı tarihte Kadastro Mahkemesinde görülen davanın kesinleşmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26. maddesinde, askı ilan süresi içinde açılan davaların yanında tespitten önceki haklara dayanarak asli müdahil olarak davaya katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkların da Kadastro Mahkemesinde incelenip karara bağlanacağının düzenlendiği, bu nedenle somut olayda davacının tespitten önceki haklara dayandığı ve kadastro tespitinin kesinleşmediği dikkate alındığında, davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan davaya katılma istemi niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden, mahkemece açılan dava hakkında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur...

    Davacılar ... ve arkadaşları tapu maliki 1.7.1854 doğumlu ... ile husumet yöneltilen 1947 doğumlu ...'in aynı kişi olmadıklarını ve taraf teşkili sağlanmadan hileye dayalı olarak hüküm tesis edildiğini öne sürerek yargılamanın iadesini istemişlerdir. Mahkemece yargılamanın iadesinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ve arkadaşlarının vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve tespitten sonraki sebebe dayanarak davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açabilecek olmasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tazminat davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Mevkiinde bulunan 5302 parsel sayılı 227,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Temmuz 1939 tarihli 14 sıra nolu tapu kaydıyla, arsa niteliğiyle davacıların murisi ... Maltepe adına tespit edilmiştir. Davacılar dava dilekçeleriyle; tespitten sonra ... Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası sonucu taşınmazın ... olarak tespit edilerek tapusunun iptal edildiğini, oysa o davada tüm mirasçıların taraf gösterilmediğini bildirerek tapunun iptali ile adlarına tapuya tescilini , bu mümkün olmazsa taşınmaz bedelinin ödenmesini talep etmişlerdir....

        a devredildiğini, davasını tapu iptali ve tescil davası olarak devam ettirmek istediğini belirterek, 5 ve 7 nolu parselde davalılar adına olan tapuların iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların dava açıldığı tarihte Hazine adına olduğu, dava devam ederken 16/01/2014 tarihinde ...... Belediyesine devredildiği, daha sonra 1365 ada 5 parselin 23/03/2015 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince davalı ...'a; 09/10/2015 tarihinde 6292 sayılı Kanun gereğince davalı ...'a devredildiği, taşınmazların 6292 sayılı Kanun gereğince devredildikten sonra zilyetliğe dayanılarak tapu iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosu yoluyla oluşan tapunun iptali ve tescil istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre; davacı ...'...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2018/397 2019/467 DAVA KONUSU : Tapu İptal ve Tescil KARAR : Mersin 3....

          Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 101 ada 426 ve 427 sayılı parsellerin içerisinde kalan yerlerin murisi Kasım Almaç tarafından açılan Van Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davaları ile senetsizden tescil edildiği, zilyetliğinde bulunan taşınmazlara yönelik murisi tarafından Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesinde 2003/128 Esas sayılı dosyasında el atmanın önlenmesi davasının açıldığını, buna rağmen mera çalışmalarının başlamasının hatalı olduğunu, Mera Kanunu geçici 1 inci madde uyarınca karar kesinleşinceye kadar taşınmazın tescil harici bırakılması gerektiğini, idarece yapılan sınırlandırmanın yok hükmünde olduğunu, dava konusu yerin 150 yıldır kurulu yerleşim yeri olduğunu, verilen kararla yerleşim yerinin yok olacağını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mera kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir. 2....

            Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart yerine getirilmeden işin esasına girilmesi isabetsiz olduğu gibi, mahkemenin ... çalışmalarının 1999 yılında kesinleştiği, taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı ve davanın makul sürede de açılmadığı şeklindeki gerekçesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Davacı, tapu kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, asli müdahiller ise irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmışlardır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında ... tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek ......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 229 ada 180 parsel sayılı 193.46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı miktar fazlası olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, yasal süresi içinde tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, süreden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu taşınmazların kadastro tespitinin 1989 yılında yapıldığı, miras bırakanın ise tespitten sonra 1991 yılında öldüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin somut olayda uygulanamayacağı açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu