Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2022/25 ESAS, 2022/236 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil olmadı Tazminat( TMK 713/2 ölmüş kişi nedenine dayalı) KARAR : Bafra 2....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl ve birleşen davada davalı şirketle, muris arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince, davalı şirkete bir kısım tapu kaydının devredildiğini, inşaatı bitirmeden terk ettiğini, diğer davalıların yükleniciden bağımsız bölüm alan üçüncü kişiler olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi ile davalılar üzerindeki tapu kaydının iptali ile davacı mirasçılar adına tescilini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Kars Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 15.02.2012 gün ve 827/71 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı dava dilekçesinde; 106 ada 1 sayılı parselin tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edildiğini, 50 yılı aşkın süredir babasının, ondan da miras olarak kendisine kaldığını, açıklayarak anılan parselin tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı 08.02.2011 tarihli celsede, açılan davayı kabul etmediğini belirterek yerinde olmayan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Tapu iptale ilişkin kararlar 2015 yılında kesinleşmiş olup, eldeki dava 2016 yılında açıldığından bu itiraz yersizdir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir....
Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
İddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden davanın yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkin olduğu ve bu tür bir davanın da genel mahkemelerde görüleceğinde kuşku yoktur. Ne varki, iptal tescil davalarının kayıt maliki aleyhine, TMK 1007. maddesi gereğince tapu sicilinden kaynaklı maddi hata nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik davaların da hazineye karşı açılması gerekmekte olup eldeki davada ise husumet Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilmiştir. Bu durumda, davada hem tapu iptali ve tescil hem de terditli olarak talep edilen tazminat istekleri bakımından dava doğru hasıma yöneltilmediğinden davanın dinlenmesine olanak bulunmamaktadır. Davanın reddedilmesi bu gerekçe ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.50....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ıslah dilekçesi ile ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne dair verilen 04.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının 157 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'ye ait hisseyi 07.09.2011 tarihinde harici olarak 160.000.00 TL’ye satın aldığını, davalının talebi üzerine 06.10.2011-20.12.2011 tarihleri arasında ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/280 E. -1999/135 K.sayılı kararı ile 10.267.32 m2 miktarlı bölümü 175 ada 24 parsel olarak müvekkili üzerinde bıraktığı, 20.270.06 m2 miktarlı bölümü ise taşlık ve kayalık olduğundan bahisle 175 ada 136 parsel numarası ile ... adına tesciline karar verildiği, 15.03.2006 tarihinde de davalı Hazine adına tescil edildiğini, TMK 1007. maddeye göre tapu kütüğünün doğruluğuna güvenerek bu taşınmazı satın alan, fakat bu mülkiyetin sakat oluşu nedeniyle malı elinden çıkan, Anayasanın 129/5. fıkrası ile ve TMK 1007. maddeye göre sorumlu olan, bu sorumluluğu da BK 55. maddeye göre kusursuz sorumluluk esasına dayalı olan devlet aleyhine fazlaya ilişkin alacak ve tazminat hakkı saklı kalmak üzere metrekaresi en az 20.00.-TL olan bu taşınmaz için 20.270 m2x20.00=405.400.00 - (Dörtyüzbeş bin dörtyüz) Türk Lirasının dava tarihinden başlamak üzere yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....