'nin tapu iptali ve tescil kararının kesinleşme tarihi olan 25/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. İstinaf Yoluna Başvuran: İstinaf kanun yoluna davalı taraf başvurmuştur....
Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin dosyasının yapılan incelemesinde; davanın tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğu, davanın kabulüne karar verildiği, dava konusu Bursa ili Mustafakemalpaşa ilçesi Güvem Köyü 106 Ada 50 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın 17.09.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
DAVA KONUSU : Tazminat (Tapunun Haksız Ele Geçirilmesi Nedenli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin dava konusu Samsun İli Tekkeköy İlçesi Kahyalı Mah. 1634 Ada 91 Parsel sayılı taşınmazın hisseleri oranında malikleri iken Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/107 Esas ve 2020/44 Karar sayılı kararı ile taşınmazın tamamının orman vasfında olduğu gerekçesi ile tapusunun iptal edilerek Hazine adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, ilgili kararın 01/07/2020 tarihinde kesinleştiğini, müvekkillerinin tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescil edilmesi sebebi ile mülkiyet haklarına zarar verildiğini, müvekkillerinin tapu kaydına iyi niyetle güvenip uzun yıllar taşınmazı işleyerek ve içindeki ağaçların bakımını yaparak yetişmelerini sağladığını, tapunun iptal edilmesi sebebi ile devletin TMK 1007.maddesi uyarınca sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı...
Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
değerlendiğini, esas dava ile birlikte delil tespiti suretiyle taşınmazın tapu iptali ve tecil kararının kesinleşme tarihi olan 19/03/2009 tarihindeki parasal değerinin ve vasfının tespitin talep ettiklerini, bazı Yargıtay kararına göre TMK 1007 maddeye göre açılan bu tazminat davalır HMK 107 maddesine göre değeri belirsiz dava olmayıp ve bu gibi tazminat davalarında 10 yıllık zamanaşımının geçerli olduğunu, sürenin kesinleşme tarihinden itibaren başaldığını belirterek müvekkilleri adına kayıtlı iken 19/03/2009 tarihinde kesinleşen Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/237 esas 2008/326 karar sayılı 10/04/2008 tarihli tapu iptal tescil kararıyla davalı adına tescil edilen dava konusu İzmir ili, Menderes ilçe,i Özdere köyü 1663 parsel nolu 51.000 m² yüzölçümlü orman vasfıyla davalı hazine adına tescil edilen arsa vasıflı taşınmazın tapu iptali ve tecil kararı kesinleşme tarihi olan 19/03/209 tarihi itibariyle harca mahsus değer için öncelikle delil tespiti suretiyle değerinin ve niteliğinin...
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Hukuk Dairesi'nin görevini belirleyen 20. bendi uyarınca "Tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat davaları (TMK m. 1007) sonucu verilen hüküm ve kararlar" ile ilgili davalarda görevli daire olan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıktır. Zira kamulaştırmasız el koymadan bahsedilebilmesi için öncelikle orman idaresi tarafından açılan tapu iptal ve tescil isteminin neticelendirilmesi ve orman nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının asıl davada bekletici mesele yapılması gerekirken davacı tarafın davasını ıslah etmesi nedeniyle bu kez TMK 1007 maddesine göre verilen karara ilişkin itirazları Dairemizin inceleme olanağı bulunmamaktadır. Buna göre gerek asıl davada ve gerekse de birleşen ve tefrik eden davada istinaf itirazlarını incelemekle görevli Daire, iş bölümü cetvelinde anılan maddenin 3. ve 20. bendi uyarınca her durumda 3. HD olup, her iki davaya ilişkin usuli yönleri de inceleme görevi yine bu Daireye aittir....