"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.03.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar davayı kabul etmiş, bir kısmı zamanaşımı sebebiyle davanın reddini savunmuş diğer bölüm davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Uyuşmazlık 1060 parsel sayılı taşınmaza ilişkindir....
İnş.San.Tic.Ltd.Şti. adına tescil edildiği, sonrasında ise 2 defa el değiştirdiği ve en son ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazı devralan kişiler tarafından iyiniyet iddiasında bulunulmuş, davacı tarafından da muvazaalı satış yapıldığı ileri sürülmüştür. Bu kapsamda muvazaalı satış olup olmadığı değerlendirilmeli, değerlendirme neticesinde yolsuz tescil olduğu anlaşılan ve temlik alanın temlike ilişkin diğer şartları da yerine getirmiş bulunduğu tespit edilirse tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekecektir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre dava konusu taşınmazın 25.02.2015 tarihinde harici satış sözleşmesi ile davacı tarafından satın alındığı, daire içerisindeki bir takım ince inşaat işleri diye tabir edilen eksiklikler giderildikten sonra kiraya verildiği ve davacının kiracısının oturmakta olduğu sabittir....
( Muhalif ) (Muhalif) K A R Ş I O Y Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş mümkün olmaması halinde bedelin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... duruşmada ve cevap dilekçesinde taşınmazı davacıya sattığını, bedeli aldığını ve taşınmazı teslim ettiğini belirterek diğer davalıya yapılan satışın vekili tarafından yapıldığını ve ikinci satıştan haberdar olmadığını beyan etmiştir. Davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını ve hükmen tescil kararı ile adına tescil edildiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Davalı sözleşmenin 20 yıl önce yapıldığını ve taşınmazdan elinde yer kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 31.07.1986 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 12.04.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 100.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 06.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 06.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 12.160.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 340.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 10.600.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2020/192 ESAS, 2022/306 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Harici Satış Sözleşmesine Dayalı) KARAR : KONYA 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ve ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Bozkurt/Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 18.05.2010 gün ve 211/94 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı ... vekili ile davacı ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar ... ve ... 18.06.2008 günlü dava dilekçelerinde; davalı ...’dan haricen satın aldıkları taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 174 ada 2 sayılı parsel ile davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, tutanağın 14.01.2008 tarihinde kesinleştiğini açıklamışlar ve davalı adına bulunan parselin tapu kaydının iptali ile aralarında yaptıkları satış ve taksime göre ayrı bir şekilde adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ..., taşınmazın babasından kendisine kaldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; harici satış sözleşmesinin muhtar tarafından onaylandığını, iddiasını tanıkla ispat edebileceğini, asıl davada davalıların murisi olan Meryem’in payını ...’den satın aldığını, birleşen dava yönünden terditli talebinin reddedilmesi nedeniyle dava reddedilecekse bile tazminat bedeli üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir. 6. YARGITAY KARARI 6.1. Asıl dava; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava; harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde Borçlar Kanunu 49. ve devamı maddeleri gereğince zararın tahsili, bu talebin de kabul edilmemesi halinde sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde sözleşme ile ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili, olmadığı takdirde menfi zararın tazmini talebine ilişkindir. 6.2....