Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Orman Yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 11/6. maddesi gereğince “Fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.”...

    Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile 1/2 hissesinin davacı adına, 1/2 hissesinin katılan adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine vekili ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmünü göre yapılmıştır. Dava askı ilân süresinden sonra asliye hukuk mahkemesine açılmıştır. Mahkemece yapılan araştırmada dava konusu taşınmazın etrafının kişi parselleri olarak tesbit edildiği ve kesinleştiği, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca 20 yıllık olağanüstü kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği ve bilirkişi raporları ile dava konusu parselin orman olmayıp, meyve bahçesi niteliğinde olduğu usûlüne uygun olarak belirlenmiş olduğundan, Hazine ve Orman İdaresinin temyiz talepleri yerinde görülmemiştir....

      Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman kadastro sınırları içinde bırakılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın üç yanının ormanla çevrili olduğu, taşınmazın orman olarak Hazine adına tescil edildiği, davacı 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre tapuya dayanmayıp zilyetliğe dayandığı, mahkemece kesinleşen orman sınırları nazara alınarak davanın reddine karar verildiği anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 25/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Şöyle ki; çekişmeli 527 sayılı parselin tapu kaydında orman şerhi bulunmakta olup, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın tamamının 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde kaldığı belirlenmiştir. Ancak dosyada çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastrosuna ilişkin belgeler yer almadığından rapor denetlenememektedir. Davacının satın alma yoluyla malik olduğu taşınmazın orman tahdit haritası içinde kalması halinde tapu malikinin mülkiyet hakkının kısıtlanacağı kuşkusuzdur. Bu durumda davacının kayden maliki olduğu taşınmazın orman sınırları içinde kalan kesiminin tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili ve tazminat istemiyle dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

          Davacılar, çekişmeli taşınmazın mahkeme hükmüyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı halde, Milli Emlak Dairesi Başkanlığının oluruyla çekişmeli taşınmazın tapu kaydında niteliğinin haksız bir idarî işlemle orman olarak değiştirildiği iddiasıyla, Milli Emlak Dairesi Başkanlığınca çekişmeli taşınmazın ... lehine tahsis edildiğine ilişkin tapu kaydının terkini ile beyanlar hanesine "davacıların kullanımında olduğunun" yazılması istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu olan ".....İlçesi, ....Mahallesinde bulunan f22c16d4a pafta 157 ada ll parsel sayılı taşınmazın niteliğinin 2/B olarak tespiti ile, kullanıcısının Beytullah Saraç mirasçıları olan davacılar ..., ..., ..., ....' olduğunun" şerhler hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı ... Yönetimi vekili, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/181 KARAR NO : 2021/161 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BORÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29.09.2020 NUMARASI : 2019/127 ESAS - 2020/119 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin çekişmeli Olması Nedeniyle)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda orman sınırları içine alınarak 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma işlemi yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından geçerli sayılamayacağı, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K. 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 sayılı kararı) bu tür taşınmazların Hazine adına tescil edilmesinde 2924 Sayılı Yasanın 3. maddesi hükümlerine göre yasal zorunluluk bulunduğu ve H.G.K.’nun 21.02.1990 gün ve 1989/1-700-101 ve 18.10.1989 gün 1-419/528 sayılı kararında belirtildiği gibi hiçbir...

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın kadastro sırasında belgesizden davalı adına tespit edildiği, 1945 yılında yapılan orman kadastrosunda (B) bölümünün orman sınırları içine alınarak 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2B madde uygulamasında 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğinin yitirilmiş olması nedeniyle orman sınırı dışına çıkarıldığı ve işlemin kesinleştiği, yörede yapılan makiye ayırma işlemi yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olmadığından geçerli sayılamayacağı, öncesi orman olan taşınmazın tapuya tescil edilmiş olmasının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu ve malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı gibi kamu malı olma niteliğini de değiştirmeyeceği (H.G.K.'...

                Kadastro Mahkemesinin 2004/45 - 2006/30 sayılı kararı ile taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın, orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı ..., taşınmazın, 40-50 yıldan beri kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece; davacının babası ... aleyhine açılan davada, ... Kadastro Mahkemesinin 2004/45 - 2006/30 sayılı kararı ile taşınmazın orman olarak tesciline karar verildiği, kararın kesin hüküm oluşturması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmıştır....

                  Mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. 13.07.1993 tarihinde yapılan keşif sonunda Orman Yüksek Mühendisi ... tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazın % 5 eğimli, memleket haritasında orman içi boşluk niteliğinde olduğu belirtildiği halde raporun sonuç kısmında "orman sayılmayan yer" ifadesi kullanılmış, 15.12.1993 tarihli ek raporda ise bu kez orman bütünlüğü içinde ve orman sayılan yer olduğu açıklanmıştır. 11.07.1994 tarihli keşif sonunda yine aynı bilirkişiden alınan 22.07.1994 tarihli raporda taşınmazın % 10 eğimli ve orman sayılmayan yer olduğu görüşüne yer verilmiştir. Yukarıda sözü edilen raporlar taşınmazın eğimi ve niteliğinin orman olup olmadığı konusunda birbiriyle çelişkili olduğu gibi hiçbirinde taşınmazın memleket haritasındaki konumu gösterilmemiştir. Yetersiz ve birbiriyle çelişen raporlara göre hüküm kurulamaz....

                    UYAP Entegrasyonu