WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazların önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsellerdeki yüzölçüm farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, ... tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazların yörede 1972 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir. Bu nedenle; mahkemece "2859 Sayılı Yasa gereğince açılan tesbite itiraz davasının reddine, tapu iptali ve tescil davası yönünden mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ......

    Orman Yönetiminin bu taşınmazların yörede 2002 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiası ile açmış olduğu tapu iptali ve tescil davası ile ... tarafından 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince 10 yıllık süre içinde tapuya dayalı olarak açmış olduğu orman kadastrosuna itiraz davaları birleştirilmiştir. ... mirasçıları 313 parselde paylarının olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır. Mahkemece, ... tarafından açılan orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne; Orman Yönetiminin, tapu iptali ve tescil davasının ise, 5841 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, Orman Yönetimi ve Yakup Zeki Tunç mirasçıları tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/01/2011 tarih ve 2010/16241- 2011/795 sayılı kararıyla bozulmuştur....

      Yönetimi tarafından aynı kanunun 11/1. maddesi hükmüne göre 6 aylık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açıldığından, mahkemece işin esasına girilerek, uzman orman bilirkişileri aracılığı ile yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmeli ve orman kadastrosuna itiraz davalarına bakan kadastro mahkemelerinin orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kaydını iptal etme yetkisinin bulunmadığı düşünülmelidir.... ” denilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve ... parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş, davacı ... Yönetimi, davalı ... ve Su İşleri Bakanlığı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle hüküm Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 19/02/2013 tarih ve 2012/4752-2013/1568 sayılı kararı ile bozulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Haziran 308 tarih cilt 10, Sahife 17, sıra 348 ve aynı tarih cilt 10, sahife 18, sıra 384 nolu tapu kayıtlarına ve zilyetliğe dayanarak yörede 1998 yılında ilk kez yapılan ve 16.03.1999 – 16.09.1999 tarihleri arasında ilan edilerek 17.09.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında, Kısaç Köyü Köyyanı mevkindeki taşınmazın tamamının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. 2002 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ise, orman kadastrosu içine alınan taşınmaz 121 ada 378 parsel sayısı ile tespit edilerek orman niteliği ile tapuya tescil edilmiştir...

          Sani 1298 tarih 17-59 numaralı tapu kayıtlarına dayanarak 23.10.1967 tarihinde orman kadastrosuna itiraz davası açmış, tapu kayıt kapsamındaki davaya konu olan taşınmazları satın aldıkları iddiasıyla ... ... ... ve ... ... davaya katılmıştır. 1989 yılında yapılan genel arazi kadastrosu çalışmasında 1967 yılında açılan, orman kadastrosuna itiraz davasına konu olan 101 ada 39 sayılı parsel ile bitişiğindeki diğer parsellerin kadastro tespit tutanakları düzenlenmiş ve bu parsel alanları hakkında 1967 yılıda açılan orman kadastrosuna itiraz davası devam etmekte olduğundan, tespit tutanakları dava dosyası ile birleştirilerek orman kadastrosuna itiraz davası ile birlikte genel arazi kadastrosuna itiraz niteliğini de kazanan davanın yargılaması yapılarak Kadastro Mahkemesinin 10.10.2001 gün ve 2001/6-48 sayılı kararı ile sonuçlandırılmış ve Yargıtay denetiminden geçerek 15.02.2002 tarihinde kesinleşmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesiyle, tapu kaydına dayanarak ... köyünde bulunan taşınmazın, yörede 2006 yılında ilk kez yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini ve taşınmazın müvekkili adına tescilini istemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava dilekçesiyle, tapu kaydına dayanarak ... köyünde bulunan taşınmazın, yörede 2006 yılında ilk kez yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması sırasında orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini ve taşınmazın müvekkili adına tescilini istemiştir....

                un davasının kabulü ile 227 ada 45 parseli içine alan orman kadastrosunun iptali ile tahdidin bu parselin dışından geçirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve karşı davalı ... ile davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescil ve karşı dava da 10 yıllık yasal süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede dava tarihinden önce 22/10/1993 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece, davacı ...'un davasının kabulü ile 227 ada 45 numaralı parsel hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve Orman Yönetiminin tapu iptali davasının reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Davacı ...'...

                  Yeniden yapılan incelemede, mahkemece dava konusu taşınmazın orman tahdit hattı dışında kaldığı ve eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu da öncesi itibarıyla orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşılarak, davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu Bulanık Köyü 623 parselin 1988 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında tarla niteliği ile Hazine adına tescil edilmiş olduğu ve temyize konu dava, orman kadastrosuna itiraz olup, kadastro mahkemesinin görevi sadece taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığını belirlemekten ibaret olduğu, tapu iptal ve tescil konusunda genel mahkemelerin görevli olduğu gözönünde bulundurularak, tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, verilmemesi ve daire kararında bu hususun da düzeltilmeyerek maddî hata yapıldığı anlaşılmakla, Daire kararının düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....

                    Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/05/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu