Adi ortaklık adına, üçüncü kişiler aleyhine açılacak davaların bütün ortaklar tarafından açılması gerekir. Keza, bir ortağın diğeri aleyhine açtığı davada da, tüm ortaklar davaya dahil edilmelidir. Dosyada mevcut ve taraflar arasında imzalanan 29.4.2010 tarihli ortaklık sözleşmesinin incelenmesinden, her ne kadar ortak olarak davacı ile davalı Ö.. K.. gösterilmiş ve bu kişiler ortak sıfatı ile sözleşmeyi imzalamışlar ise de, sözleşmede ortakların kar payları belirlenirken, davacı ve davalı Ö. F. dışında , A.. K..' a da % 10 oranında kar payı verildiği görülmüştür. Öyle ise mahkemece, öncelikle dava dışı A.. K..'ın, adi ortaklıkta, ortak sıfatının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Dava dışı A.. K..'...
Köyiçi Mevkii 1007, 1009 ve 1014 Parsel sayılı taşınmazlardaki (1009 Parsel 915/1 Parsel, 1007 ve 1014 Parseller de 917/3 Parsel) davalıların hissesinin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....
DAVALI-KARŞI KARAR Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil; olmadığı takdirde bağımsız bölüm tapularının iptali ve tescil, gecikme tazminatı ve kamu ortaklık payı olarak ayrılan parsellerin tapu iptali ve tescili; karşı dava ise cezai şart ve maddi tazminat istemlerine ilişkin olup Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verilen karar temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia ve tüm dosya kapsamına göre; davada tarafların tacir olmadığı ve TTK'da düzenlenen hususlardan da doğmadığı, eldeki dava TTK'nın 4. maddesi kapsamında ticari dava sayılmayacağı, dolayısı ile mahkemenin görevli olmadığı, davanın 6502 Sayılı Tüketici Kanunu'na tabi olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın göreve ilişkin dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici olan taraf ile yapılan adi ortaklıktan kaynaklı yükleniciye düşecek bağımsız bölümlerden adi ortaklık uyarınca kendisine düşecek bağımsız bölümlerin tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Bu husus genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gereken bir uyuşmazlıktır ve Tüketici Mahkemesinin görevine girmemektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 30.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur....
Davada adi ortaklık adına alındığı iddia edilen taşınmazın iptali ve tescili istendiğine göre, uyuşmazlığın, yasal hasım olan tapu maliki ve adi ortaklık üyeleri olduğu bildirilen davacılar ve davalılar ....ın taraf olarak bulunduğu davada birlikte çözüme ulaştırılması gerekir. Bu nedenle davalılar .. ve .. hakkındaki davanın tefriki doğru değildir. O halde hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gözetilerek....'nın 2012/672 E. sayılı dosyasının eldeki dosya ile birleştirilerek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
olduğu, davacının şirketin ortağı olmadığı, Kanuna göre limited şirketlerin ortaklık sözleşmesinde ağırlaştırılmış şekil şartı arandığı, ortakların noter onaylı imzalarının olmasının geçerlilik şartı olduğu, sözleşmedeki imzalar ve sözleşmenin kendisi noter onaylı olmadığı, tescil ve ilan edilmediği için 13.09.2019 tarihli ortaklık sözleşmesinin geçersiz ve yok hükmünde olduğu, belirtilerek davanın reddini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (6). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 19.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
no'lu bağımsız bölümün davalı ... adına tescil işleminin yapılmasına ilişkin kooperatif kararının tespiti ve iptali, söz konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacının yasal miras payının tesciline karar verilmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı kooperatifin bahse konu taşınmazın devrine ve davalı ... adına üyelik tesisine ilişkin işlemlerin ve kararının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise iş bu kooperatif kararının yasal mevzuata aykırılık teşkil edip etmediği, davalı yanın görev, yetki, zamanaşımı, husumet yönünden usuli itirazlarının yerinde olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır. 24/08/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; ... .......
in, adi ortaklık sözleşmesinin feshinden önce sözleşmenin geçerli olduğu tarihlerde kambiyo senedi imzalamak, bankadan çek karnesi almak yetkisine sahip olmadığını, müvekkili tarafından bankadan ortaklık adına yetkisiz bir şekilde çek karnesi düzenlettirdiğinden bir haberi bile olmadığını, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin ilgili kanunun yürürlük tarihinden sonra 24.04.2015 tarihinde yapıldığını, ortaklardan ...'...