"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Tirebolu Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 16.6.2005 gün ve 146-164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- İlgisi yönünden, 115 parselin oluşumuna dayanak mahkeme kararının kesinleşmiş onaylı örneği ile, 33 parsel sayılı taşınmazına ait mülkiyet durumunu gösterir tedavüllü çap (tapu) kaydı ile kadastro tutanağı ve dayanak belgelerin ilgilisinden temini ile evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SÜRENİN AŞILMASITAPU İPTALİ 442 S. KÖY KANUNU [ Madde 17 ] 442 S. KÖY KANUNU [ Ek Madde 15 ] "İçtihat Metni" Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy muhtarlığı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 442 sayılı Köy Kanununa 3367 sayılı yasa ile eklenen ek madde 15 uyarınca yapılan satışa dayalı tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı köy tüzel kişiliği temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. Davacı-birleştirilen dosyanın davalısı, 208 ada 13 parselin maliki olduğunu 208 ada 12 parselin maliki olan davalının taşınmazına yaptığı inşaatın kendi taşınmazına taştığını ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve binanın yıkılmasını istemiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı, taksim krokisine göre arazinin kendisine ait olduğunu, bununla ilgili tapu iptal ve tescil davası açtığını belirterek taksim krokisindeki sınırları aşan kısım için temliken tescil isteminde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 08.09.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi davalı-karşı davacı ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine 23.09.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 28.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava temliken tescil, karşı dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Mahkemece, temliken tescile ilişkin asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl dava davacısı karşı dava davalısı ... vekili temyiz etmiştir....
Ayrıca her ne kadar davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebi yönünden bir kısım davalıların kabul beyanına mahkemece itibar edilip bu kişiler yönünden davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabulüne karar verilmiş ise de davalılar davaya konu 26/113 payda elbirliği maliki olduğundan T7 dışındaki davalıların kabul beyanı sonuç doğurmayacağından elbirliği mülkiyetinde tüm mirasçıların kabulü zorunlu olduğundan T7 dışındaki diğer davalıların kabul beyanının eldeki dava açısından bir değerinin bulunmadığı anlaşılmakla mahkemece hukuki yanılgı ile bu kişilerin kabul beyanlarına değer verilmesi isabetsiz görülmüştür. Dolayısıyla davacı tarafın haricen satışa dayalı temliken tescil istemli tapu iptali ve tescil talebinin reddi gerekmektedir....
TMK’nın 684. ve 718. maddelerine göre, bir taşınmaz üzerinde yapılan temelli nitelikli yapılar ile kalıcı olarak dikilen ağaçlar o taşınmazın ayrılmaz parçası olur ve mülkiyeti o taşınmazın mülkiyetine bağlı kalır. Bu genel kuralın yasadan kaynaklanan istisnalarından biri TMK'nın 724. maddesinde düzenlenen kendi levazımı ile başkasının taşınmazına inşaat(yapı) yapılması, diğeri de TMK'nın 725. maddesinde düzenlenen taşkın inşaat halidir. Olayımızda TMK’nın 724. maddesinde düzenlenen hal söz konusu olup, TMK’nın 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının malik olduğu 1513 parsel sayılı taşınmazı davalıdan kiralayıp üzerine bina yaptığını, bina değerinin zemin değerinden fazla olduğunu ileri sürerek, 1513 parsel sayılı taşınmazın zemin değeri karşılığı adına tescilini veya bina bedelinin dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte alınmasını istemiştir. Davalı, taşınmazda 50 yıldır lokanta bulunduğunu, davacının taşınmazı kullandığını, iki yıldır kira bedelini de ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir....
Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise inanç sözleşmesi nedenine dayanarak davacının maliki olduğu 17 sayılı parselin bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ve adına tescili isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davalının çekişmeli taşınmaz bölümüne yaptığı haksız elatmasının giderilmesine ve taşınmazdan davalının tahliyesine, ecrimisil isteminin reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL’nin davacı ve karşı davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmiştir. 1-Belirtildiği üzere karşı davada, inanç sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise yapı değerinin tahsili talebinde bulunulmuştur. Davalı ve karşı davacının dayanağı olan 06.09.1988 tarihli adi yazılı düzenlenen sözleşme bir inanç sözleşmesi değilse de tapuya kayıtlı bir taşınmazın haricen satımına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu, ... Köyü'nde bulunan 156 ada 35 parsel sayılı 6977,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 156 ada 37 parsel sayılı 21.535,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davacı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... kendisine ait taşınmazın bir bölümünün davalıya ait taşınmaz içinde tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak, bu kısmın davalı taşınmazdan ifraz edilip kendi taşınmazına ilave edilerek adına tescili istemi ile dava açmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/10 E. - 2009/98 K. sayılı dosyasında; davacı ... tarafından davalı Hazine ve Çalkaya belediyesi hakkında davaya konu 1168 nolu adaya isabet eden taşınmaz ile ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı, mahkemece talebin reddedildiği, gerekçeli kararda Hazineye ait olan taşınmazda bina yapan davacının iyiniyetli olmadığının belirtildiği ve iş bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davacının iyi niyetli olmadığı, kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olmuştur. Öyle ise mahkemece; somut olayda davacının kötü niyetli olduğu kabul edilerek, Hazine aleyhine asgari levazım bedeline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davalı Hazine yönünden davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....