Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan davalara yönelik olarak getirilen bir sınırlama olup, somut olayda; dava konusu 237 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 12.02.1986 tarihinde yapılmış ve tutanak 26.8.1988 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı T1'nün davasına dayanak yaptığı Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1986/92 Esas ve 1986/71 Karar sayılı kamulaştırma kararı 24.4.1986 tarihli, hükmen kamulaştırma kararı sonucunda oluşan tapu kaydı ise 12.11.1986 tarihli olup, bu haliyle davacının davası, kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olduğundan, davada, Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin uygulanması hukuken mümkün bulunmamaktadır....

Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın keşif heyetine gösterildiği, davalılar tarafından duruşmada ve keşif sırasında taşınmazın davacılara ait olduğunun kabul edilmesine ve tanık ve bilirkişi ifadelerine rağmen hukuka aykırı olarak davanın reddine karar verilmesinin, yanlış olduğunu, tapu kaydının düzeltilmesi davası açtıklarını, başkaca dava açmanın mümkün olmadığını belirterek ret kararının bozulmasını talep etmiştir. 3.Gerekçe 3.1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2021/592 ESAS, 2022/520 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : KONYA 1....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları Ali’nin maliki bulunduğu 168 ada 25, 26, 38, 39 ve 42 parsel sayılı taşınmazlarını kendisinden sonra ölen ve davalılar Ayşe, ... , Ali’nin murisi olan oğlu Cemal ile davalı oğulları Nebi ve ... r’e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler; olmadığı takdirde, bedel isteğinde bulunmuşlardır. Bir kısım davalılar, iddiaların gerçek dışı olduğunu ve hak düşürücü sürenin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... ise; davaya cevap vermemiştir....

      Madde gereğince davacı tarafa açıklatılmamış ve davanın niteliğinin uygulama kadastro sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil mi, tesis kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil mi, kadastro sonrası nedene dayalı tapu iptali ve tescil mi yoksa kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası mı olduğu kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacı tarafa davasını hangi hukuki nedenlere dayandırdığı HMK 31. Madde uyarınca açıklatılmalı, davanın niteliği belirlenmeli daha sonra mahallinde keşif yapılmak suretiyle taraf teşkili, dava şartları dikkate alınarak iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir....

      Gergin'in kadastro tutanaklarına yaptığı itiraz neticesinde yapılan inceleme ve yargılamalar doğrultusunda tespit ve tescil edildiğini, tapu kayıtları, kadastro tutanakları ve ilanları incelendiğinde davaya konu taşınmazlara ilişkin davacının iddiası olan kök muris ...'e ait hiçbir kayıt bulunmadığını belrterek, davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli ve 2018/405 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararıyla;dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarının hükmen 28.03.1994 tarihinde kesinleştiği ve tapu sicilinin oluştuğu, davacının talebinin kadastro tespitinden önceki hukuki nedene dayalı olup davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı belirtilerek, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu 1625 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kök parseli olan (ifrazen geldiği) 35 ada 20 sayılı taşınmazın kadastro tespiti 01.06.1984 tarihinde yapılmış olup davacı, 25.11.1993 tarihli senede dayanarak dava açtığına göre; davanın kadastro tespitinden sonraki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, temyiz isteminin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 2012/8465 Esas, 2013/434 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olduğu anlaşıldığından; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı iş bölümü kararı ile temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 22.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 127 ada 11 parsel sayılı 969,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliğiyle dava dışı Hazine adına tespit edilmiş ve 13.12.1996 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiş, davalı ...'un Hazine aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda taşınmaz, 08.02.2010 tarihinde hükmen davalı ... ve müşterekleri adına tescil edilmiş, 11.10.2010 tarihinde de satın alma yoluyla davalı ...'a intikal etmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında 15.06.2012 tarihinde tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır....

            Hukuk Dairesince davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/(1)-b.2. maddesi gereğince Kaynarca Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.01.2019 tarihli ve 2017/138 Esas, 2019/4 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak; davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki dava; kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olmayıp, 6292 sayılı Kanun gereği davalı tarafa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescili K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu