Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2014 tarihinde verilen dilekçeyle taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.04.2015 gün ve 2015/4476 Esas, 2015/3560 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde dahili davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ... ..., yargılama devam ederken, ... Köyü 220 sayılı parselde kayıtlı taşınmazdaki payını ...'ye temlik etmiş, HUMK'nın 125. (HUMK m. 186) maddesi gereğince davacılar vekili tarafından dava yeni malike yöneltilmiştir. Dahili davalı ..., zamanaşımı itirazında bulunmuş, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil (2. kademede tazminat) davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.04.2016 gün ve 2014/17464 Esas - 2016/5217 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin tazmini isteğine ilişkindir. Davacılar, davalıların murisleri olan ..., ... ve ... 141 parsel sayılı taşınmazdaki murisleri ...'den kendilerine intikal edecek payları .... 16.07.1973 tarihli ve 342 yevmiye sayılı, 26.04.1973 tarih ...yevmiye sayılı ve ......

        Davacı, dava konusu yerin 1959 yılında yapılan satış vaadi sözleşmesi ile murisince satın alınıp parasının ödendiğini, ancak davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile davacı adına tescil edilmesini talep etmiş, satış vaadi sözleşmesi 1959 tarihli, kadastro ise 1966 yılı tarihli olduğundan, satış vaadi sözleşmesine dayalı talep kadastro öncesi sebep olup 3402 sayılı Yasa uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süreye tabidir ve kadastro öncesi sebebe dayalı davanın dilenebilmesi için kadastro tarihinden itibaren 10 yıllık süre içerisinde açılması gereklidir. Mevcut durumda hak düşürücü süre, 1976 yılında dolduğundan, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak talep ettiği tapu iptal tescil talebi kabul görmemiş, TMK 713 üncü maddesinin değerlendirmesinde ise, davalıların mirasçısı ...'...

          Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 1.10.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.5.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, ıslah yolu ile ileri sürülen beyanla 2.kademedeki istek ise tazminata ilişkindir. Gerçekten, satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğundan ortaklık dışında kalan üçüncü kişiye yapılan satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı taşınmazın paylı mülkiyet rejimine geçişinde doğar. Mahkemenin bu olguyu gözeterek tescil istemini reddetmesinde yasaya aykırı bir yön yoktur....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.12.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların miras bırakanı ...'ın Üsküdar 7....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30/12/2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17/03/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ve tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2003 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dayanılan sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 21.01.1998 tarihli sözleşmenin konusu, 5 parsel üzerindeki 23, 24, 25 ve 26 numaralı bağımsız bölümlerdeki davalı ...’a ait müşterek payların satışı vaadidir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ilişkin davada ... Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.04.2005 tarihinde 3.000.- YTL. değer gösterilerek, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali, tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

                      UYAP Entegrasyonu