Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairesinin 2018/2857 esas sayılı dava dosyasında, adına oluşturulan tapu kaydının usulüne uygun olarak oluşturulmuş ve hukuken geçerli bir kayıt olmadığı, S.S. … Konut Yapı Kooperatifi adına yapılan tescilin, kadastro çalışmaları sonrasıve …nolu parsellerin orman sınırları içine alınması işlemine karşı yapılan itiraz üzerine açılan davada … Kadastro Mahkemesi'nce S.S. … Konut Yapı Kooperatifi adına yapılan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğu gerekçesiyle verilen davanın reddine yönelik kararın kesinleşmesi ile hukuki bir değeri kalmadığından, 6292 sayılı Yasanın 7. maddesi kapsamında iade edilebilecek taşınmazlar kapsamında bulunmayan … ada … parsel numaralı taşınmazın iade edilmesini uygun gören dava konusu … tarih vesayılı Bakanlık Oluru işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesine yer verilerek taşınmazın 6292 sayılı Yasa uyarınca iade kapsamında olmadığının açıkça ortaya konulduğu, bu durumda 6292 sayılı Yasa uyarınca bedelsiz iade kapsamında olmayan çekişmeli taşınmazın...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı uyarınca Dairemizin görevine, 6292 sayılı Kanundan kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar değil, 6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibi veya üçüncü şahsa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu meydana gelen tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı genel mahkemelerde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar girmektedir. Temyize konu davada uyuşmazlık, 6292 sayılı yasanın 7/4. maddesi gereğince tazminat talebine ilişkin olup bu nitelikteki davanın temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarih ve 211 sayılı kararı uyarınca Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan ve dosya Yargıtay 8....

      İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve davacı çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi kapsamında kaldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmış olup, her ne kadar mahkemece daha önce kurulan hüküm Dairece 6292 sayılı Kanunun gözönünde bulundurulması gereğine değinilerek bozulmuş ve bozma sonrası tarafından dava ıslah edilerek eylemli orman iddiasında bulunulmuş ise de, mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda taşınmazın eylemli olarak orman niteliğinde olmayıp tarla niteliğinde bulunduğunun belirtilmesi karşısında, davacı bozma sonrası yaptığı ıslah da geçerli kabul edilemeyeceğinden, davası yönünden, "davanın reddine" değil 6292 sayılı Kanun gözönünde bulundurularak "davadan vazgeçmiş sayılmasına" karar verilmesi gerekmektedir....

        Hukuk Mahkemesinin 07.03.1995 gün 1994/987-192 sayılı kararı ile 26.000 m² bölümünün, nitelik yitirdiği gerekçesiyle orman sınırı dışına çıkarılan yerlerden olduğundan tapusunun iptal edildiğini, 10.000 m² bölümünün tapu kaydının ise davalı üzerinde bırakıldığını, ifraz ile oluşan 1038 ada 111 sayılı parselin davalı gerçek kişi adına, 1038 ada 112 parselin ise Hazine adına tescil edildiğini, 1038 ada 111 parselin satış vaadi sözleşmesi nedeniyle müvekkili adına tescilinin yapıldığını, 1038 ada 112 parselin Hazine adına kayıtlı olması nedeniyle zilyetliğinin devredilmediğini, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde 4 uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında 2700 ada 1 ila 40, 2701 ada 1 ila 24 parsel sayısı ile kadastro tespitinin yapıldığını, davalı gerçek kişinin 6292 sayılı Kanun uyarınca iade için başvuruda bulunduğunu, ancak noter satış vaadi sözleşmesi nedeniyle müvekkili adına tescil edilmesi gerektiğini belirterek 1038 ada 112 parsel sayılı taşınmazın tapu...

          konulmasına, dava konusu taşınmazın satış işleminin ve tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmazın zilyetlik hukuksal nedenine dayanılarak, 6292 Sayılı yasa uyarınca davalı adına tapuda tescil edilen tapusunun 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tescili talebine ilişkindir. Kullanım kadastro çalışmaları sırasında dava konusu İstanbul ili, Beykoz ilçesi, Görele mahallesi, 111 ada 2 parsel sayılı, 729,20 m2 mesahalı, bahçe vasıflı taşınmaz 6831 sayılı kanunun 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak hazine adına tescil edilmiş (19/07/2010 tarihinde) , 11/09/2013 tarihinde 6292 sayılı kanun gereği satış ile T3, 07/04/2016 tarihinde Beykoz Belediyesi ve 06/10/2016 tarihinde de tekrar 6292 sayılı kanun gereği satış sonucu T3 adına tescil edilmiştir....

          Dava, 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma,1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece, davacı Hazinenin ıslah talebi kabul edilerek, davaya eylemli orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olarak devam edilmiş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra, bu yoldan faydalanmaya imkân bulunmamaktadır....

            İlçesi, ...Mahallesi, 129 ada 4 parsel sayılı, 172,74 m² yüzölçümlü taşınmazın 2010 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı, bahçe ve üzerindeki 3 katlı binanın 1990 yılından beri ...’nun kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle bahçe vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, davalılar tarafından başvuruda bulunulması üzerine 6292 sayılı Kanun uyarınca satılarak 03/03/2015 tarihinde davalılar adına tescil edildiği, eldeki davanın 05/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun ek 4. maddesi uyarınca yapılan ve sonuçları 18/08/2010 ilâ 16/09/2010 tarihleri arasında ilan edilen kadastroda dava konusu 129 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı ...’ın kullanımında olduğunun belirlendiği ve 6292 sayılı Kanun uyarınca dava tarihinden önceki bir tarihte, kullanım kadastrosu sırasında hak sahibi olduğu belirlenen davalı ...’a ve onun ... 1....

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı ile birlikte Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/68 E. - 2019/368 K. sayılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazda, davalı adına oluşan tapu kaydının iptali ile tescil istemine ilişkindir....

                Bilindiği üzere, kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescil edilmelerine esas olan hukuki işlem 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazinenin satışına dayanan idari işlem olup, Hazinenin satış işlemi ortadan kaldırılmadıkça, başka bir ifade ile idari işlem niteliğindeki Hazinenin satışı idarece geri alınmadıkça ya da idari yargıda iptal edilmedikçe 3. kişi adına oluşan tapu kaydının yolsuz tescil olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Dolayısı ile kullanım kadastrosu kesinleşerek tapuya tescil edilen taşınmaz/taşınmazların Hazine'nin mülkiyetinden çıkıp, 3. şahıs/şahıslar adına tescilinden sonra tapu iptali ve tescil isteğine yönelik davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu