Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacıların, maliki oldukları 112 ada 7 parsel sayılı taşınmazı 2004 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra, 12.05.2009 tarihinde çapa dayalı olarak satın almış oldukları anlaşılmakta olup, kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin, kadastro tespitinden önceki neden dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp, hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğu tartışmasızdır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.  2. İlgili Hukuk 766 sayılı Tapulama Kanununun 31/2 maddesi. 3. Değerlendirme 1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kök mirasbırakan ...'nun 24.11.1937 tarihinde öldüğü, 15.10.1954 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında; dava konusu taşınmazın ... ... mirasçıları ... adlarına tespit edildiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.05.2017 tarihli 2017/790 Esas, 2017/951 Karar sayılı veraset ilamına göre davacıların mirasbırakanı ...'ın ...'nun mirasçısı olduğu anlaşılmaktadır. 2. Somut olayda; taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağı 04.03.1955 tarihinde kesinleşmiş, davacıların mirasbırakanı ... 22.12.1986 tarihinde ölmüş, eldeki dava kadastro tespitinden 10 yıl geçtikten sonra 25.04.2018 tarihinde açılmıştır. Davacıların dava hakkının temelinde yatan hukuki sebep; tespitten önceki döneme rastlamaktadır....

      dan satın aldığı, nizalı taşınmazın kadastro tespitinin ise davalı adına 27.10.2005 tarihinde yapıldığı, davacının nizalı taşınmazı tapu sicilinden görerek ve niteliklerini bilerek satın aldığı, nizalı çaplı taşınmazın satın alan malikinin kadastrodan önceki kullanıma dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, satın alan davacının satın aldığı kişinin dayanması gereken kadastro öncesi nedenlere dayanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açamayacağıdır. Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde tespitten sonra satın alma iddiasının, önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir....

        Dava konusu ..., ... ve ... parselin tapu kayıtları incelendiğinde; 20.07.1953 tarihinde yapılan tapulamada “... mirasçıları, ... mirasçıları, ... mirasçıları ve ... mirasçıları adına ¼ er paylı olarak tespitine karar verilmiş,tespite yapılan itiraz sonucu Kadastro Mahkemesi tarafından tespit gibi tesciline karar verilmiş ve tespitin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile TMK’nin 713/2 maddesindeki ölüm nedenine dayalı kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece davacıların TMK’nin 713/2 maddesi gereği gerekli şartları taşımadıkları gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

          Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile ret kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3402 sayılı Yasa’da mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüştür. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi yasal zorunluluktur. 3.3....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti öncesi ve kadastro tespiti sonrasında zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2.4.2012 tarih ve 2012/1163-2415 numaralı kararı ile davacının kadastro tespitinden önceki zilyetliğine bağlı olarak açtığı davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı ancak davacının kadastro tespitinden sonraki zilyetliğine de dayanması karşısında mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamış olmasının bozma nedeni olduğu belirtilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.12.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 111 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce 500 m2'lik kısmını 16.04.1989 tarihli zilyetlik devir senedi ile o tarihte maliki olan abisi ......

                Tapu kaydı 17/01/1994 yılında Halil mirasçıları Derviş Yılmaz ve diğerleri adına intikal ettirilerek T4 mirasçıları adına 17/01/1994 tarihinde tapu kaydı oluşmuştur. 17/01/1994 ve 16/07/2020 tarihinde tekrar yapılan satış ve intikaller ile son tapu malikleri T5 ve diğerleri adına tescil edilmiştir. Böylece ölü tespit maliki üzerindeki tapu kaydı 20 yıl dolmadan davalılar adına intikal ile tescil edilmiştir. Bu nedenle TMK.nun 713/2 maddesinde öngörülen koşullarının da gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, sonucu itibariyle kadastrodan önceki zilyetliğe dayalı dava hak düşürücü süre nedeniyle kadastro tespitinden sonraki zilyetlikle edinme şartlarının ise gerçekleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 15.04.2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, idari işlemle davalı adına oluşan tapu kaydının Türk Medeni Kanunu'nun 713, Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesi gereğince kaydın oluşum tarihinden ve kadastro tespitinden önceki zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                  Dolayısıyla eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte Davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın Fazlı Yılmaz'ın mirasçısı olduğu da nazara alındığında kadastro sonrası muris muvazaası hukuki nedenine, diğer davalılar açısından ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olup bu taleplerin hak düşürücü süreye tabi olmadıkları halde davacılardan T7 ve Hayriye Baş'ın kadastro sonrası muris muvazaası, diğer davacıların ise kadastro sonrası muvazaa hukuki nedenine dayalı davaları hakkında hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu