WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, yüklenici ile arsa sahipleri arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......

    Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa'nın 3/I bendi ile tüketici işlemi kapsamına eser sözleşmeleri de alınmışsa da, somut olayda olduğu gibi arsasına karşılık bağımsız bölüm alacak olan arsa sahibinin salt kişisel tüketim amacından söz edilemeyeceği, bu amacın tüketim ihtiyacını aştığı, Yasa'nın 3/k maddesindeki "tüketici" tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmesini birlikte kapsayan karma bir sözleşmedir. Bu sözleşmede arsa sahibinin tek amacı kullanmak için konut ihtiyacını gidermek değildir. Başlıca amaçlarından birisi de arsasına değer katacak yapının inşaa edilmesidir. Bu durum, 6502 sayılı Yasada açıklanan tüketicinin amaçlarından farklıdır....

      Çünkü, yüklenici üçüncü kişiye ancak arsa sahibinden, neyi hak kazanmışsa onu temlik edebilir. Gerçekten, temlik sözleşmesinin konusu bir borç ilişkisinden doğmuş olan alacak ne ise odur. Az yukarda da sözü edildiği üzere davacıların istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin Borçlar Kanununun 162 ve devamı maddeleridir. Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan (somut olayda arsa sahibi) arsa sahibi işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir....

        Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacılar arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdikleri halde, davalı yüklenici edimini yerine getirmediğinden sözleşmenin iptali gerektiği, buna bağlı olarak yükleniciden pay satın alan diğer davalı ...'a devredilen hissenin de iptali gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin iptaline, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit miktarda tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/664 Esas sayılı dosya ile arsa sahiplerine karşı bir kısım bağımsız bölümlerle ilgili olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığını, eldeki davanın bu dava ile birleştirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.10.2015 günlü ve 2014/13723 Esas, 2014/8846 Karar sayılı ilamıyla ".... davacı davasını arsa malikleri ... ve ...'a yöneltmiş, yüklenici ... Tur. İnş. Em. San. Ltd. Şti. davada yer almamıştır. Bu gibi davalarda arsa malikleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla, inceleme ve araştırmanın arsa maliklerinin ve yüklenicinin taraf olduğu bir davada yapılması gerekir. Bu durumda mahkemece, davacıya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicisi olan ... Tur. İnş. Em. San. Ltd....

            Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, 23 ve 24 no'lu bağımsız bölümlerin fiilen depo niteliğinde olduğu ve iskan ruhsatının alınması için yapımı zorunlu yerlerden olduğu, ilave bağımsız bölüm niteliğinde olmadığı, depo olarak tescili gereken yerlerden oldukları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa sahiplerinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan taahhüdünü yerine getirmemiş olması nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki 24.06.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, 02.07.1996 tarihli inşaat sözleşmesinde yapımı kararlaştırılan A,B,C blokları yapılmayacak, yapılacak A bloktaki 1.2.3.5.7.11.13 ve 15 no’lu 9 adet daire arsa sahiplerine verilecektir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılan binada yükleniciye bırakılan bağımsız bölümün temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemi, kademeli istek ise tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tescil isteminin kabulüne dair hüküm, davalı ...’nun temyizi üzerine Dairemizce özetle “...Arsa maliki ... ile ... arasında arsa payı devri karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu kanıtlanamadığından, ...’nin arsa payı devri sözleşmesinden kaynaklanan kişisel bir hakkının bulunduğu düşünülemeyeceğinden, davacının da yüklenicinin halefi olarak kişisel hakkı temellük ettiği iddiasına dayanarak bu hakkını arsa sahibine karşı ileri sürme olanağı yoktur. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiştir....

                in arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden haberdar olduğunu ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshi ile davalı adına ek tapu kayıtlarının iptal edilerek müvekkili adına tapuya tesciline ve kira vs'den oluşan şimdilik 5.000,00 TL'nin reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin taşınmazı muvazaalı olarak devralmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden haberdar olmadığını, iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, cevap dilekçesi sunmamıştır....

                  Buna göre, mahkemece, arsa sahibi davalı ...'a arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği isabet eden 3 nolu dairenin satışını ve arsa malikinin haklarının temlikini öngören 08.04.2004 tarihli sözleşmenin, yüklenici tarafından dava konusu bağımsız bölümün arsa malikine tesliminden önce imzalandığının tespiti halinde, sözleşmeden kaynaklanan hakların da temlik edildiği ve davacılar murisinin davalı ...'ın 3 no'lu bağımsız bölüm ile ilgili sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarına halef olduğunun kabulü ile, arsa malikinin yükleniciden tapu iptali ve tescil isteme hakkının bulunması halinde davacıların da bu hakka sahip olduğunun gözönünde bulunulması gerekir....

                    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi Asliye Mahkemelerine aittir. Somut olayda uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kurulan kat irtifakından kaynaklandığından uyuşmazlığın çözüm yeri de Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, yargılama sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli oluduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir....

                      UYAP Entegrasyonu