Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesi ve satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.02.2014 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davalı vekili Av, ..... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kişisel haktan kaynaklanan inançlı işleme dayalı tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi olup; çekişme konusu davalı tarafından dava dışı 3.kişiden temlik alınan paya ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 19/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise, tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazın imar durumuna göre park ve yol alanında kalması nedeniyle tahsis işleminin iptal edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup uyuşmazlık, hukuki yönden geçerliliğini korumayan tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescile karar verilip verilemeyeceği noktasındadır. 2. İlgili Hukuk Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için öncelikli koşul hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmasıdır. 3. Değerlendirme 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/03/2005 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, tapuda davalı Hazine adına kayıtlı ... İlçesi ... Mahallesindeki 1019 ada 9 (eski 10158 ada 4) parsel sayılı 310.41 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 266 m2’lik bölümünün davalı Hazine tarafından 13.10.1987 tarihli tapu tahsis belgesi ile davacıya verildiğini, bedelinin ödendiğini belirterek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tahsis istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde meskenin ikame değerinin verilmesi istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu bakımından reddine dair verilen 09.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 16.12.1985 tarihli tapu tahsis belgesine göre kendisine 253 m2'lik yerin tahsis edildiğini, düzenleme ortaklık payı kesintisi yapıldıktan sonra 193,53 m2'lik taşınmazın verilmesi gerekirken sadece imar uygulaması ile oluşan 2 sayılı parselden 96,76 m2'lik kısma tekabül edecek şekilde paylı malik olarak tapu verildiğini, noksan kalan kısmın davalı ... adına kayıtlı 1 veya 2 sayılı parsellerden iptali ile adına tescilini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup dayanağı Yargıtay HGK'nun 2017/14- 1754 E., 2018/1891 K. Saylı kararında da belirtildiği üzere 2981 sayılı kanun uyarınca tapu tahsis belgeli yerlerde, idarenin eylem ve işleminin tapu tahsis belgesinin verilmesi ile sona ermesi, dava konusu taşınmazın aynına yönelik kararlardan olan tapu iptali ve tescile ancak adli yargıda karar verilmesinin mümkün olması hususları birlikte değerlendirildiğinde tapu tahsis belgesine dayalı olarak hak sahibi olduğunu iddia edenler tarafından açılacak tapu iptali ve tescil davalarında adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmelidir....