Asliye Hukuk Mahkemesi 1999/201 Esas, 2022/468 Karar sayılı mahkeme kararı ile müvekkilinin satın aldığı taşınmaz hakkında hükmen orman kararı verildiğini müvekkilinin yeni öğrendiğini, kararın kesinleştiğini, izah edildiği üzere; dava konusu taşınmaz hakkında açılan tapu iptali ve tescil davası nedeniyle taşınmaza tedbir konulduğunu ve işbu davada taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın orman vasfı ile T6 adına tapuya tesciline karar verildiğini, işbu kararın 2004 yılında kesinleştiğini, davanın tarafı olan T3 işbu tapu iptali ve tescil davasından en başından beri haberdar olduğunu, tapu müdürlüğüne yazılan müzekkerede ilgili şerhin tapu müdürlüğü tarafından hatalı şekilde terkin edildiğini, dolayısıyla tapu memurlarının hatalı işlemi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, Çatalca 2....
Değerlendirme ve Gerekçe Dava, tapu sicilinin tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/325 Esas 2011/144 Karar sayılı kararı dava konusu taşınmazın tamamının tapusunun iptal edilerek orman vasfı ile T3 adına tesciline karar verildiği, kararın 19.12.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 29/05/2014 NUMARASI : 2012/341-2014/236 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.07.2012 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin davalı C.. Emlak Ltd. Şti. yönünden kabulüne dair verilen 29.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 15.09.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. U.. D...D... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Hukuk Dairesinin 2001/6942 sayılı dosyasında onanarak, 14/02/2002 tarihinde kesinleştiği, tapu kaydına 01/09/1978 tarihli orman şerhi konulduğu, 2B madde uygulaması ile ilgisinin bulunmadığı, 1986/272 sayılı dosyada tapuiptali ve orman olarak tescil kararının kesinleştiği ve mülkiyetin kaybedildiği 14/02/2002 tarihinden itibaren 10 yıllık hakdüşürücü sürenin de geçtiği ve tazminat talep etme imkanının ortadan kalktığı gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 27.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.10.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı Hazine vekili Av.... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede davalı belediyeden tazminat istemine ilişkindir....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Belediyesi tarafından imar uygulaması kapsamına alınarak çok sayıda imar parsellerinin meydana getirildiğini; bu uygulamalar sonucunda 1143 sayılı kök parselin sınırları içerisine Kabasakal Köyü 5569 ada 8 ve 13 sayılı imar parsellerinin tescil edildiklerini, ancak gerek Seyhan Belediyesince yapılan 37 nolu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ve böylece oluşturulan imar parsellerinin tapu kayıtlarının yolsuz tescil statüsüne düştüğünü ileri sürerek; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmıştır....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil, karşı dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı-karşı davalı ...'ın ecrimisl davasının kısmen kabul kısmen reddine, davalı-karşı davacı ...'ın tapu iptali ve tescil ve alacak davasının dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 21.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.6.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali tescil isteğinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 21.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.11.2007 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....