"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, dilekçesinde özetle dava konusu taşınmazın 10.09.1981 tarihinde müvekkilinin eşi ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.10.2016 gün ve 2015/16971 Esas- 2015/7748 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 1255 sayılı parselde kayıtlı 18, 91, 95 ve 96 nolu bağımsız bölümleri 10.4.1999 tarihinde harici satış senedi ile davalıdan 24.000 TL bedel karşılığı satın aldığını, bedeli tamamen ödediğini, bu nedenle bahsi geçen bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir....
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı tarafından açılan dava, tapu iptali tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde taşınmazın Satış Vaadi Sözleşmesindeki davalı hissesinin bedelinin, bu bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin Satış Vaadi Sözleşmesi'nin düzenlenme tarihinden itibaren güncellenerek davalıdan tahsili talebine ilişkindir. İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından açılan dava, tapu iptali tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde taşınmazın Satış Vaadi Sözleşmesindeki davalı hissesinin bedelinin, bu bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin Satış Vaadi Sözleşmesi'nin düzenlenme tarihinden itibaren güncellenerek davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın getirtilen tapu kayıtlarına göre taşınmaz 29/01/1996 tarihinde davalı adına kayıt ve tescil edilmiştir. Oysa taraflar arasındaki Üyelik Devir Sözleşmesinin tarihi 06/01/1997 tarihidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; tescil harici bırakılan yerin zilyetlik iddiasına dayalı tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı vekili, 1689 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 75/20364'er hissesi davalı ... ve ... adına kayıtlı iken....Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7000 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, taşınmazın üzerinde bina bulunduğunu, binaya önemli ölçüde tadilat yaptırdığını belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın zilyetliğinin devrini istediğini, satış vaadi sözleşmesi yapıldığı tarihte tapu kaydının bulunmaması sebebiyle 3194 sayılı yasanın 18 son maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini, başından beri imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacı, dava dilekçesi ile öncelikle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşınmaza yapılan inşaat masrafları ve davalıya yapılan ödemeler toplamı olan 97.972,00 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili 26.02.2020 tarihli dilekçesi ile tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçerek, davasını terditli diğer talebi olan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak davasına hasretmiştir. Bu nedenle tapu iptal ve tescil talebi yönünden hüküm kurulmamıştır. .......... Davacı taraf, harici satış sözleşmesi sırasında 10.000,00 TL , ayrıca elden 50.000,00 TL Site aidatı için 4122,48 TL, düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi sırasında 40.000,00 TL olmak üzere toplamda 59.122,48 TL ödediğini, ayrıca 38.850,00 TL inşaat masrafları yaptığını iddia ederek bu kalemlerin iadesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, harici taksim iddiasına dayalı iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 1.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satış vaadi sözleşmesi ve harici satın almaya dayalı iptal tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Tapulu taşınmazların satışı TMK'nun 706, BK'nun 213 (6098 sayılı BK. nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanununun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmazlar ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil şartı bir ispat şekli olmayıp bir geçerlilik şartıdır. Bu nedenle davacı tarafın dayandığı resmi memur önünde yapılmayan harici satış senedine değer verilemez ve buna dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davacı vekilinin, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan buna ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, Ne var ki, davacı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde hisse bedelinin hüküm altına alınması isteğinde bulunmuşlardır....
Bu nedenle, hak düşürücü süreden tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Harici satış senedinin kadastro tespitinden önce ya da sonra düzenlenmiş olmasının mevcut durum karşısında sonuca bir etkisi olamaz. Çünkü kadastro tespitinden sonra düzenlenmiş olsa bile tapulu taşınmazların TKM.nun 706, BK. 213 ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi gereğince satışlar resmi şekilde yapılmadıkça geçerli bir hukuki sonuç doğurmazlar. Davacı vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile hükmün buna ilişkin bölümünün ONANMASINA, Davacı vekilinin, harici satış senedinden kaynaklanan bedel ile cezai şarta ilişkin temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili, dava dilekçesinde, tapu iptali ve tescil olmadığı, takdirde bedel ile cezai şartın tahsiline karar verilmesini istemiştir....