"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle istem reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dayanılan 18.07.1978 günlü sözleşme biçimine uygun düzenlenmiştir. Taşınmazın kadastro tespiti 24.05.1970 yılında yapılmış olmakla birlikte itiraz nedeniyle 14.05.1984 tarihindeki kesinleşmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali tescili istemine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Çekişmeli 362 ve 1171 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitleri 09/01/1967 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf 29/12/2014 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasbırakan tarafından davalılara yapılan bir kazandırmanın varlığı iddia edilmemiştir. Uyuşmazlık ve hüküm kadastro tespitinden önceki sebebe ve tespitten sonraki muvazaalı devirlere dayalı iptal ve tescil istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.01.2009 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro tespitinden sonra doğan sebebe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 10.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, dava kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesine göre reddedildiğine ve bu nitelikteki davalarda "zamanaşımı" söz konusu olmayıp, anılan yasal düzenlemedeki süre mahkemece re'sen dikkate alınması gereken "hak düşürücü" süre olduğuna göre, hüküm kısmında "davanın zamanaşımı nedeniyle reddine" şeklinde karar verilmiş olması isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1. bendinde yer alan cümlenin tamamen çıkartılmasına yerine "davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeniyle reddine" sözlerinin yazılmasına ve hükmün açıklanan şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin 1979 yılında kesinleştiği dosyaya getirtilen tapu kayıtlarıyla saptanmış olup, davacı taraf kadastro sırasında çekişmeli taşınmaza yanlış kaydın revizyon gördüğü iddiası ile açıkça kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 352 parsel sayılı 113.528,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendisine ait 101 ada 311 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....
Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, istinaf ilamının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın eksik ve hatalı olduğunu, kadastro tespitinden sonra var olan hukuki duruma dayanarak dava açıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3....
rağmen mahkemece davanın kadastro tespitinden önceki hukuksal sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak algılandığı ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi gereği hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verildiğini, satış senedine dayalı sözleşmelere ilişkin açılan tapu iptali ve tescil davalarının hak düşürücü süre ve zaman aşımına tabii olmadığını, mahkemenin dava türünde hataya düştüğünü" öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur....