Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Taraflar arasındaki uyuşmazlık inanç sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekmekle dava dışı yüklenici ile arsa malikleri arasında Gayrimenkul Satış Vaadi Ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiği, davanın temelinin yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemi hususunda toplanmaktadır. Eldeki davada Mahkememizin görevsiz olduğu, Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu kanaatine varılmış, Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle (görevsizlik nedeniyle) REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, yüklenicinin temlikine dayalı (sözleşme ve sebepsiz zenginleşmeye dayalı) tazminat istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....

    Mahkemece, taşınmazın kadastro tespiti ile orman sınırı içinde kaldığı, mülkiyetinin tespit öncesi ve sonrasında da hukuken davacı yanda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasındaki adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, iadesi talebine ilişkindir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Türk Borçlar Kanunu'nun konuya ilişkin 77. ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Öncelikle eldeki davanın Tapu İptali ve Tescil olmadığı takdirde Sebepsiz Zenginleşme Nedenli Alacak istemli ve konulu terditli dava olduğunu, terditli davaların da sadece birden fazla ve birbirine alternatif talepleri içerir tek bir dava olduğunu, yerel mahkemenin eldeki terditli davada gerek tapu iptali ve tescil talebi gerekse sebepsiz zenginleşme nedenli alacak talebi yönünden vermiş olduğu kararların kaldırılması gerektiğini, davalılar adına kayıtlı taşınmazlarla ilgili kullanım kadastrosu çalışması 26/04/2010 tarihinde yapılmıştır....

      Burada açıklığa kavuşturulması gereken husus, davacının bu faydalı ve zorunlu imalat bedelini davalıdan talep edip edemeyeceği hususudur. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin, başka bir kimsenin zararına, malvarlığının sebepsiz artışından faydalanmasıdır. Daha dar bir anlamda, borç olmayan bir edimin iadesinden de bahsedilir. Sebepsiz zenginleşme borcun kaynaklarından biridir ve kanuna dayanır. Gerçekten de zenginleşenin fakirleşen karşısında bir borcu vardır ve bu borç kanunun kendisine dayattığı bir borçtur. Eğer ilki diğerine zenginleşmeyi iade borcu altına girerse, borç sözleşmesel ve iradî bir hâl alır. Sebepsiz zenginleşme rejimi, TBK 77 ilâ 82’de düzenlenmiştir. Hükümler iki kategoriye ayrılabilir: Sebepsiz zenginleşme borcunun şartları, TBK 77 ve 78’de belirlenmiştir, TBK 81 ve 82 de bu kapsama dâhil edilebilir. - Sebepsiz zenginleşmeden doğan borcun hükümleri, TBK 79 ve (ikincil olarak) 80’de düzenlenmiştir....

        Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olması gerekir. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Somut olayda; davacı ile davalı ... arasında 26.02.2010 tarihli sözleşme düzenlenmiş olup sözleşme içeriğinde "tahminen 45-50 dönüm arasında bulunan dava konusu taşınmazın kadastro anında kadastro dışı kalan yerlerden olduğu, taşınmaza davalı ...'dan önce babası ... zilyet olduğu, babasının ölümünden sonra ise davalı ...'...

          aralarındaki itirazın iptali davasına dair Kadıköy 3.Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 7.4.2009 günlü ve 2008/772 E.-2009/471 K.sayılı hükmün Onanması hakkında dairece verilen 14.12.2009 günlü ve 2009/16008 E.-2009/19888 K.sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, sebepsiz zenginleşmeden ... alacak için girişilen takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, hüküm Sulh Hukuk Mahkemesinden verilmiştir. H.U.M.K.nun 440.maddesi uyarınca Yargıtay’ın bu çeşit kararları hakkında karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Bu nedenle dilekçenin REDDİNE, 29.3.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 nci ve devamı maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisinden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira, vücuda getiren tarafından kullanılan muhdesatın, diğer kişilere herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Daha açık bir ifadeyle azalma ve çoğalmanın, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya teslim edildiği tarihte gerçekleştiğinin kabulü zorunludur. 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin 28.03.2011 tarih 2010/21212 Esas-2011/4959 Karar sayılı bozma ilamına uyularak karar verildiğine göre; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/12/1984 tarih ve 1981/521 esas 1984/729 karar sayılı kararı ile 338 parselin İskenderun Belediyesi adına olan tapusunun iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ve karar 01/07/1985 tarihinde kesinleşmiştir. Yani tescil kararından sonra davacının kamulaştırmadan vazgeçilmesi söz konusu değildir. Davalı vekili her ne kadar aynı parselden ifraz gören ve davalı adına tescilli olan parseller için açılan tapu iptali ve tescil davalarının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirtmiş ise de, bu hususta açılan davaların karara çıktığı, davacı T1 Hazinesi tarafından açılan bu davaların kabulüne karar verildiği, kararın istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine karar verildiği, yine kararların temyiz edilmesi üzerine kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve tescil davaları ile açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davaları aynı sebebe dayanmakta olup bekletici mesele yapılmasına gerek duyulmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu