O halde, öncelikle 1598 ada 17 sayılı imar parseli bakımından da kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil davası açması için davacıya usulüne uygun olarak süre verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve ondan sonra 17 sayılı imar parselinin, ihyası istenilen kadastral parseller sınırları kapsamında kalan alanı belirlenerek infaza elverişli bir biçimde karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ,KADASTRAL PARSELİN İHYASI Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, maliki oldukları 628 ve 1217 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ... tarafından yapılan imar uygulamasının idare mahkemesinde iptal edilmesi sebebiyle kayıtların yolsuz tescil haline geldiğini ileri sürerek tapu iptal ve kadastral parsellerin ihyasını istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacılar tarafından idari yargıda imar planının iptali yönünde herhangi bir dava açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere ve özellikle, davanın 3194 s....
Öte yandan; kadastral parselin ihyası, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin, kadastral parselin kapsamında kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceğinden, ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerekir. Somut olayda da; 2303 ada 7 ve 8 sayılı imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği ve bu kararın kesinleşmesiyle sicil kayıtlarının yolsuz tescil durumuna düştüğü sabittir. Diğer taraftan, davalı ......
Fiili durumda ortaya çıkan güçlükler ve infaza ilişkin sıkıntılar, kesinleşen yargı kararları doğrultusunda ilgili idareci yeniden yapılacak imar düzenlemeleriyle çözümlenebilir ancak bu güçlük ve sıkıntılar gerekçe yapılmak suretiyle yolsuz tescilin korunamayacağı da kuşkusuzdur. Diğer taraftan; kadastral parselin ihyasının imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olunabileceği; bu durumda da ihyası istenen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır....
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyası isteğine ilişkindir. Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği) bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Böylesi bir durumda da dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Böyle bir durumda da dayanıksız kalan kaydın iptali ile kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Somut olayda; dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptali nedeniyle imar parsellerinin yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle tapu iptali ve tescil kararı verilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tamamen yerine getirildiğinden söz edilemez. Zira, dava konusu 7527 ada 3 ve 4 sayılı imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile 433 sayılı kadastral parselin ihyası ve davacı adına tesciline hükmedilmesi gerekirken, sicil kayıtları yolsuz tescil durumunda bulunan imar parselleri üzerinden tescile karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazine'nin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. İmar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davada davacı Hazine vekili tarafından davalılar aleyhine 23.05.2011 gününde, birleştirilen davada davalılar aleyhine 18.04.2014 gününde verilen dilekçeler ile kadastral parselin ihyasına ilişkin tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 28.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili,... Belediye Başkanlığı vekili ve Aytaç Durak vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kadastral parselin ihyası suretiyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Bilahare dosya eksiklik nedeniyle mahkemesine gönderilip eksiklikler tamamlandıktan sonra geri gelmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların malik oldukları 884 ve 885 parsel sayılı taşınmazların Hadımköy ilk kademe Belediyesinin 25.06.2008 tarih, 131 karar sayılı Encümen Kararı ile 3194 sayılı Yasanın 18. maddesine istinaden imar uygulamasına tabi tutulması sonucu 884 parsel sayılı kadastral parsel üzerinde oluşturulan 196 ada 8 sayılı imar parselinin davalı adına tescil edildiğini, ancak anılan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve adına tescil istemiş, yargılama sırasında da 884 sayılı kadastral parselin ihyasını talep ettiklerini beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2010 gününde verilen dilekçe ile kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve ihbar olunan vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı Hazine vekili;... Mahallesi 239 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, davalı ......