"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.11.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, imar uygulaması sırasında fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, …-… Mevkii, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazın da bulundunduğu alanda Arnavutköy Belediye Encümeninin … tarihli, … sayılı kararı ile yapılan parselasyon işlemine yapılan itirazın reddine ve 3194 sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca uygulamanın tescili için Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine ilişkin … tarihli, … sayılı belediye encümeni kararı ile anılan taşınmazın tescil edilmesine ilişkin … tarihli, … sayılı kararın iptali istenilmiştir....
Aile Mahkemesi, "...Davanın muvazaa sebebiyle tapu iptali tescil ve katılma alacağı isteklerine ilişkin olduğu, katılma alacağına ilişkin davanın aile mahkemesinde, tapu iptali ve tescil davasının ise asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden katılma alacağına ilişkin davanın tefrikine, muvazaya dayalı tapu iptali ve tescil davasına bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik ve tefrik kararı vermiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava, muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Malvarlığı haklarına yönelik davanın, 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. (1086 sayılı HUMK'nın 25 ve 26.) maddeleri gereğince; ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2016 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemenin 21.12.2021 tarihli ve 2020/219 E., 2021/365 K. sayılı kararıyla; dava konusu edilen 4543 ada 7 parsel sayılı taşınmazın adi ortaklığın ortağı olduğu iddia edilen ... adına tapuya kayıtlı olduğu, dava konusu 1750 ada 15 parselde kayıtlı ve 4591 ada 5 parselde kayıtlı taşınmazların ortak olduğu iddia edilen ... tarafından alındığı ve ortak adına tescil edilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1750 ada 15 parselde kayıtlı 9 nolu bağımsız bölümün ve 4591 ada 5 parselde kayıtlı 1.425,00 m2'lik taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile adi ortaklık ortağı olduğu iddia edilen diğer davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davacının kendi adına 1/2 hissenin kaydı talebinin reddine, 4543 ada 7 parselde kayıtlı taşınmaz yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. 2. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı, davalılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur. 3....
gereken ödemelerin yapılmadığını, ödemelerin yapılmasını ve tapu iptali tescil talebinde bulunduğunu, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının iş ortaklığı sözleşmesine göre yapması gereken ödemeleri yapmadığını, İş ortaklığı sözleşmesinde davalının ödeme taahhütlerini yerine getirmemesi halinde ortaklığın diğer ortak tarafından feshedebileceği ve böyle bir durumda davacının davalının ödemeleri iade etmesi şartıyla devrettiği yarı payı geri alabileceğinin düzenlendiğini, davacının dava dilekçesinde davalının ödememiş olduğu miktarı ve tapu iptali tescili talebini istemekte olduğunu, İş ortaklığı sözleşmesine göre bunun aynı anda olmasının imkânsız olduğunu, davacının tapu iptali tescil talebi istemesinde dava dilekçesindeki diğer talebi de dikkate alınarak hukuki yararının olmadığını, davacının yapması gerekenin ortaklığın tasfiyesini talep etmek olduğunu, davacı davasını ıslah etmediğinden 1.000,00- TL tazminat verilmesi ile yukarıda anlatılan sebeplerle tapu iptali tescil talebinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.12.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin gider verilmediğinden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalıların dava konusu 31 adet taşınmazda murisleri ... ve ...’ten intikal eden miras paylarını noterde 03.02.2006, 12.04.2006 ve 05.04.2006 tarihlerinde düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri ile kendisine satışını vaat ettiklerini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiği ve zilyetliğinin de davacıya devredildiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur. Ancak davaya konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve elbirliği mülkiyetinin halen çözülmediği görülmüştür....
'nin sözleşme hükümlerine göre ... bağımsız bölüme hak kazandığı, davacının alacağının 175.816,00 TL olup bu miktar için tapu iptal tescil davası açtığı gerekçesiyle, ... ve ... numaralı bağımsız bölümlerin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu ... Ltd. Şti. adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dava yönünden ise davacının muvazaa iddiasının asıl davada ön mesele olarak inceleneceğinden, bu konuda açılan davada hukuki yarar bulunmadığı, ayrıca tasarrufun iptali niteliğindeki bu davada kesin süre içerisinde aciz belgesi sunulmadığı gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davacı vekili ile asıl davada davalı ... vekili temyiz etmiştir. ...)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, imar uygulamasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı, kamu düzeni yönünden resen yapılmıştır....
Dava konusu yerde imar uygulaması yapıldığı dolayısıyla düzenleme ortaklık payı (DOP) kesildiği, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 Sayılı yasa ile değişik 2981 Sayılı Kanun'un 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmesi gerektiği dikkate alındığında davacı adına tescil edilmeyen kısmın davacının sorumluluğunda olan, uygulanan düzenleme ortaklık payının indiriminden ibaret olduğu ve adına tahsis belgesine dayalı tescilin yapılmış olduğu, dolayısıyla davacının fazla ödediği bir bedelin söz konusu olmadığı açıktır. Aşağıdaki yargıtay ilamı aynı yöne ilişkindir; "...Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....