Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi uyarınca usûlden reddine, 6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, Hazine tarafından 6292 sayılı Kanunun 9/2. maddesi gereğince durma kararı verilmesi gerektiği; davalı vekili tarafından ise lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği iddiasıyla temyiz edilmiştir. Dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Müdürlüğü'ne başvuruda bulunarak bu taşınmazların 6292 sayılı Kanunun 7/1., 2., 3. maddeleri gereğince kanuni mirasçılara bedelsiz iadesi ya da aynı Kanunun 7/4. maddesi gereğince taşınmazlar yerine rayiç bedellerinin ödenmesini talep ettiklerini, bu taleplerine cevaben Aydın Defterdarlığı'nca tapu kayıtlarının mahalline uygulanması ile sınırlarının tespitlerinin hukuken yaptırılması ve 6292 sayılı Kanundan doğan haklarının açıklığa kavuşturulmasının gerektiğinin bildirildiğini, davalı Hazinece bu müracaatlarının kabul edilmemesi halinde tapu iptali ve tescil veya tazminat taleplerinin sözkonusu olacağını, tapu kayıtlarının kapsadığı alan belirlenemediğinden eda davası (tapu iptali) davası açmalarının da mümkün olmadığını bu nedenlerle, tapu kayıtlarının mahallinde bilirkişiler marifetiyle uygulanarak bu günkü tapu kayıtları ve paftalarında hangi 2/b parsellerini kapsadığının tespitinin yapılmasını talep etmiştir....

      HD 'nin 2021/395 esas 2021/1326 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere satış işleminin iptalinin kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın Hazinenin mülkiyetinden çıkıp 3. şahıs adına tapuya tescil edildikten sonra kullanım iddiasından kaynaklanan şahsi hakka dayanarak mülkiyet hakkı sahibi Hazine’den satın alma nedeniyle kayden malik olan davalıya karşı tapu iptal ve tescil davası açmasının mümkün olmadığından 6292 Sayılı Yasa gereği satış işlemi nedeniyle tapu kaydı oluşturulduktan sonra tapu iptal ve tescil istemi ile açılan davanın dinlenme olanağı bulunmadığından dava konusu satış işleminin iptali ile tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tescili talebinin reddine…" karar verilmiştir....

      Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1941 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ile 1976 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulamaları bulunmaktadır....

        Köyü 1091 parsel numaralı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığını belirterek, tapunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiş, mahkemece; davacı vekilinin 19.11.2012 tarihli celsede 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmesi nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, yapılan yargılama giderlerinin Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; Hazinenin açılan davadan vazgeçmiş sayılacağı kanunun âmir hükmü gereğidir....

          Tüm bu açıklamalar ışığında mahkemece davacı yanın dayanağı tapu kaydı kapsamında kalan taşınmazın tapusunun orman olduğu gerekçesi ile iptal edilerek Hazine adına tescil edilmesi ve aynı yerin daha sonra yapılan 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılması halinde iptaline karar verilen tapu maliki ve halefinin süresi içinde 6292 sayılı Kanuna dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açabileceği yorumu ile davacının tapu malikinin halefi olduğu somut olayda davanın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....

            Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinde 2/B niteliğindeki taşınmazlar hakkında dava açılmayacağı ve açılan davalardan vazgeçileceğinin düzenlenmiş olması nedeniyle açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen 2/B uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Bu bağlamda anılan kanun incelendiğinde, 6292 sayılı Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” hükmüne yer verildiği görülmektedir. 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinde yer alan bu düzenlemenin re’sen gözetilmesi gerekmektedir....

                - 2 - Gerçekten 6292 sayılı Kanunun “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7 maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir…” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; Hazine, tapuda gerçek kişiler adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğuna göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesindeki düzenlemenin mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir....

                  Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda Hazine adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanunî mirasçılarına iade edilir." hükümünü içerdiği; Somut olayda, Hazine tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre, 6292 sayılı Kanunun 7/1- a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun amir hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan bir geri alma olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken, reddine şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını...

                    UYAP Entegrasyonu