Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü 346 parsel sayılı 1240,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, bu durumun davalı tarafından daha önce açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir....

    Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali tescil ve şerhin silinmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1945 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 14.04.2004 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması ile 13.02.1974 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın bir bölümünün 1945 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı belirlendiği halde, tapu kaydı üzerinde bu konuda şerh bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de delillerin takdirinde yanılgıya düşülmüştür. Öncesi orman olan ve 1945 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın yörede 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında kadastro ekiplerince yanlışlıkla ve hataen tapuya bağlandığı anlaşılmaktadır....

      Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 14.04.1997 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. 1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişiler vekilinin tapu iptali ve tescil davası yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davalı gerçek kişiler vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu taşınmazlar, davalılar tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalılar tarafından çekişmeli taşınmazlara haksız elatma sözkonusu olmadığından, nin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... çekişmeli taşınmazın Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.05.2001 tarih 2001/38 sayılı kararı ile 2942 Sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince Teaş Genel Müdürlüğü adına tescil edilerek zilyedinin davalı olduğuna karar verildiğini, oysa taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden ve Hazineye ait olduğunun tespitini talep etmiştir. ... 26.03.2003 tarihli dilekçesi ile taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti ile orman vasfı ile Hazine adına tescili iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davaların reddine karar verilmiş ve hüküm davacı ... ile müdahil ... tarafından temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, davanın kabulü ile 105 ada 24, 177 ada 2 ve 179 ada 28 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Belediye Başkanlığı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil davasına ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1998 yılında yapılmış ve sonuçları 07.08.1998- 07.09.1998 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Mahkemece davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının gerçekleştiği kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmadığı gibi taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı da araştırılmamıştır....

            Tapulama Mahkemesinin 1986/44-1987/115 sayılı kararı ile taşınmazın 9000 m2'liik bölümünün kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, 9100 m2'lik bölümünün ise orman sınırları dışında kaldığı belirlenerek bu şekilde hüküm kurulmuş, kararın kesinleşmesi üzerine infaz edilerek 1059 sayılı parsel 9100 m2 yüzölçümü ile davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın hükmen orman sayılmayan yerlerden olduğu gözönünde bulundurularak 5841 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi gereğince hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Mahkemece, taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olduğu, üzerinde orman ağaçları bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıl içinde açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1994 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın komşuları ile birlikte 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi hükmüne göre orman içi açıklığı niteliğinde olduğu, 15.07.2007 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu bulunduğu, H.G.K.'...

                nın 237. maddesi anlamında kesin hüküm niteliğinde bulunmadığı gözetilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra Hazinenin ve Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 169 sayılı parselin yayla olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydedilmesine, 170 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir....

                  Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın (A) ile işaretli 459.36 m2'lik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre orman kadastrosu yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece çekişmeli parselin (A) ile işaretli 459.36 m2' sinin tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tescili yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                    Davacı ... ve müşterekleri vekili çekişmeli 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazı davacıların 2981 sayılı Kanun uyarınca bedelini ödeyerek tapu tahsis belgesi ile belediyeden satın alarak üzerine ev yaptıkları iddiasıyla kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve davacılar adına tescili istemiyle, davacı Hazine vekili ise 184 ada 7 parselin ifrazen ve şuyulandırması yoluyla oluşan çekişmeli 184 ada 18 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içinde iken 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olması nedeniyle imar uygulamasına tabi tutulamayacağını belirterek tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmışlardır....

                      UYAP Entegrasyonu