"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin pul yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı ... Belediyesi, davacıların dayandığı tahsis belgesi şerhinin 12 sayılı parsele işlendiğini ve oradan hak sahipleri adına tescil yapıldığını, dava konusu 2611 ada 1 sayılı parselde davacıların hakları olamayacağını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı ... Belediyesi temyiz etmiştir....
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise, tahsis edilen taşınmaz bedelinin rayiç değerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazın imar durumuna göre park ve yol alanında kalması nedeniyle tahsis işleminin iptal edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur....
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24/12/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15/07/2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/02/2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1973 ada 224 parsel sayılı taşınmazda müvekkiline ait tapu tahsis belgesi bulunduğunu, bedelinin ödendiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı vekili, davaya bakmaya idare mahkemesinin görevli olduğunu, zamanaşımının dolduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Dosya içinde bulunan bilgi ve belgelerden, davacının belediyeye ait taşınmazda bulunan gecekondusu nedeniyle 28.04.1984 tarihinde 2981 sayılı Yasa uyarınca tapu tahsis belgesi verilmesi istemiyle belediyeye müracaat ettiği, 25.01.1987 tarihinde yeminli büro tarafından tespit ve değerlendirme formu düzenlendiği ancak belediyenin tapu tahsis belgesi verilmesi istemini reddettiği, davacının bu kararının iptali istemiyle idari yargıda dava açtığı, ... 5 Nolu İdare Mahkemesinin 10.09.1992 tarih 1987/1273 Esas, 1992/1302 Karar sayılı ilamı ile tapu tahsis belgesi verilmemesine ilişkin idari işlemin iptal edildiği anlaşılmıştır. İdare Mahkemesinin yukarıda yazılı kararı ile tapu tahsis belgesi verilmemesine ilişkin idari işlem iptal edilerek kesinleştiğinden bu karar tapu tahsis belgesi yerine geçer....
Gerçekten, 2981 sayılı Yasaya dayanılarak ilgilileri adına tapu tahsis belgesi verilmesi veya verilen belgelerin iptaline ilişkin açılacak davaların görüleceği yer İdari Yargı yeridir. Ancak davada davalı adına olan tapu tahsis işleminin iptali değil bu işleme dayanılarak yine davalı adına tescil edilen tapu kaydının miras yoluyla geçen mülkiyet hakkına dayanılarak kısmen iptal ve tescili talep edilmiştir. Bu iddia şekline göre davanın görüleceği yargı yeri Genel Mahkemelerdir. O yüzden mahkemenin dava dilekçesinin yargı yeri nedeniyle reddine karar vermiş olması yasaya aykırıdır. Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere davacıların ileri sürdüğü istemin Adli Yargı yerinde incelenip sonuca bağlanabilmesi için idari mercilerce davalı adına oluşturulan tahsis belgesindeki pay dağılımının iptali için İdari Yargı yerinden hüküm sağlamak gerekir....
Belediyesi Encümeninin, 09.03.2010 tarihinde tapu tahsis belgesini iptal ettiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafça bu işlemin iptali için açılan idari dava sonucunda İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 2010/1011 – 2188 E.K. sayılı 31.12.2010 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği ve davacıların kararı temyizi üzerine dosyanın halen Danıştay 14. Dairesinin 2011/14818 E. numarasında kayıtlı olduğu görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması gerekir....
Taşınmaza kanunda sayılan kamu tüzel kişilikleri dışında tapu tahsis belgesi verilemeyecek başkaca özel yada tüzel kişi paydaş değildir. Davalıya belediye paydaş olduğu dönemde tapu tahsis belgesi vermiştir. Verilen tapu tahsis belgesi geçerlidir. Yerel mahkeme kararı yerindedir. Onanması gerekirken bozulmasına karar verilmiş olması doğru değildir. Daire çoğunluğunun görüşlerine bu nedenlerle katılmıyorum....