Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaa Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Varto Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 18/03/2014 NUMARASI : 2012/48-2014/94 Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 21.03.2012 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve yıkım, davalı-karşı davacı vekili tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 18.06.2012 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Asıl dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, birleştirilen dava ise Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile adi ortak olduklarını ve dava dışı arsa malikleri ile yaptıkları arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici olarak birlikte 387 ada 33 parsel sayılı taşınmaza 16 adet daire ve 8 adet dükkandan ibaret bina inşa ettiklerini, arsa malikleri aleyhine açtıkları tapu iptali ve tescil davasının yargılamaları sırasında yapılan sulh anlaşması uyarınca arsa maliklerinin binanın inşası sırasında satılan bağımsız bölümler dışında dava konusu 8 adet bağımsız bölümün kendilerine bırakıldığını, tapunun yarı yarıya tescil edilmesi gerekirken 1999 yılında meydana gelen deprem nedeniyle binada güçlendirme çalışmaları yapıldığını, davalının güçlendirme bedelini ödemek suretiyle 8 adet bağımsız bölümün tamamını kendi adına tescil ettirdiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile dava konusu 8 adet bağımsız bölümün 1/2 payının adına tescilini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava el atmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkindir. Mahkemece Sabit Kendir mirasçıları aleyhine açılan davanın husumetten reddine, diğer davalılar hakkında davanın kabulüne, davalı T19 temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili ve davalı T19 istinaf etmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 201 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 20/06/1991 tarihinde Sabit Kendir ve Nurettin Arslan adına dayanak 28/08/1975 tarihli ve 3/12/1971 tarihli tapu kayıtlarına dayalı olarak yapıldığı ve kadasrto tespitinin 1992 yılında kesinleştiği, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde 'üzerindeki evlerden (A) Nurettin Arslan (B) ile gösterilen ev Sabit Kendir'e aittir' açıklamasının bulunduğu, Sabit Kendir'in taşınmazdaki 396/760 oranındaki payını 17/06/1994 tarihinde davalı T19'a sattığı ve payın halen T19 adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin ......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2022 NUMARASI : 2019/613 ESAS, 2022/563 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme)|Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece Kamiloba 292 ada, 7 parsel sayılı gayrimenkulün intifa hakkı sahibi olduğunu, çıplak mülkiyeti oğluna ait olan gayrimenkule, komşu parsel sahibi 292 ada, 8 parsel tarafından vaki haksız inşaatın kaldırılması, çekme mesafesinin uygulanması, komşu parsel 292 ada, 8 parsel maliki Tuncay Karabay'a ait olduğunu, arsanın a bitişik nizam yapı yaptıklarını iş bu yapının ve haksız inşaat yaptığını yapı imar durum ve mevzuatına aykırı olduğunu, komşu parselden en az 3 metre çekme mesafesi olduğunu, sıfır çekme mesafesinde ve pencere açtığını, arsalarına sıfır olan yapı mevcut imar durumuna aykırı olduğunu arsa bitişik nizam yapı yapıldığını...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Tüm dosya kapsamı ve delillerin incelenmesi sonucunda; Fatih Kaymakamlığı Tapu Sicil Müdürlüğü yazı cevabında İstanbul İli, Fatih ilçesi, İmrehor İlyasbey Mahallesi 1260 ada 6 parsel sayılı taşınmazın cinsi kayıtlarda "Arsa" olarak görülmekte olduğu, taşınmaza ait yapı ruhsatı ve emlak beyannamesi dosyasında mevcut olmadığı, arsa üzerinde mevcut bina olması halinde Fatih Belediyesinden sorulması gerektiği bildirilmiştir. Yine Fatih kaymakamlığı Tapu Sicil Müdürlüğüne davacı tarafından yapılan müracaata verilen cevabi yazı da "Fatih İlçesi İmrahor İlyasbey Mahallesi 1260 ada 3 parsel sayılı taşınmaz 13/04/1948 tarihli kadastro tespiti ile ev olarak tescil edilmiş olup dosyasında mimari proje ve iskan belgesi bulunmadığı bildirilmiştir....