Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2018/203 ESAS, 2021/76 KARAR DAVA KONUSU : (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Düzce 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/203 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 02/03/2021 tarih ve 2021/76 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. İDDİA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, Müvekkillerinin murisi ile davalı'nın 309 sayılı parsel içerisine yan yana iki adet ev yaptıklarını, binanın davalının muvafakatı ile yapıldığını ancak davalının şimdi taşınmazın tahliyesini isteğini belirterek TMK'nın 724. Maddesi uyarınca temliken tescil bu mümkün olmadığı takdirde binanın değerinin karşı taraftan tazmini isteğinde bulunmuştur. Birleştirilen davada da davacı T6 asıl dava davacılarının kardeşi olduğunu kendisinin de iyiniyetli yapı yapanın mirasçısı olduğunu belirterek TMK'nın 724....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-k.davalı vekili tarafından, davalı-k.davacı aleyhine 15.05.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, davacı-k.davalı aleyhine 22.09.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisi davasının kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 25.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı karşı davasında, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayanarak temliken tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne iyi niyet unsuru gerçekleşmediğinden karşı davanın reddine karar verilmiştir....

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal; karşı dava ise Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanununun 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiştir. Malzeme sahibinin TMK’nun 725. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi için, öncelikli koşul iyiniyettir. Malzeme sahibinin, zeminin kendisine ait olduğu ya da 05.07.1944 tarihli ve 12/26 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği gibi mülkiyetin ileride kendisine geçirileceği inancıyla hareket etmesi halinde iyiniyetinin varlığından söz edilebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mülkiyeti davalıya ait olan 108 ada 11 parsel sayılı taşınmazda 99,00 m2 kısmın 03.11.2000 tarihli adi belge ile davalı tarafından kendisine hibe edildiğini, bu kısım üzerine iyiniyetle ev yaptığını, arza isabet eden bedeli ödeyeceğini belirterek evinin bulunduğu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

        Davacı, yargılamalar sırasında davasını kısmen ıslah ederek tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmediği taktirde tazminat istemiştir. Davalı, 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, temliken tescil isteminin inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona karşı ileri sürülebileceğini, belediyenin sonradan malik olduğunu ve binanın davacı tarafından değil halk tarafından kur'an okuma evi olarak yaptırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, belediyenin pasif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunun 727. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava red edilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunun 684 ve 718.maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz'ü) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....

            Somut olayda, mahallinde keşif yapılmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacının yapmış olduğu bina ve zorunlu kullanım alanı 347,43m²; zemin değeri de 2.084,58YTL olarak belirlenmiştir. Mahkemece, değere yönelik bu saptamaya rağmen dava harcı zemin değerinin de üstünde 2.089,88YTL olarak hüküm altına alınmıştır. Dava, TMK.nun 724. maddesi gereğince açılan tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğuna ve dava konusu zemin değeri de 2.084,58YTL olduğundan, Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi gereği bu değer üzerinden yargılama harcı alınması gerektiğine göre, 2.089,88YTL harca hükmedilmesi doğru bulunmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Mahkemece, davacının iyiniyetli olduğu, yapının değerinin arazinin değerinden fazla olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....

                (Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir. d) Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda yazılı ilkeler ışığında taraflar arasında ki uyuşmazlığa gelince; Asıl dava elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise TMK. 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece hem davacının elatmanın önlenmesi davasını kabul etmiş ve davalı...'ın taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hemde karşı dava temliken tescil istemini kabul ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı-karşı davalı... adına tesciline karar vermek suretiyle çelişki yaratmıştır....

                  el atmanın önlenmesine karar vermesi gerekirken yukarıda değinilen kurallar gözardı edilerek, açılan tapu iptali ve tescil davasını gerekçe yaparak davanın reddine karar vermesinin usul ve esas bakımından yasaya aykırı bulunduğunu, davacının ecrimisil alacağının reddi gerektiğini, müvekkilinin harici satın alma olgusu ile taşınmazın kendisinin olduğu ve davalının ileride kendisine resmi olarak devir edeceği inancı ve düşüncesiyle bina ve duvar yaptığını ve meyve ağaçları diktiğini, müvekkilinin dava konusu taşınmazı adi senetle davacı-davalıdan satın ve zilyetliğini teslim aldığını, satış bedelini ödediğini ve kendi taşınmazı olduğu düşüncesi ve davalının ileride kendisine resmi olarak devir edeceği inancı ve düşüncesiyle çok sayıda meyve ağacı diktiğini ve taşınmaz üzerine bina ve duvar yaptığını, müvekkilinin ağaç dikmesi, bina yapması ve etrafını çevirmesinin tamamen satın alma olgusu ve kendi taşınmazı olduğu düşüncesi ile iyi niyetli olarak yaptığını, dava konusu taşınmaz üzerinde...

                    UYAP Entegrasyonu