Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/266-2015/327) Asıl davada davacı ... ve birleşen davada davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ...Turizm Yatırımları Sağlık Hizmetleri İnşaat Taah. İth. İhr. Tic. Ltd. Şti. aleyhine 25/12/2014 ve 26/03/2015 günlerinde verilen dilekçe ile muvazaa iddiasına dayalı işlemin iptali ve cebri icra yetkisinin verilmesinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen 08/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl ve birleşen dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali tescili ve cebri icra yetkisinin verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Teknik bilirkişi ...’in dosyaya sunduğu 21.10.2000 tarihli rapor ve krokisine göre, 102 ada 104 sayılı parselin kuzey ve kuzey doğusunda 232 nolu eylemli mera parseli bulunmaktadır. 1999 tarih 40 sıra nolu tapu kaydı açılan tescil davası sonucu hükmen ...oğlu .... adına tapuya bağlanmış, 21.12.1989 tarihinde tapuda yapılan satış ve devirle ... oğlu...’a intikal etmiş, daha sonra 29.11.1999 tarihinde yapılan satış ve devirle de davacıya geçmiştir. Esasen dava konusu yer davacı tarafından 15.11.1999 tarihinde harici satış senediyle...’dan satın alınmıştır. Bu nedenle harici satışa dayanmaktadır....
Noterliği'nin 02/09/2014 Tarih, 6495 Yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiş ve davalı hakkında ... (Tekirdağ) Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunmuştur. Davalılar tarafından 29.04.1963 tarihli borç senedi ve 10.30.1963 tarihli harici satım sözleşmesi ibraz edilmiş ve anılan borç senedinin dava konusu taşınmazındaki hisseye karşılık verildiğini savunmuştur....
den 28.3.2005 tarihinde harici satım sözleşmesi ile 35.000 TL'ye daire aldığını, satış bedelinin 30.500 TL'sinin ödendiğini ve evin teslim edildiğini, eksikliklerini gidererek oturmaya başladıklarını, davacının tapuyu devretmemesi üzerine davalı ... tarafından verilen teminat senedinin takibe konulduğunu, davalı dava konusu taşınmazda yüklenici olarak kendisine düşen taşınmazı 15.4.2008 tarihinde eşi davalı ... adına tescil ettirdiğini belirterek davalılar arasındaki muvazaalı devir işleminin BK'nun 18.maddesi gereğince iptaline, İİK'nun 283/1 maddenin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisi verilmesine verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil KARAR Davada, davacı, tapuda kayıtlı taşınmazın 12.02.2008 tarihli harici satış sözleşmesine dayanarak tapu kaydının iptaliyle tescilini istediğine, diğer bir deyişle taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satın almadan kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2012 tarih 1 sayılı kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2012 tarih 1 nolu kararı ile kabul edilen ve 26.01.2012 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava tapusuz olan taşınmazların harici taksime rağmen kadastro sırasında davalı adına tespit edildiği iddiasına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Türk Medeni Kanun'un 706 ncı, Borçlar Kanun'un 213 üncü (Türk Borçlar Kanunu 237), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi ve Noterlik Kanun'un 60 ıncı maddesi hükümleri uyarınca tapuda kayıtlı olan taşınmazların resmî şekilde yapılmayan satışlarına hukukça değer verilemez ve mülkiyetin naklinin sebebini teşkil edemez. Bu husus, kamu düzeniyle ilgilidir ve re’sen gözetilir. 3. Resmî şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. 3. Değerlendirme a. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. b....
Mahkemece, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı Türk Medeni Kanunu'nun 706.maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 213.m, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri) gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmacağı ve satın alana herhangi bir hak bahşetmeceği, Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartı olduğu, bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklandığı ve bu nedenle davacı tarafın resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemeceği ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tapulu taşınmazların harici satış sözleşmesi, MK’nun 706, BK’nun 213 ve Tapu Kanununun 26. maddeleri gereğince geçersizdir. 18.10.2012 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olup, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler. Mahkemece her ne kadar, taşınmazın tamamlandığı dikkate alınarak, sözleşmenin geçersizliği iddiasına dayalı olarak verilenin geri istenmesinin objektif iyiniyet kuralına aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle, davalı şirket ve ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıların geçersiz sözleşmeyle bağlı tutulamayacağı değerlendirildiğinde, mahkemenin bu gerekçesi yerinde görülmemiştir. O halde, dava konusu olayın ve taraf iddialarının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.11.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....