Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki; tapulu taşınmazların intikallerinde ... ve güveni koruma, toplam düzenini sağlama uğruna tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin iyiniyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Yukarıda açıklandığı üzere davacılar, dava konusu payı 5.8.1991 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıklarını, sözleşme tapuya şerh edilmiş olduğu halde davalının kötüniyetle söz konusu payı satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Mahkemece davalının taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten satış vaadi sözleşmesi, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Temliken Tescil, Haricen Satın Almaya Dayalı Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dosyada davacı vekili tarafından davalı aleyhine 28.05.2006 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak isteğine ilişkindir....

        ( Muhalif ) (Muhalif) K A R Ş I O Y Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş mümkün olmaması halinde bedelin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı ... duruşmada ve cevap dilekçesinde taşınmazı davacıya sattığını, bedeli aldığını ve taşınmazı teslim ettiğini belirterek diğer davalıya yapılan satışın vekili tarafından yapıldığını ve ikinci satıştan haberdar olmadığını beyan etmiştir. Davalı ..., tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığını ve hükmen tescil kararı ile adına tescil edildiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          Dava resmi biçimde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile harici satım sözleşmelerinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 89.maddeleri uyarınca taşınmaz mülkiyetini nakleden sözleşmeler resmi şekil şartına tabi olup, resmi şekilde yapılmayan taşınmaz mülkiyetini aktaran sözleşmeler geçersizdir. Bu açıklamalar doğrultusunda davacılar, davalı ... ile yapılan 12.6.1984 tarihli noter satış vaadi sözleşmesine dayandıklarından ...’nın 541 sayılı parseldeki payının davacılar adına tesciline ilişkin kararda yasaya aykırılık yoktur. Ne var ki davacıların tescil için dayandığı harici satım sözleşmeleri mülkiyet aktarımı için yeterli olmamakla birlikte davalılar ... mirasçıları kararı temyiz etmediklerinden bu kişiler yönünden inceleme yapılmamıştır....

            Davalı sözleşmenin 20 yıl önce yapıldığını ve taşınmazdan elinde yer kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 31.07.1986 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 12.04.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 100.000 TL değerinde olduğu yazılıdır....

              Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 340.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 10.600.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                  den gelen ve satış vaadi sözleşmesine konu edilen payı dışında tapulama ile 09.11.1968 tarihinde adına tescil edilen 3 /27 payının mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece sadece satış vaadi sözleşmesine konu olan murisi ........'den kendisine intikal eden pay belirlenerek bu payın değeri üzerinden hesaplanacak tazminatın tahsiline karar vermekle yetinilmesi gerekirken satış vaadi borçlusu ............'in satış vaadi sözleşmesine konu olmayan payının bedelini de içerir şekilde tazminatın tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.10.2009 gününde asli müdahil tarafından 14.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve asli müdahil tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 11.09.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 24 sayılı parseldeki davalının payını satın aldığını belirterek davalı payının iptali ile adına tescilini istemiştir. Asli müdahil, dava konusu taşınmazdaki davalının payını 10.09.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu