Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişiler adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/51 ve 1969/326 sayılı kararıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişiler adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1968/381-1969/62 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1963 yılında yapılan tapulama sırasında gerçek kişi adına yapılan tesbitine karşı Orman Yönetimi tarafından itiraz edilmesi üzerine, Tarım Bakanlığı mütalaasına göre çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenerek, mahkemenin 1967/150-1969/63 sayılı kararlarıyla davaların reddine karar verildiği ve gerçek kişi adına hükmen tapu kaydı oluştuğu, böylece taşınmazın orman olmadığı konusunda Hazine yönünden kesin hüküm gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; HGK.nun 20.03.1996 gün ve 1995/20-1086-174 sayılı kararında ve dairenin bir çok kararında kabul edildiği gibi kesin hükmün varlığı, kesinleşmiş orman kadastrosunun kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. 6831 Sayılı Yasanın, orman kadastrosuna ilişkin hükümleri diğer kadastro yasaları gibi tasviye amacını güder. Orman kadastrosu işlemlerine karşı ilgilileri tarafından açılacak davalar için tanınmış olan süreler hak düşürücü sürelerdir....
Davalı Hazine tarafından sunulan temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın aynı zamanda ...tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/230 Esas sayılı dosyasıyla tapu iptali ve tescil davasına konu edildiğinin bildirilmesi nedeniyle, Dairemizce geri çevirme kararı ile anılan dava dosyası getirtilmiş ve incelenmesinde; dava konusu edilen 451 parsel sayılı taşınmazda yapılan keşif sonucunda fen, zirai, orman ve emlak bilirkişileri tarafından verilen müşterek raporda, çekişmeli taşınmazın bölgede yapılan ve 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosunda orman tahdit sınırları içinde orman olarak bırakıldığı, 1997 yılında 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarıldığı, 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi ularınca kullanım kadastrosu sırasında 480, 481, 482 ve 483 parsellere ifraz gördüğü, beyanlar hanesine davacı ... ...ile üçüncü kişiler adına kullanıcı şerhi verilerek Hazine adına tapu kaydının oluştuğunun belirtildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalılar adına tapuda kayıtlı ... Köyü 205 parsel sayılı 5600 m2 yüzölçümündeki harnup ve zeytinlik vasfındaki taşınmazın yörede yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığını belirterek tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ve bu taşınmazın orman sınırları içine alınması karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır. 1) Dosya kapsamına ve uzman orman bilirkişiler tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve orman vasfıyla tapuda kayıtlı olan taşınmazlar üzerine şerh konulamayacağına göre mahkemece taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tescile, davalı ... lehine konulan şerhin kaldırılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı gerçek kişinin ve ......vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2) Dava konusu taşınmaz, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmaza...
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın (a) harfli 3.340 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin ve diğer taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali-tescil ile elatmanın önlenmesine ilişkindir. Yörede 3116 sayılı Yasa gereğince 1945 yılında yapılan orman kadastro çalışması bulunmaktadır. Hükme esas alınan uzman orman ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli taşınmazın (A) harfli 3.340 m21ik bölümünün yörede 3116 sayılı Yasa gereğince 1945 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı açıklanarak taşınmazın orman tahdit haritasına göre konumunu göstermişlerdir....
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli ve ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Ayrıca; orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemesi tarafından tescil hükmü kurulamayacağı ve bu talepler hakkında karar vermeye genel mahkemelerin görevli olduğu hususları dikkate alınmadan çekişmeli (A) harfli bölümün orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş olması ile (A) harfli bölüm harici taşınmazın geriye kalan bölümü hakkında açılmış bir dava olmadığından, dava konusu olmayan taşınmazın geriye kalan bölümü hakkında da mükerrer tapu kaydı oluşacak şekilde davacı adına tescil kararı verilmiş olması da doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/09/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve Hazine davasının, taşınmazın 2/B madde koşullarını taşımadığı halde, usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkartıldığı konusunda olmayıp öncesi orman olan taşınmazın 2/B madde uygulaması sonucu orman sınırları dışına çıkartılan yerin davalı adına olan tapu kaydının iptaline ilişkin olduğu ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; 2/B madde uygulamasının Hazine yönünden kesinleştiği, yapılan uygulama ile bilirkişi krokisinde taşınmazın (B) işaretli bölümün tapusunun iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak 2/B madde sahasında kaldığından bu bölümün Hazine adına tesciline karar verilen bölümün niteliğinin yazılmamış olması ve taşınmazın orman sınırı dışında kalan (A) işaretli bölümün yeniden davalı adına tescil edilmesi doğru değilse de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden kararın hüküm bölümünün 2. bendinin hükümden tamamen çıkartılarak bunun yerine "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 12.03.2209 tarihli dilekçesi ile, kadastro mahkemesi'nin 22.03.2001 gün 2000/2-30 sayılı kararı ile özel orman niteliği ile tesciline karar verilen ve davacılar adına 1/2 pay oranı ile tapu sicilinde kayıtlı bulunan 835 parsel sayılı 18380 m² yüzölçümlü taşınmazın Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ...'nün 03.12.2008 gün 1636 sayılı yazılarında belirtildiği üzere 6831 sayılı Yasanın 1 maddesinin (G) bendi uyarınca 3 hektardan az olduğundan özel orman niteliğinden çıkartıldığı iddiasıyla özel orman niteliğinin iptalini ve tarla niteliğiyle tescilini istemiştir....