Mahkemece, dava konusu taşınmazın 22.08.1991 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları ile kayıt maliki ... adına tescil edildiği, davacının Kadastro Kanununun 12. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra eldeki davayı açtığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir. Dava, harici satın alma ve TMK'nin 713/2. fıkrasında (maliki tapu kütüğünden anlaşılamama ve ölüm nedenine dayalı) açıklanan hukuki sebeplere dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Tüm dosya içeriğine göre, davada ayrıca TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı "ölüm" sebebine de dayanılmış olup, Mahkemece, ölüm hukuki sebebine dayalı olarak bir araştırma yapılmamıştır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....
Maddesine dayalı açılan tapu iptali ve tesciline ilişkindir. Davacı taraf, davaya konu Erzincan ili, Merkez ilçesi, Cumhuriyet mahallesi, 62 ada, 11 parsel sayılı taşınmazın maliki tapu kütüğünden anlaşılamaması sebebine dayalı tapu iptal tescil davasının kabul edilmemesi halinde ölüm sebebine dayalı nedenlerle davanın kabulünü talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; malikin tapu kütüğünden anlaşılması ve malikin ölmüş olduğu yönünde tespit bulunmaması nedenleri ile kanunda aranan şartların gerçekleşmediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar vermiş, söz konusu karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İlk olarak; TMK'nin 713/2. maddesinde belirtilen "...maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..." hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yönünden; Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir....
Bu halde, nizalı parsele ilişkin kadastro tutanağında yazılı dayanak tapu ve vergi kayıtlarının getirtilerek, kim olduğu bilinmeme sebebine dayalı davanın değerlendirilmesi gerekir. Davalı payın kayıt malikinin bilinen kişi olduğunun belirlenmesi halinde ise davacının 713/2. maddesinde düzenlenen kayıt malikinin ölümü sebebine dayalı isteğinin incelenmesi gerekir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 2.fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nun 713/2. fıkrasında yer alan “…ölmüş…” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle mahkeme kararının irdelenmesi gerekmektedir....
Kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında dava, kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK'nun 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi mümkündür. Çünkü bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma re’sen araştırma ve inceleme ilkesine tabi bulunmaktadırlar. Ne var ki eldeki dava da taraf teşkili sağlanmamış ve deliller de toplanmamıştır. Bu halde mahkemece, kayıt maliki ... oğlu ...'...
ın 1934 ve ... karısı ...'nin 1984 yılında öldüğü ... oğlu ...'in ölü olup olmadığının bilinmediği ve taşınmaz 60 yıldan beri davacının zilyetliği altında bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; Hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik ve TMK.'nun 713/2 fıkrasında yer alan; ''...maliki 20 yıl önce ölmüş...'' hukuki sebebine dayalı olarak TMK.'nun 713/1-2 madde ve fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. Somut olayda çözümlenmesi gereken öncelikli sorun; eldeki temyiz incelemesinin yapıldığı aşamada TMK'nun 713/2. fıkrasındaki; ''...ölmüş...'' sözcüğünün Anayasa Mahkemesince iptaline ilişkin kararı ve bu karar yayımlanana kadar hükmün yürürlüğünün durdurulması kararının eldeki davaya etkisinin ne olacağı hususudur....
Hukuk Dairesi 2009/7132 E. , 2009/12060 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davaya konu ... Köyü 58 parsel sayılı taşınmaz yörede 1983 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tapu kaydına dayanılarak ... ... adına tespit ve tescil edilmiş intikal ile davalıya geçmiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve 2/B uygulama alanında kaldığından tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil-tapu iptali ve tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapulu taşınmaza TMK'nun 683. maddesi gereğince yapılan müdahalenin önlenmesi, taşınmazan tahliyesi, kal ve ecrimisilin tahsili isteği ile, TMK'nun 713/2. fıkrasında yer alan, "...kayıt malikinin 20 yıl önce ölmüş bulunması nedeniyle tapu kütüğünün hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle..." TMK'nun 713/1-2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasının Yargıtay ilamı ile onandığı ve kesinleştiği anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına dair ... 2....
Genel Müdürlüğü aleyhinde kamulaştırmasız el atma hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları tazminat davasının reddi üzerine de 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca ittila tarihli alan 2006 yılından itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde TMK.'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat istemli işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır. 4721 sayılı TMK.'nun sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, sicilin tutulmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder." hükmü ye almaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, tapu iptali ve tescil hükmü içeren kesinleşmiş mahkeme kararının Tapu Sicil Müdürlüğü görevlilerince infazının sağlanmaması ve davacıların taşınmazı geri alma imkanının bulunmaması nedeniyle, mahkemece, davacıların 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi haklarının bulunduğuna ilişkin kabulü doğrudur. Ancak; Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/74 ESAS 2020/143 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (TMK 713/2 maddesine dayalı) KARAR : Çorum 1....
Tapu kütüğündeki malik sütununun boş ve açık bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, böyle bir kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmaması, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir (Yargıtay HGK'nin 10.4.1991 tarihli ve 1991/8-51 Esas, 194 Karar, 15.04.2011 tarihli ve 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Soyut ve nam-ı mevhum(sanal, mevcut olmayan hayali kişi) bir kişi adına sicil oluşturulmuş olması halinde de, maliki tapu sicilinden anlaşılamayan kişiden söz edilebilir. Kayıt malikinin, tanınmıyor, hatırlanmıyor olması, adresinin tespit edilememesi, tebligat yapılamaması, uzun yıllar önce taşınmış ya da ölmüş olması, mirasçılarının belirlenememesi gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez....